Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankara’da çok ilginç bir hukuki çatışma sürüyor. Konusu: “Cemevi ibadethane midir, değil midir?”
Tartışma, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği’nin başvurusuyla başladı.
Ankara Valiliği, derneğin tüzüğünde, “ibadethane olarak kullanılmak üzere Cemevi açılacağı” hükmünü görünce savcılığa ihbarda bulundu. Dernek hakkında kapatma davası açıldı.
Fakat davaya bakan 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, “Cemevi ibadethanedir” diyerek davayı reddetti.
Kararın gerekçesi şöyleydi:
“Cemevleri yüzyıllardır Alevilerin ibadet yeri olarak toplumca bilinmiş ve kabul görmüştür. Derneğin tüzüğündeki ‘Cemevleri ibadethanedir’ hükmü, Anayasa’nın 2. maddesine aykırılık taşımadığı gibi kanunlarla da yasaklanmamıştır.”
Dosya, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’ne geldi.
Yargıtay, “Cemevi ibadethane değildir. İbadethaneler, Diyanet’in izniyle açılır” diyerek mahkemenin kararını bozdu.
Diyanet’in bu konudaki görüşü belli:
Diyanet’e göre Alevilik, “İslamiyet’e ait bir alt yorum”. Ve “İslam’ın ortak ibadet yerleri olan cami ve mescitler dışında ayrı bir ibadet yeri olamaz”.
Dosya yeniden yerel mahkemeye döndü.
Ve önceki gün 16. Asliye Hukuk, ulusal ve uluslararası mevzuatta “inanç özgürlüğü”nü irdeleyerek eski kararında ısrar etti; yine, “Cemevi ibadethanedir” dedi.
Son sözü, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu söyleyecek.
* * *
Milyonlarca Alevi’nin asırlardır bir arada ibadet ettiği yerlere, fetvayla “İbadethane değildir” damgasının vurulması, “Hukuk devleti miyiz, din devleti mi” sorusunu akla getiriyor.
Hukuk devletinin nasıl işlediğine ilişkin bir örnek, geçen hafta Almanya’dan geldi.
Sosyal Demokratların Hamburg Eyalet Hükümeti, eyalette yaşayan farklı inanç grupları ile birer “Hak Eşitliği Anlaşması” imzaladı.
Her inanç grubuna taleplerini sordu. Diyanet İşleri ve Alevi Birlikleri Federasyonu, ayrı ayrı taleplerini bildirdi.
Hükümet, taleplerin hemen hepsini kabul etti.
Buna göre Hamburg’da yaşayan Alevilerin inancı, anayasa ve yasalarla garanti altına alınıyor.
Hükümet, Alevi günlerine saygı gösterme ve bazılarını resmi tatil sayma sözü veriyor.
Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu’na, kendi eğitim-kültür kurumlarını oluşturma, yayın kuruluşlarının denetleme kurullarında temsil edilme, cemevi kurma ve işletme hakkı veriliyor.
Böylece cemevleri, Almanya’da resmi statüye kavuşuyor.
* * *
Kararı dün, Alevi Bektaşi Federasyonu eski Başkanı Turan Eser’le konuştum.
“İşte Alevi açılımı böyle olur” dedi.
AKP’nin 3 yıllık açılım hamlesinin fiyaskoyla sonuçlandığını, Almanya’nın ise Alevi toplumunun diğer toplumsal kesimlerle eşitlik temelinde buluşmasına katkı sunduğunu söyledi.
“Çağdaş devlet, ulema fetvasına göre değil, evrensel hukuk ilkelerine göre hareket eder” diye ekledi.
* * *
Ankara’daki yerel mahkemenin kararı önemli.
Yargıtay’ın vereceği son karar, daha da önemli...
Ama asıl önemlisi, Ankara’nın yapamadığını Hamburg’un yapması; çok karmaşık sanılan hak eşitliğini, evrensel hukuk ve inanç özgürlüğü bağlamında çözüme bağlaması...
Darısı başımıza!