Sosyal medyada mutlaka denk gelmişsinizdir, Contemporary Istanbul’da yağmur nedeniyle yaşananlara…
Gördüğümüz fotoğraflar, videolar çok üzücü.
Başta sanatçıların emekleri, sonra galericilerin emeklerine çok yazık.
Sanatçılarımız da galericilerimiz de sanatseverler de ve tabii fuar organizatörleri de daha iyi şartları hak ediyor.
Özellikle de standlar için ödenen kiralar ve giriş ücretleri göz önüne alınınca.
Ellerinde süpürge ve faraşla yerlerdeki suları boşaltmaya çalışan temizlik görevlileri de bu sular seller durumundan nasibini fazlasıyla aldı.
Oysa dünyanın birçok yerinde böyle fuarlar 4-5 gün için özel olarak kurulan yerlerde yapılıyor ve çok daha şiddetli yağışa rağmen asla böyle bir sorunla karşılaşılmıyor.
Peki ama burada kim suçlu?
Contemporary Istanbul mu, Tersane İstanbul mu, Tabanlıoğlu Mimarlık mı, inşaat şirketi mi?..
İşte aslında tek bir suçlusu yok bu durumun.
Otoparktan elektriğe, hatta yağmura karşı gerekli altyapı olmadan ve önlem alınmadan fuarın burada gerçekleşmesi elbette sorun teşkil ediyor.
Oysa çok eleştirilen yapılaşmasına rağmen Tersane İstanbul’un sahibi Fettah Tamince, Contemporary Istanbul’u 10 yıl ücretsiz ağırlayacağını açıklayarak önemli bir destek verdi fuara.
Suzan Sabancı Dinçer öncülüğünde Akbank ise yıllardır fuarın ana sponsoru.
Fuarın giriş ücretleri de otopark ücreti de son derece yüksek.
Üstelik buna rağmen fuar sırasında yeme-içme mekânları da dolup taşıyor.
Yine de yabancı gazeteciler fuar alanının çamur içindeki girişinde yer alan dev inşaat vinçlerini görünce “İstanbul’un en önemli sanat fuarı burada olamaz!” diye sosyal medyada paylaşımlar yapıyor.
Denizden gelen yabancılar ise yeni yapılan dev yapıları bile görmezden gelecek kadar etkileniyor İstanbul’un, Boğaz’ın ve Haliç’in güzelliğinden.
İşte burada bu kadar galeriyi bir araya getirmeyi başaran Contemporary Istanbul’un iyi bir içerik sunarken, biraz da altyapı, önlem ve organizasyona önem vermesi gerekiyor.
Contemporary Istanbul’da bu yıl çok değerli konuşmacılar da vardı, ama ne yazık ki Marcel Wanders gibi isimleri konuşacağımıza hava muhalefeti nedeniyle oluşan fuar şartlarına odaklanmak zorunda kaldık.
Beral Madra gibi değerli isimler bile sosyal medyada isyan etti.
Genç sanatçılar bu durumu eserleriyle protesto etti.
Bu yılki fuarın sonunda şimdi bir ders çıkarmak gerekiyor, herkesin birbirini suçlaması, kimsenin sorumluluk almamasıyla bu durum çözülemez.
Şimdi tam tersine Contemporary Istanbul’un ve Tersane İstanbul’un diğer paydaşlarla da bir araya gelip sorunun kaynağına inmesi ve çözüm üretmesi gerekiyor.
Yoksa “Nasılsa bir yıl sonra bunlar unutulur” diye bakılırsa, o zaman tüm dünyadaki önemli fuarları takip eden, Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerinin artık neden Contemporary Istanbul’u takip etmediğine de şaşırmamalı.