Sıfıra sıfır...

"Koca"sıyla Mecidiyeköylü eski sevgilisi arasındaki dedikodular uzun süredir huzursuz ediyordu "olimpik kız"ı. Ama sanki dün biraz rahatlamış gibiydi. Öyle ya seneye bir "sıcak küçük"e kaçsa bile "erkeği", tek gecelik aşklarda şansı vardı ya hiç olmazsa. En "havalı Avrupalı", bir geceliğine bile olsa onu seçmişti işte. Şunun şurasında 2005 Mayısı'na sanki ne kalmıştı ki. Seyirci de "Avrupalı"dan belli ki etkilenmişti. Tribünler ne kalabalıktı. Maç başlamıştı hâlâ yollar da kalabalıktı. Kimse gelmez diye "geç" çıkanlar, tabii "geç" geliyorlardı. Tuhaf, ama mesela dakika 35'ti hâlâ da geliyorlardı. Daha tuhafı ne belediyenin, ne karayollarının, ne de Galatasaray'ın kıllarını da hala kıpırdatamıyorlardı.
Arkadaşları Florya'daki "room"larındayken, Ritz'in "redroom"undaki Ümit ve Berkant olsa da ne olur, olmasa da ne olurdu bence. Ama onlarla aynı "room"daki Volkan'sızlık yine bence etkilemişti yenilenen Galatasaray'ın "orta"sını. Oyunu kuramıyordu bir türlü Galatasaray'ın "orta"sı. Ayhan, Cihan, Murat, Sabri, Ergün, Petre altılısından, Ergün hariç, beşi belki rakibi bozuyordu, ama Galatasaray'ı da bozuyorlardı. "10" gibi oynayabilecek Ergün ortanın solunda, nispeten ayakları yumuşak Petre de "geri"nin önünde oynuyordu. Petre ve Sabri gibi bire birde adam geçen kaleye direkt gidebilenlerin önüne top da atamıyordu Volkan'sız orta saha. Hakan da beslenemiyordu. "Gerisi"ni öne çıkarınca da, hem ortası iyice sıkışıyor, hem de Galatasaray iyice sıkıyordu. Belki genç ve iyiniyetliydiler, evet iyiniyetle de koşuyorlardı. Ama çoğu sıradandı. Mesela işte rakibi gibi bir "sıradan"dan bir sıradan "doksan"da bile sıyrılamıyorlardı. Santrforlarının toplamından ideal bir santrfor çıkmıyor Galatasaray'ın. Yani bir "hakiki dokuz" lazım onlara. "10" ları zaten yoktu. "20 no"larından bir "10 gibi" yaratacaklardı. Ama "o" da sabırları taşırmıştı. Yani bir de "10" lazımdı onlara. Bir de geriden "pas"la çıkabilen "biri" tabii. Kısaca işi zor, umudu Galatasaray olan Terim'in, umudu Terim olan Canaydın'ın da, tabii umudu Canaydın olan Galatasaray'ın ve tabii umudu Galatasaray olan Galatasaraylılar'ın da.
Bağlayalım, ileride belki pres yaparlar. Belki kanatları da kullanırlar. Hatta belki alanları bile daraltırlar. Hatta koridorları da filan, hatta hatta pas oluklarını da filan da falan da. Ama iyi futbolcuları yok ve de iyi futbol oynayamazlar. Seminerlerde "futbol analizcileri"ne belki keyif verirler, ama staddaki futbol bekleyen seyirciye de bence "tat"sız gelirler.




SPOR


OLİMPİK MEHTER TAKIMI: 0-0
At yarışları
Avrupa Ligleri
Ligin kralı Efes: 82-72
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Mehmet tutuk başladı
Rakibimiz Azerrail!
Kendi işine baksın
Muhteşem ikili
Terim pes etmedi
Trabzon'u ter bastı: 2-1
Çirkinlik diz boyu
İstanbul'u fethettiler: 1-3
Körfez'in hesabı şaştı: 1-1
ANADOLU TURU
Kısa... Kısa...
Yalancı bahar!
Sıfıra sıfır...
Golsüz gece
Sistem, yıldız tanımıyor