BELKİ Ceyhun'un 46'da Fener'e katılması. Ya da Tolunay'ın 58'de kendi kalecisine tekme yumruk girişip atılması. Ya da sahada kavga eden iki profesyonel tarafından Denizlispor'un aptalca satılması. Nasıl isterseniz öyle yorumlayın. On kişi kalan Denizli'ydi. Peki Fenerbahçe kaç kişiyle oynuyordu sanki ? Hadi abartarak söylesek de yedi kişiden fazlasını bulamayız. Serhat, Andersson, Ali Güneş, Johnson belki atılmamışlardı, ama atılsalardı da bundan kötü olamazdı Fenerbahçe. 66'da Fener'e katılan Lazetic'ti. 67'de sahadan atılan da. Satılan da bu sefer Mustafa Denizli'ydi. Ve Fenerbahçe.
Kenneth'le devam edelim. Tuhaf biri. Boylu poslu, bu havada tek kısa kollu. Yakışıklı, havalı, üstelik bebek yüzlü. Anlayacağınız Allah her şeyi vermiş ona. Bu kadar laf işitmesinin sebebi nedir o zaman ? Futbol oynamakta ısrar etmesi. Yarın futbolu bıraksa bir Allah'ın kulu laf söyleyemez ona. Ama oynamaya devam ediyor. Oynatılmaya da. Yanına Serhat'ı koyunca çift santrfor oluyorlar. İkisinin bir santrfor etmemesi kara mizah belki. Hani hiç santrforlu oynasalar bundan kötü mü olacak ? Ya da mesela Kenneth'le Serhat'ı geriye çekip çift santrforu çift stoper haline soksalar veya bilakabiliyet Mustafa Doğan ve Johnson'la gol arasalar bundan da mı kötü olacak ? Kafanız karıştı değil mi ? İşte Fener de böyle zaten. Kafanızın içi gibi. Otuz dakika topla oynarmış gibi gözüken onlardı. Top da hep onlardaydı. Ama iki akında iki gol yiyen de onlardı. Fener'de o oynasın, bu oynasını boşverin. Kim nerede oynasa birşey farketmezdi. En azından bu maçta. Anlatmak istediğimiz de bu zaten. İlk devre sonunda Ümit'i ve Serkan'ı çıkarıp Fenerbahçe'nin risk aldığını herkes gördü. Ama Denizli'nin kendi paltosunu çıkartıp kazakla kaldığını kimse farketmedi. Hoca da risk almıştı takımda. Anlayacağınız Fenerbahçe'nin hem takımı dağınık, hem de antrenörü. Nasıl bağlasak da kurtulsak şu yazıdan diyorum. Buldum galiba. Galatasaray'dan etkilenmişler belli ki diyelim. Hani Cansun'un kırdığı pot anlayacağınız. "Yükten kurtulduk." Bir teneke kupa için takımı yormaya değer mi ? Fener altta kalmadı. Onlar da kurtuldu. Ama unuttukları Galatasaray'ın Avrupa'da oynadığı. Fener'in de bu kupayı uzun senelerdir hiç almadığı. Bitti zannetmeyin. Son dörtlüğü özel hazırladım. Hani MFÖ şarkı yapmıştı seneler önce. En güzel resmi sen yaptın, en güzel kızı sen kaptın. Her şeyi sen bilirsin. Sen neymişsin gibi bir şeydi tam hatırlamasam da. Ve yine yanlış hatırlamıyorsam, şarkı Fikret Kızılok için yazılmıştı. Bestesi hala güncelliğini koruyor. Galiba Mustafa Denizli sayesinde sözleri de yeni bir anlam kazandı.
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024