Kulübede değil, sahada görelim

4 Temmuz 2019

Oğuzhan Özyakup’daki bu inanılmaz düşüşü, anlamakta zorlanıyorum. Futbol kumaşını tartışmaya açacak halimiz yok. Biliç döneminde Kartal’ın vazgeçilmeziydi, bu performansı Şenol Güneş’le adeta ikiye katladı, iki şampiyonlukta katkıları asla unutulmaz...
Ne olduysa, şu son iki yılda oldu, gözden düştü, tartışılır hale geldi! Nedendir, niyedir, sosyal yaşamını da fazla bilemiyoruz. Artı, özel hayat kulvarı da ilgi alanıma hiç girmiyor.
Hani yaşlandı desek hiç değil, 26 yaşında... En olgun çağında performansını bir tık yukarı götürmesi gerekirken, o tersine gidiyor iki sezondur!
Beşiktaş’ta Güneş’ten bayrağı Abdullah Avcı teslim aldı. Dileriz bu değişim, Oğuzhan Özyakup’a pozitif yansımalar yapar, eski başarılı günlerine döner.
Kaldı ki Abdullah Avcı, hem iyi teknik direktördür hem de insan olarak pozitiftir, güzel adamdır. Avcı, performans düşüklüğü yaşayan oyuncuları, kazanma adına şans verir, kestirip atmaz. Dememiz o ki, Avcı, Oğuzhan için “son şans”tır, bunu da iyi kullanmak zorundadır. Her ne kadar üç yıllık sözleşmesi olsa da eski günlerine dönemediği taktirde, ayrılık kaçınılmazdır!
Tıpkı taraftar gibi bizler de o eski başarılı Oğuzhan Özyakup’u özlüyoruz, kulübede

Yazının Devamı

Keskin sahada

27 Haziran 2019

Gökhan Keskin’i efsane kadrodan tanırım. Yıllarca top oynadı, üst üste şampiyon olan kadronun değişmeziydi.
Futbolu bıraktıktan sonra bağlarımızı hiç koparmadık, ya ben, ya o arar, sohbetler eder, zaman tüneline girer, eski günlerimizi anarız.
Efsane kadro dedik, o kadroda kim varsa, hepsiyle gönül bağımız var. Onlarla sıkı dostluklarımız hız kesmeden devam ediyor. Onlar bizim gençlik yıllarımızın oyuncuları, o dönemler bir başkaydı. Dostluk, samimiyet, güven, saygı, sevgi bizim önceliklerimiz idi. İster inanın, ister inanmayın, muhabirlik dönemimde pek ender kayıt cihazı kullandım dersem abartmış olmam.
Diyeceksiniz ki, peki gazetecilik? İşte burada durun... Bu dostluklar, asıl işimizi yapmamıza asla engel değildi. Doğru haber mi (-ki yalan yazmayı asla beceremem), kimsenin gözünün yaşına bakmam gazeteme yansıtırdım. Yani ‘iş başka, dostluk başka’ misali...
Lafı uzatmadan, asıl konumuz olan Gökhan Keskin kardeşimizin yeniden Kartal Yuvası’na dönüş yapmasına dümen kıralım.
Abdullah Avcı’dan sonra, yönetimin Gökhan Keskin kararı sabaha kadar doğrudur, bravo... Bu dönüş, bir dizi yetkililerle donatıldı. Avcı’nın eli-kolu, gözü-kulağı olacak. Maçlarda sahada yerini alacak,

Yazının Devamı

Kaliteli yabancı hayal artık

20 Haziran 2019

Şu transfer sezonu yok mu, oldum olası, hep uykularımı kaçırmıştır! Bırakın kaçırmasını bir kenara, uykuya hasret kalmışımdır hep! Benzetme yerindeyse 7/24 çalıştığım dönemler çoğunluktadır. Yazılı ve görsel medyada sürekli ‘papatya’ falları açılır, yüzlerce isim gündeme gelir, bir bakmışsınız ki, elde var sıfır!
Benim tarzım farklıydı, gelmesi garanti ‘baba’ isimlere yelken açardım, yazılan-çizilenlere yan gözümle şöyle bakar, geçerdim! Yine de gazetecilik refleksiyle o hayali isimleri soruşturmayı ihmal etmezdim, ‘ne olur, ne olmaz’ misali! 46 yıllık mesleki yaşantımda, atladığım isimler oldu elbet, ne var ki 12’den vurduğum atlatma oyuncular çoğunluktaydı, arşivler yalan söylemez...
Şimdilerde farklı mı? Hayır... Öyle isimler geçiyor ki, ağzım bir karış açık kalıyor! Yahu arkadaş, kulüplerin kasası tam-takır, kıpırdayacak halleri yok! Hele üç büyükler aman Allah! Borç almış başını gidiyor, ödemeler 3-4 ay geriden geliyor, yönetimler sıcak para bulma adına çalmadık kapı bırakmıyorlar!
Böylesi bir tabloda öyle astronomik rakamlarla kaliteli yabancı almak, hayallerin en büyüğüdür. Artı yine bu ortamda satmadan alamazsanız, UEFA adamın tepesine biner, Edirne’den dışarı

Yazının Devamı

Onlar atmadı, biz yedik!

13 Haziran 2019

2020 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde Fransa’yı deviren ve müthiş bir hava yakalayan A Milli Takımımız, eski teknik adamlar arasında da büyük ilgi gördü. Mustafa Denizli, Lucescu, Abdullah Avcı ve Ersun Yanal, bu yeni jenerasyonun gelecek adına umut verdiğini söylediler, valla yerden-göğe kadar haklılar, biz de katılıyoruz...
‘Yiğidi öldüreceğiz, ama hakkını da vereceğiz”... Kimdir bu yiğit, elbette Lucescu ve ekibidir... Lucescu, Tayfur Havutçu, Kerem Yavaş ve Carlo’nun bu havuzun oluşmasındaki katkılarını asla inkar edemeyiz... Temeli onlar attı, Şenol Güneş hocamız, o kadroya dokunuşlar yaptı, yeni isimleri ilave etti. Mert, Dorukhan ve Güven’i ekledi. İzlanda yenilgisi elbette hoş değil, nehirleri geçtik, gittik çayda boğulduk!
“Teker kırıldıktan sonra, yol gösteren çok olur” deyişine karşıyım. Gollere bakın, onlar atmadı, kendi hatalarımızdan yedik! Dorukhan’ın attığı gol, üzerinde çok çalışılmış, belli. Haaa şunu söyleyebilirsiniz, Güneş acaba Ozan’ın yerine Yusuf’la başlayabilir miydi? Nitekim Yusuf’un oyuna girmesiyle, topu üçüncü bölgeye taşıdık. Dememiz o ki sonradan açıldık, açılmasına da puan getirecek golü bir türlü bulamadık!

Mumla arandılar
Bırakın

Yazının Devamı

Şeytanın bacağını yine kıramadık!

12 Haziran 2019

İzlanda’yı bizim kadar yakından kimse tanıyamaz, bize çok çektirdi, çookkk! Adamların fizik güçleri, boyları-posları inanılmaz, hele bir duran toplardan yarattıkları tehlikeler var ki, rakibin yüreğini ağzına getirir alimallah! Böylesi donanımlara sahip, takıma ancak topu yerden ve ayağa oynarsanız kafa tutabilirsiniz! Nitekim 21’de Ragnar Sigurdsson attığı gol tipik bir İzlanda üretimidir.
Elbette gurubumuzun favorisi, son dünya şampiyonu Fransa’yı devirmemiz müthiş bir başarıydı. Bu oyunun tüm kurallarını o maçta uyguladık, ürettik, attık, bir o kadar da kaçırdık. Doğal olarak aynı başarıyı, aynı futbolu İzlanda maçında da bekledik, ama bazen evdeki hesap, deplasmana uymuyor, hele rakip İzlanda’ysa! Buna bir de Cengiz ve Mahmut’un yokluğunu eklersek skora şaşırmamak gerekir.
***
Nitekim, koca ilk yarıda bırakın rakip cezalanına girmeyi, sahamızdan çıkmakta bile zorlandık! İki gol yedik, Mert bir o kadar da kurtardı, aklımız başımıza geldi, ofansa çıkmaya başladık. Nitekim bunun karşılığını da 40’da Dorukhan’ın harika kafa golüyle aldık, rakibin baskısına biraz olsun son verirken, umutlandık. Dorukhan’ın golüne kadar, rakibe sahanın hiç bir yerine kafa tutamadık,

Yazının Devamı

Bir fotoğrafın gösterdikleri

6 Haziran 2019

Şenol Güneş’in kariyeri ortada, biliniyor... İlave edecek şimdilik bir şey yok. Biraz filmi geri sarıp, 2000 yılına gidelim ki, Güneş’in yeniden işbaşı yaptığı Milli Takım’da neleri başarıp, başaramayacağını görebilelim.
O süreçte yaşananların birçoğu biliniyor, hele bir jeep olayı var ki, tartışması neredeyse bir yıl sürdü! 2000 Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde elenip, ülkemize dönerken, her yönüyle darmadağın olmuş ekibi Mustafa Denizli’den teslim alan Şenol Güneş, bu olumsuz tablodan dünya üçüncüsü çıkarmış bir hocadır. Nasıl başardı bunu? Morallerin dibe vurduğu, tartışmaların üst seviyeye ulaştığı bu ekibi yeni bir rotaya sokmak zorlukların en büyüğüdür. 2000’de başarısız olan ekibi dağıtıp, yeni bir ekip oluşturmak kimine basit gelebilir.
Ama madalyonun tersi farklı... Düşünün; o ekip daha önce Avrupa Şampiyonası görmüş, hatta UEFA Kupası’nı ülkemize getirmiş oyunculardan kuruluydu. Dememiz o ki, Türk futbolunun üst seviye oyuncularını öyle pat kapının önüne koyamazsınız, önemli olan o dağılmış takımı yeniden toparlamaktır.
İşte Güneş hoca, kaybetme yerine kazanmayı tercih etti, müthiş bir sloganla işe başladı. Neydi o, “El ele, gönül gönüle, haydi Seul’e...”
Bir

Yazının Devamı

Mutluyuz, umutluyuz

31 Mayıs 2019

Milli Takım’la tıpkı geçmişte olduğu gibi, büyük hedeflere ve umutlara Güneş hocamızla bir kez daha yelken açtık. Güneş hocamız uzun bir ayrılıktan sonra yeniden Ay-Yıldızlı ekibe rotayı kırarken omuzlarında bir Dünya üçüncülük apoletini taşıdığını da anımsatalım. Şenol Güneş, ülke futbolunu tanıyor, takımları ve de oyuncuları iyi biliyor, oldukça da deneyimli. Dememiz o ki, Güneş’in kadro seçiminde hata yapma şansı sıfırdır, aksini de düşünmek istemiyoruz. İki resmi maçta Arnavutluk ve Moldova’yı yenerek altı puan toplayan Ay-Yıldızlı ekibimiz, gelecek adına bizleri umutlandırdı. Güneş ve ekibine bu zorlu kulvarda başarılar diliyoruz.
***
Evet, belki klasik olacak ama, bu tip hazırlık maçlarında skor tabelasından çok, Ay-Yıldızlı ekipteki değişim bizi ilgilendiriyor. Görüyoruz ki, Güneş hoca uzun yıllar Milli Takım’ımızı taşıyacak kadronun temellerini çoktan attı bile. Valla, havuz geniş ve çok yetenekli oyuncular var. Bu kadro zenginliği kuşkusuz Ay-Yıldızlı ekibimizde rekabet ortamı yaratacak, bu Güneş’in en büyük avantajı olacağı kesin. Eee rekabetin başarının temel taşlarından biri olduğunu da hatırlatalım.
***
Yunanistan puan maçı değil, buna karşın Millilerimiz,

Yazının Devamı

Kaç Mehmet Topal var?

30 Mayıs 2019

Mehmet Topal ile milli takım maçları ve kamplarında yollarımız kesişti.
Antalya maçında tribünlerin ona olan tepkileri içimi acıttı doğrusu... Ayıptır, günahtır... Mehmet Topal gibi eli ayağı düzgün, kişiliği ve karakteri müthiş bir fotoğrafa bunlar nasıl yapılır?
Ay-yıldızlı ekipte, bırakın galibiyeti, en ufak yenilgide bile bizlerle yani meslektaşlarımızla sohbeti esirgemeyen, birileri gibi kaçarak otobüse binmeyen tek oyuncudur dersem abartmış olmam.
Soruyorum kaç tane Mehmet Topal’ımız var? Kaldı ki Mehmet Topal Fenerbahçe için terini sonuna kadar akıtmış bir oyuncudur. Artı paylaşımcıdır, maddi ve manevi yardımlarını da bilmeyen yok. Futbolculuğuna ve de adamlığına kimse laf edemez, örnektir. O ağlatılacak, kırılacak ender oyuncularımızdandır. Size, yani onu protesto edenlere taraftar demeye dilim varmıyor!

Soruyorlar, sorguluyorlar

Gelibolu’da önceki hafta içinde 100. Yıl Barış Ortaokulu’nda söyleşiye davet edildim. 200’e yakın öğrencinin katıldığı ve yaklaşık iki saat süren söyleşide çok sorular geldi, dilim döndüğünce yanıtlamaya çalıştım.
Gençlerimiz, şike sürecinden tutun da, yabancı futbolcu sayısına, Milli Takımımıza, ligimizde mücadele eden üç büyüklerin bugünkü

Yazının Devamı