Onların adı "abiler"... Galatasaray’da basketbol deyince ilk akla gelenler. Kim bunlar peki? Kısaca faal basketbolu bırakan, ama içlerinde basketbol heyecanı ve ateşi sönmeyen. Bir örnekle genişletelim. Mesela Orhun Ene de seneye bırakınca, o da bu gruba girecek, Orhun abi olacak. Fazla uzatmayalım.
Yine kıpırdanıyorlar Galatasaray için. Galatasaraylı Basketbolseverler Grubu’nu oluşturuyorlar. Son Fenerbahçe maçında tribündeydiler. Manevi liderleri Yalçın Granit ile beraber. Biraz kıpırdanmaları bile yetti. Önemli olan Fenerbahçe galibiyeti değildi tabii ki. Salona gelen ruhtu. Galatasaraylı abilerin ruhu ve heyecanı. Onlara zamanında "ablalar" bile dendi. Boşverin. Olaya Galatasaray cephesinden de bakmayın. Rövanşta Haldun Alagaş’a Fenerbahçeli eski basketbolcular da gelecek. Kısasa kısas. Sonra bu heyecan belki de Beşiktaş’a geçecek. Her ne kadar Fenerbahçe’yi yenen Galatasaray kazandı gibi gözüküyorsa da, galiba sonunda Türk basketbolu kazanacak.
Sayın Kerem Tunçeri,
Belki farkındasınız, belki de değilsiniz ama, iki takımın kaderi sizin ellerinizde ve de ayaklarınızda. Tarihin en yetenekli milli takımı, oyun kurucu pozisyonunda size güveniyor. Kendi takımınız Efes Pilsen de Mula’yı gönderip, tercihini sizin için kullanmış. Belki yine farkındasınız veya değilsiniz ama, şu anda Türk basketbolunun en kritik oyuncusu sizsiniz. 20’li yaşların başında olduğunuzu ve üstünüze fazla yük bindirildiğini biliyorum. Haklı da olabilirsiniz. Ama kendi çıtanızı Fransa’daki Avrupa Şampiyonası’nda yükselten de kendinizsiniz. Yetenekli ve iyi bir oyuncusunuz. O çıtanın aşağı inmemesini ve sizi tekrar kazanmayı istiyorum.
Eylül’deki Avrupa Şampiyonası’nda eleştirdiğimde hoş karşılanmamıştım. "Zamanı değil, morali bozulmasın", negatif enerji yok sinerji falan filan denilmişti. Şimdi de eleştiremiyorum. Çünkü takımınız Efes Pilsen, Avrupa Ligi’nde çok kritik maçlar oynuyor. Tahmin ediyorum, hazirandan sonra da eleştiremeyeceğim, çünkü Ağustos’ta Indianapolis’te Dünya Şampiyonası var. "Şimdi zamanı mı?" denecek. Lütfen maç programınıza bakın ve bana sizin için müsait tarihleri bildirin. Ne sizin, ne Efes Pilsen’in, ne de milli takımın zarar göremeyeceği bir dönemde sizi eleştirmek istiyorum.
Sevgilerimle,
Köyün Delisi
NOT: Şu kadarını da söylemezsem, patlarım. Efes - Maccabi maçının kasetini izleyin lütfen. Maccabi’nin oyun kurucusu McDonald’ın bütün oyun boyunca kaç zorlama atış yaptığını, kaç lüzumsuz top kullandığını tekrar tekrar seyredin. Ben söyleyeyim: Hiç. Fazla lafa gerek olmadığını göreceksiniz, Sayın Kerem Tunçeri.
Sayın Şenol Güneş,
Herşeyi bir kenara bırakın. Federasyon başkanınızı, yardımcınızı, sevgili Can Çobanoğlu’nu, sizi eleştirenleri, eleştirmeyenleri, kısaca herşeyi atın kafanızdan. 0 212 679 74 20 numaralı telefonu arayın. Karşınıza şöyle bir anons çıkacak: "İyi günler, Türkiye Basketbol Federasyonu. Dahili numarayı biliyorsanız tuşlayınız. Santrale bağlanmak için lütfen bekleyiniz". Dahili numarayı herhalde bilmiyorsunuzdur. Santrale bağlanınca Aydın Örs’ü isteyiniz. Sonra kendinizi tanıtınız ve Örs ile konuşunuz. Bize CNN Türk’te canlı yayında anlattığını size de anlatacaktır mutlaka telefonda. O ekip nasıl oluştu. Oluştu da ne oldu. Ne faydası oldu. Aklınızda bulunsun. Alt tarafı 10 - 15 dakikanızı alacaktır. Onlar Indianapolis’e bu ekiple, bu anlayışla gidiyorlar. Ve de kendilerine güvenerek. Sizin de yolculuk Kore’ye. Bilmem anlatabildim mi?
Sevgilerimle,
Köyün Delisi
NOT: Aydın Örs cep telefonu kullanmadığı için size federasyonun numarasını verdim.
Sayın Oktay Mahmudi,
Efes - Olympiakos maçının bitmesine beş saniye var. İki sayı öndesiniz: 79 - 77. Rakibinizin mola hakkı da yok. Onların yerine mola alıp gösterdiğiniz hoşgörü, misafirperverlik ve fair - play adına size teşekkür etmek istiyorum. Onlar da sizin molanızı iyi değerlendirip bir üçlükle maçı 80 - 79 kazandılar.
Türk - Yunan ilişkilerinin son dönemdeki gelişmelerini sevinerek izliyorum. Denktaş ile Klerides’in beraber yedikleri kaymaklı kadayıfa paralel olarak, sahada Efes’in menfaatlerini değil, iki komşu halkın dostluğunu düşündüğünüz ve bu dostluğa aldığınız mola ile katkıda bulunduğunuz için size ayrıca teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle,
Köyün Delisi
Denizli ile arasında dört puan, Daum ile beş puan vardı. Liderdi. Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde ikinci tura kalan da o idi. Üstelik Barcelona’dan ilk ve tek puanı kapan da. Ama kovulan o oldu, veya kovulacak olan da. Hadi her ihtimale karşı kovulması gündeme gelen de diyelim, her neyse.
Galatasaray yönetimi çok radikal bir karar aldı. Doğrudur veya yanlıştır. Ama yönetim 5.5 senedir ilk defa Galatasaray’da bir yönetim olduğunu hissettirmiştir. İşte bu önemlidir. Futbolculara ve Lucescu’ya şu mesaj gitmiştir: "Herkes kendi işine baksın" veya "Haddinizi bilin". Nasıl yorumlarsanız. Ve tabii kafalar da karışmıştır. Zırt, pırt "vıdı, vıdı" yapan Daum’a gösterilen "sabır", Avrupa’da sıfır çekip dönen, Galatasaray’a, Beşiktaş’a, Trabzon’a yenilen, kupada da elenen Denizli’nin çektirdiği "kahır" ve bir basın toplantısı sonunda Lucescu’ya alınan bu "tavır". Bunların hangisi doğrudur veya yanlıştır? Nasıl yorumlayalım? Galiba bunların hepsi "yalan, dolan". Doğrusu şu en altta "yazılan": "Galatasaray’ın bir Fatih Terim’i var. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın da yok. Yani Denizli’yle, Daum’la "devam o zaman".
Bu yazı dün yazılmıştır.
Basketbol Milli Takımı’ndaki ekip ruhu ve anlayışı Galatasaray’a da sıçradı. Yılların head coach’u Cihansever Yeşildağ, Galatasaray head coach’u Koray Mincinozlu’nun yardımcısı oldu. İkisinin de gösterdiği fedakârlık çok önemli tabii. Ama övgüyü onlara değil maalesef Aydın Örs, Çetin Yılmaz, Tolga Öngören ve Murat Özyer’e yapacağım. Bu modeli ortaya çıkardıkları için.
SERİ İLANLAR
Pazartesi - Çarşamba 09.30 - 10.00 Radyo D’de
Cuma’ları ise Milliyet’teyiz (Başka şubemiz yoktur.)
İmza: Köyün Delisi
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024