"Türk sanatçılar yakında yurt dışında daha çok görülecek çünkü Türk koleksiyoner sayısı artıyor. Koleksiyonerler yerel sanatçıların işleriyle başlıyor ve tabii Türkiye’de son 5 yılda refah artışı sanatın gelişmesine de katkı sağladı. Her ülke belli ekonomik seviyeye geldiğinde kendi sanatını belirliyor. ABD’de de böyle oldu" demişti tam 10 yıl önce Philips de Pury Müzayede Evi’nin kurucusu Simon de Pury.
“İnternet sitemize Türkiye’den ziyaretler son zamanda çok arttı. Türk koleksiyoner sayısındaki artışı sırf kendi sitemizdeki gelişmelerden bile takip edebiliyoruz” diye devam etmişti.
Ardından da eklemişti: “Sanat eserlerini görün, görün, görün... Gördükçe kendinizi farkında olmadan eğitiyorsunuz. Önemli olan neyi sevdiğiniz.”
Şimdi ise Simon de Pury, Instagram’ın çağdaş sanat dünyasındaki önemini anlata anlata bitiremiyor, hatta bu konuda kendi imzasıyla bir makale de yayımladı.
Ünlü küratör Hans Ulrich Obrist sayesinde Instagram’la tanışmış, daha sonra tanınmış koleksiyoner Jean Pigozzi’nin de ısrarıyla iyi bir Instagram kullanıcısı haline gelmiş.
Birçok yeni sanatçıyı Instagram sayesinde keşfetmiş, hatta bazılarına kişisel sergiler bile düzenlemiş.
Genç sanatçılara beğendikleri küratörlere, galericilere pandemi döneminde rahatlıkla Instagram’dan ulaşabileceklerini de söylüyor.
Sürekli yeni bir sosyal platformla tanıştığımız bu dönemde Simon de Pury gerçekten haklı mı, yoksa dijitalleşmeyle sınırların kalktığı bir dünyada olduğumuzu biraz geç mi keşfediyor?
Bu müzayededen ne öğrendik?
Geçen hafta Sotheby’s Müzayede Evi’nde Christo ve eşi Jeanne-Claude’un koleksiyonunun çevrimiçi satışa çıktığını yazmıştım.
İki ayrı açık artırmada satışa çıkan 400 parça arasında Marcel Duchamp, Lucio Fontana, Yves Klein, Claes Oldenburg ve Andy Warhol gibi sanatçı dostlarının eserleri de vardı.
Sotheby’s bu açık artırmada 4 milyon dolarlık bir satış hedefliyordu.
Peki ama ne kadarlık bir satış gerçekleşti?
Tam 11.2 milyon dolar.
Beklentinin neredeyse üç katı kadar.
Sanat dünyasını ilgilendiren bir şaşırtıcı gelişme daha yaşandı bu açık artırmada.
Eserleri satın alanların yüzde 50’sinden çoğu Sotheby’s’in yeni müşterisiydi.
Bu da demek oluyor ki pandemi döneminde de yeni koleksiyonerler ortaya çıktı.
Hatırlatalım, elde edilen tüm gelir Christo ve Jeanne-Claude’un adına kurulacak vakfa aktarılacak.
Sanat dünyasından iki kişi Time’ın 100’ünde
Time dergisi gelecek vaat edenleri açıkladığı ‘100 Next’ listesini yayımladı.
Kosovalı popstar Dua Lipa’dan ABD Başkanı Biden’ın yemin törenindeki şiir performansıyla dikkat çeken Amanda Gorman’a listede birçok tanıdık isim var.
Ama çağdaş sanat dünyasından listeye sadece iki kişi girmiş.
Biri, New York’ta Whitney Müzesi’ndeki ilk sergisiyle büyük beğeni kazanan, New York’ta yaşayan ressam Salman Toor.
Diğeri ise Ganalı açık artırma yıldızı olarak tanınan ve siyahi sanatçıların haklarını korumasıyla öne çıkan Amoako Boafo. Belli ki bu iki ismi sanat dünyasında daha çok duyacağız.
Yeni CSO binası NY Moda Haftası’nda
Raisa Vanessa Sonbahar Kış 2021 Koleksiyonu defilesi, fizikselden dijitale geçen New York Moda Haftası’nda bir moda filmiyle sunuldu.
Markanın yaratıcıları Raisa ve Vanessa Sason, koleksiyonu aralık ayının başında açılan Ankara’daki yeni CSO (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası) binasında sergilemeyi tercih etti.
Koleksiyon kadar, Uğurhan Akdeniz’in şov direktörlüğünü ve Ali Bilgi’nin yönetmenliğini üstlendiği moda filminin mekânı da beğenildi.
Yeni CSO binası ve mimarisi hem Türkiye’de hem New York’ta büyük ilgi çekti.