Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Van depreminden hemen sonra, yerle bir olan Güveçli köyündeyken Yavuz Bingöl aradı.
“Ne yapabiliriz” diye sordu.
Yardımlar bir türlü köye ulaşmıyordu. Biraz da tepkiyle, “Kimseye bırakma; gel burada halka bizzat teslim et” dedim.
Hemen bir kamyon yardım malzemesi toplayıp yolladı.
Ardından bir konser organizasyonuyla yardım toplamayı planladı. Şişli Belediyesi destek oldu. Yavuz, türkücü dostlarını aramaya koyuldu. Davet ettiği herkes “Varım” dedi.
2 gün içinde genç-yaşlı 20 sanatçı konsere hazırdı.
İlk kez böyle bir organizasyonda aynı sahnede olacaklardı.

Müsamere heyecanı
Önceki gece İstanbul Kongre Merkezi’nde bu dev konserin kulisindeydim.
Sanatçı odalarının kapısında türkülerin sevilen isimleri yazılıydı:
İzzet Altınmeşe, Belkıs Akkale, Volkan Konak, Arif Sağ, Mazlum Çimen, Zülfü Livaneli gibi ustalarla başlayan liste, Arzu, Tolga Sağ, Sevcan Orhan gibi gençlere uzanıyordu.
Herkeste bir okul müsameresinin coşku ve enerjisi vardı.
Yavuz Bingöl, düğün öncesi damat heyecanı içindeydi. Sahnede orkestra prova yapıyor, dev kongre salonu türkülerle inliyor, sorular havada uçuşuyordu:
“Acaba salon dolacak mı?”
“Yeterli yardım toplanacak mı?”
“İbo sürpriz yapıp gelecek mi?”
“Başbakan telefonla bağlanacak mı?”
“Biri de Kürtçe söylese iyi olmaz mı?”

Tartışmasız olmaz
Konser saati yaklaştıkça sanatçı odalarından akort yapan bağlamaların sesi ve yoğun sigara dumanı yükselmeye başladı.
Melike Demirağ, “Arkadaş”ın provasında, felçli balet arkadaşı Mehmet Sefa ile dans ediyordu.
Bir başka odada gecenin sunucularından Songöl Öden, partneri Oktay Kaynarca’ya “Anonslarda mutlaka N.Ç. ile ilgili karara da tepki vermeliyiz. O da yargı depremi altında kalan bir mağdur” diyordu.
Edip Akbayram, Zara, Suavi, herkesi yardıma çağırmak için bir canlı yayından diğerine koşturuyordu.
Bunca isim bir araya gelir de protokol sorunu çıkmaz mı?
Çıktı tabii... “Onun adı niye büyük yazıldı? Kim önce sahne aldı? Şu niye iki türkü söyledi” tartışması olmadı değil; ama sessizce atlatıldı.
Ve konser başlayınca hepsi geride kaldı.

Kardelen’in uyarısı
Gecenin konuşması, açılışta Kardelen’den geldi.
İsmi gibi güzel bu genç kız, 1999’da 10 yaşındayken, Yalova’da 7 saat göçük altında kalmış, bir de çadır yangını atlatmıştı.
Sesi titreyerek, gözleri dolarak ama büyük olgunlukla anlattı yaşadıklarını... Sonra da yardımseverleri uyardı:
“Lütfen para vermek vicdanınızı rahatlatmasın. Asıl iş, bundan sonra başlıyor. Desteğinizi kesmeyin.”

Finalde sessiz protesto
Ardından, salondaki 2 bin kişi ve ekran başındakiler için deprem acısına tercüman türkülerden bir müzik ziyafeti başladı.
Gülay, yürek burkan sesiyle “Sen gelmez oldun”u söyledi.
Edip Akbayram, “Aldırma Gönül” diye teselli verdi.
Cengiz Özkan “Gülyüzlü Sevdiğim”i, Onur Akın “Gaybana Geceler”i, Derya Köroğlu “Mamak türküsü”nü söyledi.
Yılmaz Erdoğan, “Ülkemi Sevmek Bir Maceradır” şiirini okurken Volkan Konak sahnede gözyaşı döktü.
Gecenin sonunda Zülfü Livaneli konsere katılan sanatçılar ve bakanlarla “Yiğidim aslanım”ı söylerken bazı isimlerin eksikliği, sahnenin kalabalığında unutturuldu.
Rockçıları geçtiler
4,5 saat süren bu unutulmaz dayanışma gecesinde, türkücüler rockçılardan daha çok yardım toplamayı başardı:
100 bin kişinin attığı SMS’lerden sağlanan 500 bin lira, bilet satışından gelen 110 bin lira ile birlikte Kızılay hesabına yattı.
Seyircilerin yanlarında getirdiği mama ve battaniyeler ise bir TIR’a yüklenip sanatçılarca Van’a uğurlandı.

Konser Van’a gidiyor
Gece yarısı vicdan huzuruyla salondan ayrılanlara Yavuz Bingöl yeni hedefi açıkladı:
“20 gün sonra aynı konseri Van’da yapacağız.”
Duyuralım:
Bayram sonrası “Giderim Van’a doğru” kafilesi, yanında battaniyeler ve türkülerle, Van yoluna çıkıyor.

Türkülerle yardım gecesinin kulisinden...