Şu işe bak. Turu geçeni Efes bekliyor. Yani maçı, molası, devre arası, beyazı, karası, duşu muşu kullanması: 100 - 105 dakika. Gelenin bitirecek işini, çekecek fişini. Hani elensen bir türlü, elenmesen bin bir türlü. Zaten biri 8 olmuş, öbürü 9. Kod adı: Bu turdan sonra ikimiz de yokuz.
Önce seyirci. Hiç bu kadar sahadan çıkarılmayı hak edenine rastlamamıştım. Hani sahaya hiçbir şey atmasalarda, ortalığı birbirine katmasalar da attıkları spor dışı sloganlar, midemizi bulandırdı. Ne desem, nasıl desem. Biri Revivo’dan bağlantı kurup İsrail aleyhinde taşıyor, öbürü Apo’dan girip PKK diye bağırıp, iyice şaşırıp, şaşıyor. Ve tabi iki taraf birden haddini iyice aşıyor.
Sonra yönetimler. Galatasaray’dan tık yoktu. Fenerbahçe Uslu’su, Özdemir’i, Özaydınlı’sı, Aşık’ı ile hiç olmazsa Cim - Bomlular’dan daha çoktu. Ama anlamadığım şu; Dünkü iki büyüğün hali. Birbirlerinin bir üstüne çıkmak mı bütün amaç? O zaman mesela futbolda ikinci olan Şampiyonlar Ligi’ne girerken bile niye bu yaygara öyle? Eğer buysa, dünkü iki takımın bu kadar basketbolsuz hali nedir böyle?
Dünkü maçın elle tutulur hiçbir tarafı yok ki. Üstelik ayıbı, kayıbı o kadar da çok ki. Hani hiçbirşey yazmadım desem maç oynanırken, hiç de not almadım, inanır mısınız? Belki de protesto etmek istedim veya şimdi moda ya, ne kadar ekmek o kadar köfte, anlarsınız ya. Pekiyi bu yazdıklarım o zaman nereden çıktı. Hani dedim açarlarsa telefon, yazdır diye, önce laflarım, laflayarak başka lafları açıp, sahanın içinden kaçıp filan falan anlayacağınız.
Evet sahada ne basket vardı. Ne bolcu, ne de bol. Tabi ne de basketbol. Evet maça boşverin. Beni de hoşgörün. Ama iki cümlem var içimde kalmasın; Birincisi; Yedinci Beşiktaş’ı da aralarına alsalar, üçü birleşip bari doğru dürüst tek bir takım olsalar. Gelecek sene lige öyle dalsalar. Hiç olmazsa daha fazla keyfimizi kaçırmasalar. İkincisi nedir derseniz, o da bu maçı tek cümleyle anlat deseniz, söyleyeceğim o tek cümle. Hani saldım çayıra mevlam kayıra denir ya, herhalde iki takımı, onu hazırlayanları, bundan daha çabuk ve belki biraz abuk ve hatta belki de abuk sabuk ama malesef bu kadar da 12’den vurup anlatmak imkansız herhalde...
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024