Bilgin Gökberk

Bilgin Gökberk

bilgingokberk@mail.com

Tüm Yazıları

FB Asbaşkanı Mosturoğlu basın toplantısında medyaya atıp tutmuş, bölümler aldım köşeme, sorularım var.

***

ŞM-Takımımızın iddialı konuma gelmesi ile birlikte aklın alamayacağı hayali senaryolar yazılmaya başlandı.

BG-Kim, kimler yazdı, isim söylemezseniz, sizinkine de ‘hayali senaryo’ denir.

ŞM-Rakip takımların kalecilerinin ayarlandığı, kolay goller attığımız iddia edildi. Leo Franco, Murat, İvesa ve Serkan’ın maç sattığı iddiaları dile getirildi.

BG-Bu iddiaları dile getiren kim, kimler?

ŞM-Ulusal basında yazan bir gazeteci, önce Ankaragücü’nün sonra Trabzonspor’un maçlarını bize bilerek kaybedeceğini, iddia etti.

Haberin Devamı

BG-Kim bu gazeteci, niye isim ver(e)miyorsunuz?

ŞM-Bir başka köşe yazarı Bobo’nun penaltıyı futbolcumuz Alex ile olan arkadaşlığı sebebi ile dışarı attığını iddia etti.

BG-Kim bu köşe yazarı?

ŞM-Bu iğrençlikleri dillendirenler şimdi ne diyecekler merakla bekliyoruz.

BG-Kim, kimler bunlar?

ŞM-Her şampiyonluğumuzda bizleri hakemleri etki altında bırakmak, federasyonu kullanmak gibi son derece çirkin iddialarla itham edenleri bugün bir kez daha lanetliyoruz.

BG-Kimleri lanetliyorsunuz?

ŞM-Bu nasıl bir ayıp bu nasıl bir ahlak yoksunluğudur.

BG-Kimdir bu ahlak yoksunu gazeteciler?

ŞM-Türkiye’de futbol, bunları dillendirenler, bunları savunanlar ve bunlara inanarak prim verenler ile hiçbir yere varamaz, futbol ailesi içleri çürümüş bu insanları arasından derhal temizlemelidir.

BG-Kim, kimler bu çürükler?

ŞM-Türk futbolu komplocu ve iftiracılar eline bırakılamayacak kadar kıymetli ve değerlidir.

BG-Kimler bu komplocular ve iftiracılar?

***

Bunları cevapla(ya)maz Şekip Bey, normal.

Bu bir!

Cevaplayabilecek durumda olsa zaten isim-isimleri basın toplasında verirdi, ben de bir şey sor(a)mazdım.

Bu iki!

Şekip Bey ‘alayımıza gider’ yapmış, iyi yapmış ama isim ver(e)mediği için haklıyken haksız duruma düşmüş, çok anlamlı ve milat olabilecek bir konuşma, boş ve anlamsız bir ‘laklak’ olmuş.

Çok konuşmuş, boş konuşmuş.

Yazık!

Hiç konuşmasa da bir şey farketmezmiş!

Bu üç!

Şekip Bey’in ve başkanının, medyanın ‘baş anonsçusu’ Uluç ve medyadaki diğer ‘anonsçular’ için her gece rüyalarında söylediklerini, ben her hafta bu köşede açık açık hatta açık saçık yazdım, tek tek adlarını vererek yazdım.

Haberin Devamı

FB resmi sitesinden bana ‘ahlaksız ‘dendi.

Yuh!

Bu futbol var ya, çok yalan bir dünya, çok da abidik gubidik bir dünya!

Bu dört!

***

Aziz Bey’in basın toplantısı fare bile doğur(a)madı, onun ligi şike-şaibe bataklığına çevirenler için ve siyasetçiler ve belediye başkanları için söylediklerinin tıpkısının aynısını da sık sık yazdı ‘bu ahlaksız’.

Aziz Bey’e Rüştü ve Özat bölümü hariç katılıyorum, özünde Şekip Bey’in medya anonsçuları için dediklerine de...

Farkımız şurda;

Ben balkondayım!

Mesela bizim Ercan(Güven) da yazdı buna benzer şeyleri, bizim Mehmet (Demirkol) de...

Onları da o anonsçularla aynı torbaya koymuş Şekip Bey!

Ayıp!

Aziz Bey de eski kaptanlarını, bir belediye başkanını, bir bakanı, isim vererek eleştirdi, bir tek medya anonsçusu ismi ver(e)medi.

***

Basın toplantısındaki menüde Rüştü vardı, Özat vardı...

Haberin Devamı

Gökçek de vardı...

Bakan Faruk Çelik’de...

Medya da...

Şike şaibe, entrika da...

Anonsçu da...

Dövdüm-dövmedim filan da...

Falan da...

Aziz Bey’in deyimiyle tek büyüğün, en büyüğün, 2010’daki menüsü bu...

Yiyen var mı?

Olmaz mı?

Yiyen olmasa o zengin mutfaktan bu menü çıkar mı yıllardır?

En vahimi de bu!

***

Hikayenin özü şu;

Hıncal Uluç’un abisi yılların usta gazetecisi sevdiğim saydığım takip ettiğim Öcal abi köşesinde şöyle anlattı;

“Birileri” çıldırıyor adeta; “Vay efendim, Hıncal Uluç ve de Erman Toroğlu hâlâ nasıl gündem oluşturuyorlar, gündemden düşmüyorlar, her sözleri, her açıklamaları, her yazıları olay oluyor, gazetelerin internet sitelerinin birinci sayfalarına bile oturuyor?”

O almamış ama Çakar’ı da anonsçular kulübüne alabiliriz.

Gündem oluşturmalılar...

Gündemden düşmemeliler...

Her yazıları her açıklamaları olay olmalı, gazetelerin internet sitelerinin birinci sayfasına oturmalılar...

Nasıl olacak bu?

Böyle!

Olay bu, sırrı da bu...

FB başkanı da diğer başkanlar da bu sistemden besleniyor, şimdi gündem değiştirmeye çalışıyor FB.

Sistem böyle!

FB şampiyon olsaydı, en büyük anonscu “Ben demiştim, Aziz Yıldırım ve adamı Aziz Mahmut FB’yi şampiyon yaptı” diyecekti.

Car car 10 sene konuşurdu.

Allah korudu bizi...

Bu oyun böyle oynanıyor, ustanın mutfağından da yıllardır aynı menü çıkıyor, onu da yiyen var.

Aziz Bey ve Şekip Bey’in medyadaki anonscuların ismini ver(e)memelerinin sebebi de onlarla aynı kayıkta olmaları!

Gerisi hikaye!

***

Ben mi?

O kayıkta yokum!

Bu bir!

Kayıktakilerden beklentim de yok!

Bu iki!

Ne başkanlar, yöneticiler gibi koltuk aşkım var, ne medya anonsçuları gibi gündem, köşe, tv koltuğu aşkım...

Bu üç!

***

Nerde trak orda bırak!

Bu rahatlığın, bu rahatlığımın sebebi de bu!

***

Nokta!

Demirel’e; ‘Seçime Aziz Bey’siz girme be abi’

FIBA Avrupa’nın yeni başkanı İzlandalı oldu.

Rakibi Demirel’di, başka aday çıkmadı ve kazandı.

Normal!

Seçime girmeye, seçimin olduğu günün sabahı bile karar verse, kazanırdı İzlandalı.

Ben girsem, ben de kazanırdım!

Ben zaten kazanırdım, bu iyi bir örnek olmadı, şöyle anlatalım; Saraçoğlu’nun anonscusu bile Demirel’in karşısında kazanırdı.

***

İki delege arasında oy verme öncesi geçen bir konuşma...

-Kaç aday var?

-İki!

-Kimler?

-Biri Demirel...

-Diğerini söyleme, gerek yok!

-?

-Kim olduğu farkeder mi, ona vermeyecek miyiz?

-?

***

Anladikos?

***

32 basket topu, 32 tane potası olmayan ülkeden çıkan aday 32 oy aldı.

Bizimki de 19!

Bu bir!

Bizimki yine dedikodu çıkarmış.

FIBA’nın genel sekreteri İzlandalıya çalışmışmış...

Yılların basketbol adamı Nar Zanolin, iyi tanır Demirel’i, kime çalışacaktı yani?

Bu iki!

Bir de müjde verelim...

2012’ye az kaldı.

Turgay Demirel’den nihayet kurtuluyoruz!

Bir daha seçime girmesine yönetmelikler izin vermiyor, yeni bir yönetmelik çıkıp, başkanlık babadan oğula geçmezse, gidiyor bizimki...

Bir daha gelmemecesine...

Aziz Bey bile kurtaramaz onu artık!

Düşünürken bile bir tuhaf oluyor insan.

Bu üç!

***

Son bir şey...

Aziz Bey’siz seçime meçime girmesene be abi!