Elon Musk ve tahammülsüz takipçileri

31 Mayıs 2018

Bir kadın gazeteci Daily Beast adlı haber sitesinde Elon Musk’ı eleştirmenin artık mümkün olmadığını, çünkü en küçük eleştiride bile milyonlarca takipçisini kadın gazetecilere karşı kışkırtmak ve kadın gazetecilere ve bilime saygısızlıkla suçladı.
Elon Musk, iddiaları gülünç bulduğunu söylese de başta takipçilerini kadın gazeteciye yağdırdıkları küfürler ve hakaretler konusunda uyarmadı.
Ta ki annesi Maye Musk, “Ben seni bilim kadınları arasında, bilime ve kadınlara saygılı yetiştirdim, bu yalan haberlerin kadınlara düşmanlık meselesi haline getirilmesinden utanç duyulmalı” diye bir tweet atana kadar.
Daha sonra Elon Musk da takipçilerini kendisini eleştirenlere hakarette bulunmamaları konusunda uyardı ama doğrusu artık çok geçti, takipçileri ona toz kondurmamakta kararlıydı.
Malum, Elon Musk, Tesla ve SpaceX ile hepimizi kendisine bağlamayı başardı.
Tabii, Anıtkabir’den paylaştığı fotoğrafın da kalbimizde ayrı bir yeri var.
70 yaşındaki annesi Maye’in geç gelen süper modelliğinden erkek kardeşi Kimbal’ın Nextdoor Eatery ve The Kitchen ile gıda konusundaki sosyal yardım çalışmalarına, kız kardeşi Tosca’nın Netflix’e rakip Passionflix’ine Musk ailesinin her bireyini tek tek

Yazının Devamı

FETHİYE’DE BRITISH FILM INSTITUTE’TAN BİR İLK

29 Mayıs 2018

Norman Foster, David Chipperfield, Ai Weiwei gibi yıldız isimlerle dolu Venedik’ten sonra soluğu Fethiye’de alıyorum.

Karşımda İngiltere’nin önde gelen sinema kuruluşu British Film Institute’un (BFI) iki temsilcisi var. Biri ‘contemporary fiction’ filmlerin küratörü Will Massa, diğeri ise BFI’ın Fethiye’de gerçekleştirdiği yaz gösterimlerinin mimarı Matt Brown.

Dünyanın en büyük film arşivine sahip BFI, ilk kez bir tatil yerinde, Fethiye’de film gösterimleri düzenliyor.

Malum, Hillside Beach Club açıldığı günden beri birçok alanda öncü.

Fikir, Hillside ekibinden çıkmış, BFI da memnuniyetle kabul etmiş.

Londra’dan direkt uçakla Dalaman’la gelip de Fethiye’nin akvaryum gibi denizini ve güneşini gördükten sonra da eminim daha sık gelmek isterler.

Yazının Devamı

Dünyanın en iyi şefleriyle yemeğe saygı

27 Mayıs 2018

Dünyanın en iyi restoranı seçilen Osteria Francescana’nın şefi Massimo Bottura ile Londra’da Hayata Sarıl’ın İngiltere versiyonu Refettorio Felix’te bir araya geliyorum. Gıda israfı ile mücadele eden “Yemeğe Saygı” hareketini kendisinden dinliyorum.

Son zamanların en popüler restoran listesi ‘En İyi 50’de birinci seçilen Modena’daki Osteria Francescana’nın şefi Massimo Bottura’yla Londra’dayız. Refettorio Felix’te bir araya geldiğimiz Bottura, Grundig’in başlattığı gıda israfıyla mücadele veren “Yemeğe Saygı” hareketinin de marka elçisi. “Yemeğe Saygı”, Mehmet Gürs’ün “Ruhun Doysun” ile Türkiye’de yaptığı çalışmaların global versiyonu. Bottura, “Food For Soul” ile hem gıda israfı üzerine projeler geliştiriyor hem de kaynak sağlıyor.

Refettorio Felix, Londra’da St. Cuthberts Centre’da Bottura öncülüğünde, Grundig’in desteğiyle kurulan ve ihtiyaç sahiplerine yönelik bir lokanta. Bizdeki Hayata Sarıl’ın daha büyük ölçekli olanı. The Felix Project’in sağladığı fazla gıdalarla her gün ünlü bir şef mutfağa giriyor, hem ihtiyaç sahiplerinin her öğlen gelip güzel yemeklerle karnını doyurması sağlanıyor hem de akşamları yardım amaçlı ücretli yemekler düzenleniyor. Massimo Bottura ile

Yazının Devamı

Venedik’te gurur verici vardiya

26 Mayıs 2018

Murat Tabanlıoğlu, Ertuğ Uçar gibi Venedik Mimarlık Bienali’nde önceki Türkiye Pavyonları’na imza atan mimarlarla, Han Tümertekin, Nevzat Sayın, Hasan Çalışlar, Gökhan Avcıoğlu, Selim Cengiç gibi değerli mimarlarla Türkiye Pavyonu’nun açılışındayız.

Bu yılki ‘Vardiya’ adlı serginin küratörü Kerem Piker.

Mimari kadar egonun güçlü olduğu bir alanda bu kadar güçlü ismin bir arada dayanışma içinde olması sevindirici.

Tabii bunda Venedik Bienali’ne bin bir güçlükle kalıcı bir Türkiye Pavyonu kazandıran İKSV’nin rolü büyük.

İKSV denince akan sular duruyor, herkes bir ucundan tutup yapılan güzel işlere destek olmak istiyor.

“Bu yıl daha da çok etkilendim” diyor Bülent Eczacıbaşı kısa sohbetimizde.

Projenin çıkış noktası mimarlık öğrencilerine bienalle ilgili sorular sorulmasıyla olmuş.

Bienalde diğer gördüğümüz sergilerin aksine Türkiye Pavyonu sürekli değişen, yenilenen, daha çok paylaşım ve birlikte üretim yapılan bir yer haline getirilmiş.

Yazının Devamı

İstanbul Modern’e kavuştuk

24 Mayıs 2018

Salı akşamı itibarıyla Beyoğlu, özlediğimiz cıvıl cıvıl günlerine geri döndü.

İstanbul Modern’in Meşrutiyet Caddesi’ndeki geçici mekânına taşınmasıyla, İKSV ve Soho House’a komşu gelmesiyle bölgeye eski günlerdeki hareketlilik de geldi.

Tabii bu da en çok İstanbullu kültür-sanat etkinlikleri takipçilerini sevindirdi.

Salı akşamı İstanbul Modern’in önündeki müthiş kalabalık da bunun canlı kanıtıydı aslında.

Koleksiyonerler de sanatçılar da dikkat çekiyordu bu kalabalık arasında.

Bir de İstanbul Modern’in geçici mekânında açılış sergisi olan değerli sanatçı Anthony Cragg ile fotoğraf çektirme yarışında olanlar vardı tabii.

Neyse ki daha sonra Anthony Cragg, müze yönetimi ile İKSV binasının üstündeki Firuze’de rahat bir nefes aldı.

Yazının Devamı

Yılın düğününden geriye kalan dersler

22 Mayıs 2018

- Ayakta kalabilmek için çağa ayak uydurmak şart. Zamanın gerisinde kalmamak için kim olursanız olun, İngiliz kraliyet ailesi de olsanız, çağın gereklerine göre tüm kuralları esnetmek gerekiyor.

- Artık ırklar, dinler, azınlıklar nedeniyle gereksiz yargılanmak yok. Devir, azınlıkların, farklı din, dil, ırk ve görüşlerin yüceltildiği ve herkesin birbirine saygı duyduğu bir devir.

- Kadınların yaşı ya da daha önce evlenip boşanmış olması artık eskisi gibi bir önem taşımıyor. Kadınlar da pekâlâ kendilerinden yaşça küçük erkekleri tercih edebiliyor. Hatta kiliseye artık babalarının kollarında değil, kendi başlarına da yürüyerek girebiliyorlar. Babanın kızını evleneceği erkeğe elleriyle teslim etmesi de artık geride kalan bir gelenek. Bu da kadınlar için bir zafer.

- Çocuğunu tek başına yetiştirmiş bağımsız ruhlu bir anne, kendi evinden uzak başka bir ülkede kraliyet ailesine karşı kendi ailesini tek başına temsil edebiliyor ve duruşu, gururu ve asaletiyle düğünün en çok beğenilen ve övgü alan kişisi oluyor. Bekâr anneler artık daha çok saygı görüyor.

- Sadelik giderek daha da ön plana çıkıyor. Kraliyet düğününde bile ne gösterişli bir gelinlik, ne gösterişli takılar var artık. Ne kadar

Yazının Devamı

Yaz sezonunu açıyoruz

20 Mayıs 2018

2018 yazında bizi neler bekliyor? Öncesinde 2017 yazını hatırlayalım, Bodrum’dan Çeşme’ye, Boncuk’tan Akyaka’ya, Mikonos’tan İbiza’ya bakın geçen yazdan geriye neler kaldı?

19 Mayıs tatili itibarıyla yaz sezonunu resmen açıyoruz. Bodrum, Dalaman, Antalya uçuşları dolu; bilet fiyatları yükseldikçe yükseliyor, Avrupa uçak biletlerinin fiyatlarını neredeyse geçmiş durumda. Daha sezon yeni yeni açılırken bile böyle olması ürkütücü, temmuzu, ağustosu düşünmek bile istemiyoruz bu durumda. Şimdi güzel şeyler düşünelim, önce bir hatırlayalım; geçen yaz nasıl geçmişti, en çok nerelere gitmiş, neler yapmıştık?

Geçen yaz ışık hızıyla toparlandık, ne olursa olsun herkes yazı en iyi şekilde geçirmeye baktı. Bodrum-Çeşme hattında geçen yazın en ürkütücü ve üzücü yanının mafyatik olayların artması olmasına rağmen. Evet, restoranlarda, gece kulüplerinde herkes “Bugün kavga çıkar mı?” endişesi yaşadı. Yine de her şeye rağmen İzmir, Bodrum, Antalya, Dalaman uçaklarında yer bulmak bile meseleydi. Trafikten Bodrum’a, Ortakent’e inmek, Yalıkavak’a ulaşmak imkansıza yakındı. Giriş ücreti euro ile alınan plajlarda bile hafta içi bir günün kalabalığı halk plajlarından daha yoğundu. Astronomik fiyatlara

Yazının Devamı

Tarihi gün: 25 Mayıs

19 Mayıs 2018

Mark Zuckerberg’e ABD Senatosu tarafından sorulan sorulardan biriydi, “Dün gece hangi otelde kaldığını bizimle paylaşır mısın, geçen hafta kimlerle mesajlaştığını bizimle paylaşır mısın?”

“Herkesin önünde bu sorulara cevap vermek istemem” dedi Zuckerberg.

Oysa hepimiz biliyoruz, Facebook tüm kullanıcılarının gece nerede uyuduğundan kimlerle mesajlaştığına her türlü bilgiye sahip.

Ve tabii bu bilgileri istediği gibi kullanıp kullanıcılarını reklamlarla istediği gibi manipüle etme gücüne de sahip.

Evet, böyle bir hakkı yok ama gücü var ve o gücü ne kadar iyi, ne kadar kötü kullanacağının da bir garantisi yok tabii.

Malum, ekonomide altın kural, ücretsiz hiçbir şey yok, ücretsiz sandığınız bir servisin bedeli de ağır oluyor işte.

Hem ayak izimizi hem zihin izimizi takip ediyorlar, biz sosyal ağlarda birbirimizi bulup oturduğumuz yerden kımıldamadan bir telefon ekranı üzerinden sosyalleşebiliyoruz diye sevinirken.

Zuckerberg’in sorgusundan sonra ilk iş Zeynep Tüfekçi’nin yorumlarını okumuştum.

Yazının Devamı