Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gate 27, Melisa Tapan’ın kurduğu uluslararası konuk sanatçı ve kültür sanat etkinlikleri platformu.

Aslında her şey New York’ta başlamış, Melisa Tapan Columbia Üniversitesi’nde Ekonomik ve Siyasal Kalkınma yüksek lisansını yaparken sık sık sanat galerilerini, müzeleri gezmiş, kendi gibi genç sanatçılarla tanışmış, en çok da New York’taki kendini geliştirmeye odaklı ekosistemden etkilenmiş.

Annesi Sevil Sabancı gibi iyi bir koleksiyoner olmayı daha ileri taşımak istemiş. Kendi tanımıyla meraklı bir karakteri olduğu
için sanat eseri toplamanın dışında sanat üretim sürecinin de içinde olmak istediğine karar vermiş.

Haberin Devamı

İşte bu aşamada master’ini tamamlayıp İstanbul’a döndüğünde İstanbul’da Gate 27’yi kurmuş.

Gate 27’nin ilk küratör konuğu

Kasım 2019’dan Mart 2020’ye uzanan kısa süreçte ilk sanatçılarını ağırlamış.

Üstelik günümüzün en değerli mimarlarından David Chipperfield imzalı bir alanda.

Gate 27’nin hedefi yaratıcı düşünceyi ve üretimi teşvik etmek, disiplinler arası etkileşim ve paylaşıma zemin yaratmak, yeni iş birliklerine olanak yaratmak, sanat alanındaki farklı pratiklerin araştırma ve üretim süreçlerini kolaylaştırmak, uluslararası iş birliklerine olanak sağlamak, yerel ve uluslararası sanatçı ve kültür üreticileri arasındaki iletişimi geliştirmek.

Melisa Tapan, sanatçılara nasıl destek olabileceğinin çok farkında, sadece konuk sanatçı ağırlama programı yapmak değil, genç sanatçılara uluslararası bir ağ kurmak istiyor.

Elbette, Sabancı Üniversitesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’nden gelen kültürel mirasın da bunda etkisi çok.

Ama daha da değerli olan, 27 yaşında genç bir koleksiyonerin her sanatçının ihtiyacına göre özel olarak program oluşturması.

Şimdi, Gate 27 ilk küratör konuğunu ağırlıyor.

New York’ta farklı kurumlarda çalışan Kari Conte, Türkiye’deki kadın sanatçılarla ilgili Fulbright araştırma projesinde çalışmak üzere üç ay boyunca Gate 27 Yeniköy’de olacak.

Bu, Türkiye’deki sanatçıların uluslararası alanda kendilerini gösterebilmeleri için de önemli bir fırsat.

Gate 27’nin ilk küratör konuğu



Beklenen sergi: Refik Anadol

“Aslında sanat icra edebilmenin pek çok yöntemi arasında, teknoloji hâlâ kaygan bir zeminde yer alıyor. Sonuçta, kullanılan aygıtlar ve sistemler günümüzde milyonlarca kişi tarafından ulaşılabilir bir durumda. Bu noktada önemli olan, ister istemez neyi nasıl kullandığınızdan çok, sanatçı olarak söyleminiz ve hayal ettiğiniz gerçekliği nasıl anlatmaya çalıştığınız önem kazanmakta. Ben, olabildiğince, tekniğin cazibesinden çok, yaratacağı sonuç ve onun algılanması üzerine odaklanmayı hedefliyorum” diye anlatıyordu sanatın teknolojiyle sınavını Refik Anadol Los Angeles’a yıllar önce daha yeni gittiği zamanlarda.

Haberin Devamı

Gate 27’nin ilk küratör konuğu

Şimdiki gelişmelere ise “Eğer pandemi olmasaydı kripto sanat olmazdı. Dolayısıyla, pandeminin getirdiği bir reaksiyon. İnsanlar dijital dünyanın varlığını anladığı için ciddi bir üretim ve tüketim yöntemi bulmaları çok da sürpriz değil. Kripto sanat aslında 2018’den beri var. Sadece pandemi döneminde ilgi arttı ve
değere dönüştü”
diyor.

Refik Anadol’un NASA’nın 60 yıllık arşivlerini görselleştirip kapsamlı bir çalışma yaptığı yeni sergisi ‘Makine Hatıraları: Uzay’ yarın Dolapdere’de Pilevneli Gallery’de başlıyor, 25 Nisan’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek.

Haberin Devamı

Kaçırmamakta fayda var!