Global sanat dünyası günlerdir aynı şeyi tartışıyor: Rus sanatçılar linç edilmeli mi? Linç kültürünün giderek daha da arttığı günlerde peş peşe haberler geliyor, Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan ambargolara ve yaptırımlara kültür sanat alanının da eklenmesiyle ilgili.
Biliyorsunuz, Bolşoy Balesi’nden Venedik Bienali’ne birçok kültür-sanat etkinliğinde iptaller, işten çıkarmalar ya da zorunlu istifalar gündemde.
Dostoyevski gibi Rus edebiyatının klasiklerinin okutulmaması, Çaykovski gibi bestecilerin eserlerinin çalınmaması, sanatçılarının sergilerinin yasaklanması gibi birçok örnek gördük.
Hatta ünlü Rus orkestra şefi Valery Gergiev’in Münih ve Viyana Filarmoni Orkestrası’ndan uzaklaştırılmasına Fazıl Say “Savaş kararını veren o değil ki” demişti.
Fazıl Say’ın aksini düşünenler ve Gergiev gibi Rus sanatçıların net bir duruş sergilemesini isteyenler de az değil.
En net tavır ise Londra’da Royal Opera House’un yöneticisi Alex Beard’dan geldi: “Hiçbir birey sadece hangi ülkeden geldiği yüzünden hedef gösterilemez.”
“Orkestramızda Rus ve Ukraynalı müzisyenler yan yana oturuyor, Ruslara karşı asla ayrımcılık yapmayacağız” diye de ekledi Alex Beard.
Dezeen Ödülleri’ne başvurular başladı
Dezeen, dünyanın en önde gelen mimari ve tasarım internet sitesi. Kurucusu Marcus Fairs ise İngiltere Kraliyeti Mimarlık Akademisi tarafından onur madalyasına layık görülen ilk dijital gazeteci.
Pandemi döneminde Dezeen, mimari ve tasarım alanlarında da dünyada bütün etkinliklerin iptal edilmesini fırsata çevirerek çevrimiçi bir tasarım festivali başlatmıştı.
Dezeen Tasarım Festivali mimari ve tasarımı bir araya getirdi.
Festivalde konuşmalar, paneller, filmler, sergiler, ürün lansmanları gibi tasarım ve mimarlık fuarlarında olan çeşitli aktiviteler düzenlendi.
Sadece büyük markalara değil, genç mimar ve tasarımcılara, okullara ve öğrencilere de yer verildi.
Festivali izlemek ise hiçbir kişisel bilgiyi paylaşmadan tamamen ücretsizdi. Daha sonra Dezeen, pandemi döneminde bir sürprizle daha karşımıza çıktı.
15 yıl önce bir tasarım blogu olarak başlayan platformu Danimarkalı JP/Politiken Group satın aldı.
Marcus Fairs ise CEO olarak görevine devam edeceğini açıkladı.
İşte bu, aslında iyi içeriğin her zaman kazandığının önemli bir göstergesiydi. Tasarım ve mimariyle ilgili çevrimiçi bir platformun büyük bir medya grubu tarafından satın alınması, geleneksel medyanın dijital platformlara ilgisini de kanıtlıyordu.
Daha sonra Dezeen daha da büyük bir yenilikle karşımıza çıktı, yeni bir üyelik kulübü açtı.
Dezeen Club, üyelerine hem dijital platformun içeriğine ulaşma hem de çevrimiçi ve fiziksel etkinliklere katılma hakkı veriyor.
İlk buluşması ise video-chat ile yaratılan sanal bir terasta gerçekleşti. Bir nevi Minecraft ve Zoom birleşmesiydi.
Geçen yıl Dezeen Ödülleri’ne 86 ülkeden 4700 başvuru yapıldı, ödüllerin jürisinde Olafur Eliasson, Jasper Conran, Martin Brudnizki, Karim Rashid, Anouska Hempel gibi tanıdık isimler yer alıyordu.
Bu yıl 5. yılını kutlayan Dezeen Ödülleri’ne ise başvurular bu hafta itibarıyla başladı. Tasarım ve mimarinin yanı sıra Sürdürülebilirlik ve Medya Ödülleri kategorileri de dikkat çekiyor.
Sou Fujimoto, Rossana Hu, Alberto Alessi, Paula Scher gibi isimler jüride yer alıyor.
Başvurular 1 Haziran’a kadar devam edecek, aday olmaya layık görülenler 8-12 Ağustos’ta açıklanacak.
Kazananlar ise 21-25 Kasım’da belli olacak.