"Çok üzülüyorum, Türkiye’nin bize bu kadar eksik, hatta zaman zaman yanlış anlatılmasına, bu kadar değerden yeterince haberdar olmamamıza" demişti ilk konuşmamızda, Londra Tasarım Müzesi’nin kurucusu usta tasarımcı Terence Conran’ın kendisi gibi tasarımcı olan oğlu Sebastian Conran.
Sonra da Ayasofya’ya ne kadar hayran olduğunu anlatmıştı uzun uzun.
Hatta sırf Ayasofya’yı gezebilmek için İstanbul’a defalarca geldiğini de eklemişti.
Sebastian Conran’ın Ayasofya hayranlığı beni o kadar etkiledi ki Ertuğ & Kocabıyık yayınlarının 1997 baskılı, hareli ipek kumaş ciltli özel kutulu 176 sayfalık eseri, Cyril Mango imzalı ‘Hagia Sophia: A Vision for Empires’ kitabını gördüğüm anda Conran’a kesinlikle hediye etmeliyim diye düşündüm.
Kitap, Bizans sanatı ve mimarisi konusunda uzman Cyril Mango’nun kaleme aldığı, mimar Ahmet Ertuğ’un devasa iç mekândan görüntülerle, binanın mozaikleri ve mimari ayrıntıların yakın plan görüntülerini fotoğrafladığı Ayasofya üzerine çarpıcı bir çalışma.
18. ve 19. yüzyıllara ait Ayasofya çizimlerinden oluşan bir seçki de yer alıyor kitapta.
Kitabı bulmam kolay olmadı tabii, neyse ki Patika Kitabevi yardımcı oldu ve sonunda alabildim ve Conran’a hediye edebildim.
Sebastian Conran’ın yüzündeki ifadeyi hiç unutamıyorum, aylar sonra tekrar bir araya geldiğimizde Ayasofya kitabını hâlâ anlata anlata bitiremiyor ve “Bir hazine armağan ettin bana” diyordu.
Bu kadar övgünün nedeni hiç şüphesiz Ahmet Ertuğ’un fotoğraflarıydı.
Hatta daha sonra VitrA’nın kreatif direktörü ve çok yetenekli tasarımcı Erdem Akan ile Conran’ın Notting Hill’deki evine gittiğimizde Ayasofya kitabı yine başköşedeydi.
Şimdi ise Ahmet Ertuğ çok değerli kitaplarından sonra Los Angeles Film Ödülleri’nde aldığı en iyi belgesel ödülüyle gündemde.
Anadolu’nun antik tiyatroları ve anıtlarında bir yolculuğu anlattığı ‘Echoes of Silence’ bundan sonra Tribeca, Sydney, Melbourne gibi önemli başka festivallerde de yarışacak.
Efes, Bergama, Aspendos gibi Anadolu’nun hazinelerini anlatan belgeseli izlemeyi heyecanla bekliyor, Ahmet Ertuğ’u bir kez daha tebrik ediyorum.
Ahmet Ertuğ hakkında bilmeniz gerekenler
Londra’da Architectural Association School of Architecture’da mimarlık öğrenimi gördü ve 1974’te mezun oldu.
Fotoğrafçılığa öğrencilik yıllarında başladı.
İngiltere, İran ve Türkiye’de mimarlık yaptı.
1979’da Japonya Vakfı’ndan geleneksel Japon mimarisi üzerine burs kazandı.
Bu sayede Japonya’da bol bol yolculuk edip eski tapınakların, Zen bahçelerinin ve festivallerin fotoğraflarını çekme fırsatı buldu.
İstanbul’a döndükten sonra tarihi yarımadayı koruma planında mimar olarak görev aldı.
1980’li yıllarda ise kendi yayınevinin kurarak fotoğrafçılığa yoğunlaştı.
“Önce Türkiye’nin sonra da dünyanın en iyi kitaplarını yapalım” fikriyle yola çıktı.
Ertuğ & Kocabıyık Yayınevi bünyesinde Bizans, Helen, Roma ve Osmanlı sanatı üzerine 25 kitap yayımladı.
Bugüne kadar Kariye Müzesi’nden Ayasofya ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne, Anadolu halılarından Vehbi’nin Surnamesi’ne kadar Türkiye’nin tarihi mirasını, sahip olduğu zenginlikleri dünyaya tanıtmak amacıyla sanat kitaplarına imza attı.
Bu çok özel kitaplar ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’daki ünlü müzelerde, kültür merkezlerinde ve kitabevlerinde satışa sunuluyor.
Bu kitaplar için çektiği fotoğraflar dünyanın en ünlü müze ve galerilerinde sergilendi.
Bugüne kadar tüm kitapları için 25 kiloluk bir mekanik fotoğraf makinesiyle çalıştı.
