KENDİ KENDİSİNİN KARİKATÜRÜYDÜ

21 Şubat 2019

Chanel ve Fendi gibi çok güçlü bir Fransız ve İtalyan markasını yıllarca yönetti ama en büyük başarısı bu değildi.

En büyük başarısı kendisiydi, kendi kendini ikonlaştırmayı başardı, hatta bununla zaman zaman dalga da geçti, “Kendi kendimin karikatürüyüm, bir maskeyle yaşıyorum, Venedik Karnavalı benim için sürekli devam ediyor” diye anlatıyordu.

Balmain, Jean Patou, Chloé, Charles Jourdan, Krizia, Valentino gibi birçok markaya tasarımlar yaptıktan sonra daha genç yaşlarda beyaz saçla kendine bir imaj çizdi.

Sonra tasarımlarını çok beğendiği Hedi Slimane’in kıyafetlerini giyebilmek için bir yılda tam 42 kilo verdi.

Onu özel yapan sadece kreatifliği değildi, aynı zamanda zamanın ruhunu da son derece iyi okumasıydı.

49 yaşında Chanel’in kreatif direktörü olduğunda eskimiş ve güncelliğini yitirmiş bir markayı alıp 10 milyar dolarlık, hiç eskimeyecek bir marka haline getirdi.

Bunun için de önce CC logosunu yarattı.

Tom Ford’dan Riccardo Tisci’ye birçok tasarımcının köklü bir markanın nasıl yeniden yükselebileceği konusunda önünü açtı.

Yazının Devamı

NETFLIX Mİ, SİNEMA MI?

19 Şubat 2019

Nasıl başardıysak, Netflix ve sinema salonları tartışmasını Über ve sarı taksi savaşı boyutuna taşıdık.

Her şey sinema salonlarındaki patlamış mısır krizi ve sonrasında gelen hadsiz açıklamalarla başladı.

Gişede başarılı olan filmlerin yönetmenleri, yapımcıları filmlerimizi vizyona sokmayacağız dedi, hemen akabinde Kültür ve Turizm Bakanlığı duruma yeni bir yasa tasarısıyla el koydu.

Ancak yasa temmuzda yürürlüğe girecek.

Bu durumda BKM bir seçim yaptı, Yılmaz Erdoğan’ın ‘Organize İşler Sazan Sarmalı’ filmi sinemalarda vizyona girdikten hemen sonra, 3. haftasında Netflix’te de yayınlanmaya başladı ve tabii yer yerinden oynadı.

Filmi ilk iki haftasında sinemada bilet alıp izleyenler için elbette hoş değildi bu karar, ama burada kandırılmışlık hissi yaratan filmin Netfllix’te yayınlanması değil, vizyonda 3. haftasında Netflix’te yayınlanmaya başlamasıydı.

Oysa film pekâlâ sinemalarla aynı anda Netflix’te de yayınlanabilirdi.

Bu yılın En İyi Film başta olmak üzere birçok dalda Oscar adaylarından olan Roma da aynı anda hem Netflix’te hem de sinemalarda vizyondaydı.

Yazının Devamı

Büyük gün: Yarın

17 Şubat 2019

Dünyanın en yeni yeme-içme ödülleri, World Restaurant Awards, yarın Paris’te sahiplerini bulacak. Bakalım ödüllerin ilk yılında listeye hangi restoranlar ve şefler girecek?

En iyiler listeleri hâlâ hayatımızı kolaylaştırmaya devam ediyor. Yeni açılan restoranları tek tek keşfe çıkamayacağımıza göre, bu listeleri baz alıp içlerinden beğendiklerinizi denemek hâlâ geçerli bir yöntem. Her ne kadar çoğu zaman bu listelerin hazırlanışını eleştirsek de. Şimdi bu listelere bir yenisi daha eklendi: World Restaurant Awards (Dünya Restoran Ödülleri).

Üstelik bu ödülleri yaratanlar çok değerli isimler. Dünya Restoran Ödülleri’nin bu kadar iddialı olmasının en büyük nedeni organizasyonunu “Taste” etkinlikleriyle de dikkat çeken dev firma IMG’nin yapması ve tabii arkasında Restaurant dergisinde çalışırken “En İyi 50 Restoran” listesini başlatan ve “Where Chefs Eat” kitaplarının da yazarı Joe Warwick ve dünyanın önde gelen şeflerini bir araya getiren platform Gelinaz’ın kurucusu Andrea Petrini’nin olması.

Dünya Restoran Ödülleri’ni diğer ödüllerden farklı kılan özelliklerinden biri dünyada ilk defa bir restoran ödül töreni TV’de canlı yayınlanacak, Oscar’lar gibi kırmızı halılı bir gece

Yazının Devamı

Yapay zekâda son nokta

16 Şubat 2019

Hayatımızı algoritmalar yönlendirirken, yapay zekânın sadece konuşulanları yazabileceği, başka dillere tercüme edebileceği günler de yavaş yavaş geri kalıyor.

Artık yapay zekâ duyduğunu yazıya dökmek ve tercüme yapmanın çok daha ilerisinde.

Son çarpıcı örnek Kaliforniya’da bir laboratuvardan geldi.

Sadece kısa notlar vererek, yapay zekâya bir makale yazdırdılar.

Üstelik kazanılması imkânsız bir bakış açısıyla.

Konu: Yeniden çevrime sokmak, geri dönüşüm neden dünya için kötü.

Laboratuvarın başındaki mühendis David Luan makalenin çok iyi yazıldığını ve mantıklı sebeplerle desteklendiğini söylüyor, hatta SAT sınavlarında bu makaleyle yüksek bir not bile alınabilir diyor.

Şimdiye kadar yapay zekânın insan duygularını öğrenemediği için bir konuşma diyaloğunu sürdürmekte güçlük çektiği biliniyordu.

Yazının Devamı

DÜNYANIN EN BÜYÜK KÂŞİFİ VE HOLLYWOOD STARI KUZENİYLE MISIR KEŞFİ

14 Şubat 2019

Karşımda 74 yaşında müthiş bir adam var: Sir Ranulph Fiennes.

Dünyanın yaşayan en büyük kâşifi.

Aynı zamanda yazar ve şair.

20’li yaşlarında dünyayı keşfe başlamış, tırmanmadığı dağ, girmediği delik kalmamış.

65 yaşında Everest’e tırmanıp Guiness Rekorlar kitabına girmiş.

Antarktika’yı yürüyerek tamamlamış, beş parmağı birden donduğu için kendisi testereyle kesmek zorunda kalmış.

Duble kalp ameliyatı geçirmiş, hemen akabinde art arda 7 günde 7 ayrı kıtada 7 ayrı maratona katılmış, kalp hastaları yararına bağış toplamış.

24 yaşındayken harika bir Mısır keşfi yapmış, şimdi tam 50 yıl sonra Mısır keşfini bu kez kuzeni aktör, Hollywood yıldızı Joseph Fiennes ile birlikte yapıyor.

Yazının Devamı

ART DUBAİ'NİN İSTANBUL ÇIKARMASI

12 Şubat 2019

Pazar akşamı Ertuğrul Osman’ın eşi, Afgan Prensesi Zeynep Osman’dan Demet Sabancı Çetindoğan’a, İpek Cem Taha’dan Mina-Sinan Temo’ya birçok sanatsever, koleksiyoner, SAHA derneği üyesi bir aradaydı.

Art Dubai Elçisi Nilüfer Tarzi Kuran ve Art Dubai Artistik Direktörü Pablo del Val ev sahipliğinde Soho House’da düzenlenen yemekte.

Art Dubai 13. yılını kutluyor, bu yıl 20-23 Mart’ta Madinat Jumeirah otelde gerçekleşecek.

Fuar sırasında Dubai’yi ve hatta Abu Dabi’yi daha iyi tanıtmak için de harika programlar hazırlanmış.

Fuarda da son yıllarda sadece çağdaş sanat değil, modern sanat bölümü de var.

Bu yıl Türkiye’den Sanatorium, Anna Laudel ve Zilberman galerilerin katılacağını açıklıyor Pablo del Val.

Gözde İlkin’in işlerini de yabancı bir galeride görebileceğimizi anlatıyor.

Yazının Devamı

Sanat fuarları dünyaya yayılıyor

10 Şubat 2019

Londra, Basel ve New York’la sınırlı değil artık çağdaş sanat dünyası. 14 Şubat’ta Frieze’in Los Angeles açılımı başlıyor, 20 Şubat’ta ise 1.54 sanat fuarı Marakeş’te.

Dünyanın en önemli sanat markalarından biri Frieze. Londra’da bir kültür-sanat dergisi olarak başladı, daha sonra ise her yıl farklı zamanlarda Londra ve New York’ta düzenlenen çok önemli bir sanat fuarı haline geldi. Hatta sanat koleksiyonerleri için eserleri Frieze’den almak da bir artı değer oldu. Koleksiyonerlerin bir sanat eserini neden özellikle Frieze’den almayı tercih ettiklerini, Frieze’in bir ölçü ya da sanatla tanışma aracı olup olmadığını daha önce Frieze’in kurucusu Matthew Slotover ile konuşmuştum.

O zaman kendi kişisel koleksiyonu için stratejisi olmadığını öğrendiğimde de şaşırmıştım. Tıpkı son yıllarda Frieze’i gezerken Contemporary İstanbul’un açılışındaymış gibi hissetmeme şaşırdığım gibi. Koleksiyoner, galerici, sanatçı birçok tanıdık isme rastlıyorsunuz Londra’da Frieze’i gezerken. Hatta selamlaşmaktan eserlere bakamaz hale bile geliyorsunuz.

Selamlaşma faslı bittiğinde de Stella McCartney’den David Bailey’ye, Tom Dixon’dan Thomas Heatherwick’e kim var kim yok inceliyorsunuz. Zaten Frieze’de

Yazının Devamı

Changa’nın ardından sergiyle karşımızda

9 Şubat 2019

Bugün çok merak ettiğim bir serginin açılışı var.

Gözüne, gustosuna ve kalemine hayran olduğum Tarık Bayazıt’ın pop-up sergisi.

Tarık Bayazıt’ı Changa’nın yaratıcılarından diye tanıyoruz.

Savaş Ertunç’la birlikte global şirketlerde profesyonel hayatlarını bırakıp hayallerinin peşinden gittiler.

Daha restorancılık modası başlamadan yıllar önce Taksim’de Changa’yı açtılar, hem restorancılıkta hem de o dönem Taksim’i canlandırmada öncü oldular.

İlk defa bir restoranın çağdaş sanat koleksiyonu da kokteylleri ve yemekleri kadar konuşuldu.

Taksim’deki Changa, İstanbul yeme-içme hayatındaki değişimi başlattı, ilk defa İstanbul’da bir restoran Wallpaper’dan Monocle’a birçok önemli yayının radarına girdi.

Daha sonra Changa, Sakıp Sabancı Müzesi’nde de müzedeChanga ile harikalar yarattı, sergilere özel hazırladıkları nefis yemekler resim gibiydi, unutmak mümkün değil.

Yazının Devamı