Ada Kamyonun tamponundaki tabelada "Mebus olursun, ama sanatçı asla" yazıyor.Direksiyondaki belediyeci el frenini çekip kahvenin kâhyasına sesleniyor: "-Sanatçı var mı?""-Var abi... Kaç tane lazım?""-5 adet!""-Hemen ayarlarız. Hangisinden istersin: Dramcı var, komedici var, dans edebileni var.""-Şöyle tanınıp bilinmişlerden olsun. 35 adet de yardımcı alıcaz.""-Yardımcı oluruz abi..."-Ama konservatuvarlı olacak."-Bizde hepsi oralı..."Kamyoncu, elindeki ihale duyurusu çıktısına bakıyor. İhtiyaç listesi kabarık... Hepsi "tane tane" yazılmış:"-Pedagog da var mı?"-Buluruz, kaç tane istersen...""-Tamam. 2 adet pedagog, 5 adet dekorcu, 7 adet aksesuarcı, 9 adet de halkla ilişkilerci lazım. Bayanından..."-Çok para tutar yalnız, haberin olsun...""-Valla ihale usulü... İş, en düşük teklif verene gidecek; orasını sen düşün... 25 adet de figüran seç bana... Enstrüman çalanından var mı?""-Zurnacılar var bizim... "-Tamam 20 adet de onlardan ekle..."***Milliyet'ten Mehmet Demirkaya'nın haberini okuyunca bu sahneyi hayal ettim.Bence yılın haberiydi. Haberden de öte, 2000'ler Türkiye'sinin acı bir belgesiydi:Büyükşehir Belediyesi, Kamu İhale Kurumu'nun internet sayfasında "Sanatçı ve teknik eleman personel hizmeti alınacaktır" diye ihale duyurusu yapmış.İhalenin niteliği bölümüne de "168 adet sanatçı hizmet alımı" diye yazmış.Dikkat edin: "adet"le sanatçı alınıyor.Aranan özellikler belirtilirken, "istisnai roller" oynayacak "5 adet oyuncu"nun "tiyatro çevresince tanınmış ve kabul görmüş" olma koşulu belirtilmiş.Alınacak sanatçılar için düzenlenen ihaleye isteyen teklif verebiliyor. En düşük teklifi veren rolü kapıyor.***İstanbul Belediyesi'nden bir üzüntü mesajı bekledim. Nihayet dün, sanatçı alımı için başka bir yöntem olmamakla beraber "sanatçı" ve "ihale" sözcüklerinin yan yana gelmesinden rahatsız olduklarını bildiren bir açıklama yaptılar."Bundan böyle daha hassas oluruz" dediler.Oysa yıllardır yapılanlar, hem son yapılanı sürpriz olmaktan çıkarır hem de bundan böyle yapılacakların garantisi sayılır.Aynı kafa, daha önce heykellere tükürmedi mi? Karikatüristleri en sudan bahaneyle dava etmedi mi? 60 yıldır aralıksız perde açan kurumu "arı kovanı"na benzetmedi mi? O kurumun genel müdürünü sansüre direndi diye görevden çekmedi mi?Tarihi tiyatro sahnelerini kapatıp yıkım emri vermedi mi? Kaygılarını dile getiren sanatçıları "Çeksin gitsin" deyip dava açmakla tehdit etmedi mi? Televizyonlara belli sanatçılar için "Çıkarmayın, başınız yanar" yollu şantaj mesajları göndermedi mi?Şimdi belediyeye ofis malzemesi alır gibi tiyatrocu alınmasına şaşmamalı...Ne yazık ki bu tavır, "zaruri bir işlem"in değil, sanata ve sanatçıya yönelik, tırmanan bir saygısızlığın ürünü...İhaleyi ve tepkileri izleyip göreceğiz: Bakalım kaç "tane" sanatçımız varmış. can.dundar@e-kolay.net İstanbul Sanatçılar Kahvehanesi'nde çaylar tazelenmiş, sohbet koyulaşmış. Az sonra kahvehanenin önüne Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Müdürlüğü'nün kamyonu yanaşıyor.