‘Kara elmas’ Yusuf!

31 Temmuz 2020

İnsan yaşamında ‘özel fotoğraflar’ vardır, yıllar geçse de silip atamazsınız, nefes aldıkça kalbinizin bir köşesinde mutlaka yeri vardır.
Aklımıza geldikçe içimiz acır, ‘keşke yaşasaydı’ dediklerimiz vardır ki, sayısı pek fazla değildir!
Ama biri var ki, harbi benim için ‘özel’ insandır, kalbime, beynime kazınmıştır.
Yusuf Tunaoğlu, (Arap Yusuf) abim... Onu kaybedeli tam tamına 20 yıl olmuş, ne çabuk da geçiyor şu zaman, su gibi akıp gidiyor.
Dedim ya ‘özel’ insandır Yusuf abi... Sağlığında omuz-omuza Milliyet’te çalıştık, sosyal hayatımın içinde o güzel adam hep vardı, yanı başındaydım... Hani sıkça kullandığımız, dilimize doladığımız ‘adam gibi adam’ benzetmesi Yusuf abiyle müthiş örtüşür. Apoletlerinde ‘adamlığın’ tüm yıldızlarını taşıyordu.
Bakın rahmetli Cihat Arman 5 temmuz 1970’te Milliyet’teki ‘Doğmadan ölenler’ başlıklı köşe yazısında Yusuf abiyi nasıl anlatmış; “Seyrettiğim maçların birinde bir genç görmüştüm.

Yazının Devamı

Sonuç çok doğal!

27 Temmuz 2020

Bu hafta torbadan bana Kasımpaşa-Başakşehir maçı çıktı, böylesi rotasyona can kurban. Şampiyon takımın maçını yazmak elbette keyif ve gurur verici. Hele hele ipi göğüsleyen takımın hocası yerliyse ki öyle, tadından yenmez.
Elbette Başakşehir’in sezonu şampiyonlukla taçlandırması, uzun bir emeğin ürünüdür. Sakın ola Okan Buruk hocamız alınmasın, bu anlamlı şampiyonlukta Abdullah Avcı’nın da payı büyüktür. Avcı, kadrosuyla, plan ve programıyla Başakşehir’i büyüttü, hep yarışın içinde tuttu, gelin görün ki, kupa ona kısmet olmadı, canı sağolsun.
Dememiz o ki Avcı, Okan Buruk’a harika bir ‘miras’ bıraktı. Ne var ki Buruk, o mirası yiyip, bitirmedi, tam tersi üzerine çok şeyler kattı.
Bırakın iç hatları, UEFA’da yoluna devam etmesi asla bir rastlantı değildir, tam tersi kaliteli bir kadronun alın teridir, oynadığı iyi futboldur. Sırada Devler Ligi de var, Buruk ve ekibi o kulvarda da güzel işlere imza atacak, ülkemizin gururu olacaktır, bundan da asla kuşkum yok.
Okan Buruk sadece şampiyon olmadı, yabancı

Yazının Devamı

Kadro değil, hoca farkı

23 Temmuz 2020

Yerli hocalarımızın başarılarını gördükçe inanın göğsüm kabarıyor. Fakat ne zaman bu köşede bir yerli hocamıza övgüler yağdırsam, ortaya birileri çıkıp, sosyal medyadan beni eleştiri yağmuruna tutuyorlar!
Valla, kim ne derse desin umurumda değil, yerli hoca benim doğrum, taviz de vermem.
Alın size Okan Buruk... Galatasaray’da oynarken UEFA Kupası’nı kaldırdı, Inter’de top koşturdu, teknik adamlığa döndü, 2017-18 sezonunda Akhisar’da Türkiye Kupası kazandı. Çaykur Rize’de başarılıydı, Başakşehir’e teknik direktör oldu ve şampiyonluk ipini göğüsledi.
Peki, buna ne diyeceksiniz eyyy yabancı hayranları? Efendim diyorlar ki; elinde iyi kadro var, tabii ki şampiyon olur...
Hadi oradan! Önemli olan o kadroyu verimli hale getirmektir.
Kadroları iyi olanları da gördük! Örneğin Fenerbahçe ve Galatasaray, ikisi de hüsrana yelken açtılar bu sezon! Önünde UEFA gibi bir hedef de var, son 16’ya kaldılar... Kopenhag sınavını geçtikleri anda ki, ilk maçta avantajı yakaladı, çeyrek finale kalacak.
Yaşım

Yazının Devamı

Musleraspor ve Falcao gerçekleri

16 Temmuz 2020

Galatasaray ile ilgili yorumları yakından izliyorum, onca başarılara imza atmış Aslan’a duyarsız kalamam! Neredeyse herkes takımdaki çöküşü Muslera’ya bağlıyor, haklı olabilirler!

Muslera’nın başarılarda büyük katkısı var, rakamlar da buna işaret ediyor. Ne var ki ben Aslan’daki bu karamsar tabloya farklı bir pencere açmak istiyorum.
Tamam, Okan Kocuk kardeşimiz 7 Süper Lig maçına çıkmış, toplam 15 gol yemiş, yani karnesi çok zayıf, buna da eyvallah! Ancak ortaya çıkıp, faturanın tamamını Okan’a kesersek, kolektif oyunun ruhuna ters davranmış oluruz... Aslan’daki başarısızlık sadece kale ile ilintili değil bana göre. Muslera’nın sakatlığıyla birlikte saha içindeki sıkıntılar da su yüzüne çıktı aslında!

Mesela kadro mühendisliği... Sezon başı planlamasında sorunlar yok değil. Bu sıkıntıları görmezlikten gelemeyiz...

Hangisinden başlasak!

Örneğin Falcao... Tepeden-tırnağa yanlış bir yatırım! Terim hocamızın bu transfere karşı olduğunu cümle-alem biliyor! Hatta kulüp doktoru Yener İnce’nin Falcao ile ilgili raporu

Yazının Devamı

Yoktan var etmek!

14 Temmuz 2020

Beşiktaş’ta cezalısı, sakatı o kadar çok ki, tam yedi oyuncu, hangisini yazsak?
Hele hele golcü Burak Yılmaz ile orta sahayı ayakta tutan ‘cengaver’ Atiba’dan yoksunsanız vay halinize! Demem o ki, diğer eksiklerin yerine alternatif bulabilirsiniz, ama o ikisine zor ki, ne zor!
Sergen Yalçın’ın ligde sıkıntılı bölgeden çıkma uğraşı veren Yeni Malatya karşısına çıkardığı onbir tanıdık isimler. Sistem mi, siz deyin, 4-4-2, ben diyeyim 4-6-0... Diaby, Boyd forvet gibi duruyorlar, gerçi ikisini toplasan bir Burak Yılmaz etmez ya! Kadrodaki tek alternatif Güven Yalçın, o da yedek, ikinci yarıda sahne aldı.
Onca eksiğe karşın, Beşiktaş formasının ağırlığı var di mi? Gelin görün ki, o ağırlık oyuna hiç yansımadı! İlk yarıda bu kadar pas hatası yapan Kartal gördünüz mü Allah aşkına? Koca 45 dakikalık bölümde siyah-beyazlı futbolcular pas hatası yapma konusunda birbirleriyle adeta yarıştılar! Özellikle hücuma çıkarken, kaptırılan her top, atılan her yanlış pas, Kartal’ın kalesine tehlike olarak döndü arkadaş, yuhhh ki yuhh!
38&rs

Yazının Devamı

Krizden fırsat yaratmak

9 Temmuz 2020

Efendim, Beşiktaş’ta yönetim kanadının ekonomik krizi aşma adına ‘küçülme’ kelimesini telaffuz etmesi bir takım spekülasyonlara neden oldu. Daha önce de yazdık, çizdik, yol göstermeye çalıştık. Görüyoruz ki, astronomik transfer politikası artık rafa kalkmıştır! Yönetimler, yıllardır göz ardı ettikleri arka bahçeye, yani altyapıya sarıldılar şu sıralarda!
Doğru bir yöntem, karşı değilim... Altyapıdan yetenekli gençleri yukarıya monte etmek elbette ekonomiyi düzlüğe çıkarmanın bir yoludur. Ne var ki, yarışmacı takımlarda ki Beşiktaş öyle, köklü ve de radikal kararlar almak bir anda olmaz, sabır ve zaman gerektirir. Zirve artık Kartal’ın çok uzağında, Sergen Yalçın hocamız için de bulunmaz bir fırsat. Tecrübeli hoca bu fırsatı avantaja çevirme ve ekonomiye katkı sağlama adına alttan yetenekli gençleri yukarıya çekmeye çalışıyor, doğru da yapıyor.
Sosyal hayatta günümün büyük bir bölümü sokaktaki taraftarlarla sohbet ederek geçiyor.

Yazının Devamı

Başakşehir’in şakası yok!

8 Temmuz 2020

‘Kime niyet, kime kısmet’ diye yaşamımızda sıkça kullandığımız bir deyim var. Bunu Okan Buruk’a uyarlarsak, pek de abartmış olmayız...
Abdullah Avcı hocamızın kulakları çınlasın! Hep şampiyonluğu kovaladı, ona bir türlü kısmet olmadı! Okan Buruk hocamız da Avcı’nın izinden yürüyor, sadece bir fark var o da ligin bitimine üç hafta kala zirvedeki yerini koruması... Artı en yakın rakibinden maç fazlasıyla 5 puan önde olması.
Hele ligin bitimine üç hafta kala bu puan farkını da asla hafife almamak gerekir, büyük avantaj. Bakalım Başakşehir kalan haftalarda bu avantajı kullanabilecek mi? Şampiyonluk, Okan Buruk’a ‘kısmet’ olacak mı?
Görüyoruz ki, ligin altında yangın var, yangın! Denizlispor da o yangından her an için etkilenebilir, yani düşme potasına girebilir, fazla uzak sayılmaz!
Bu tabloda, Denizlispor’un lidere kafa tutması, çok adamlı savunma anlayışını yadırgamamak gerekir. Konuk takımın bu oyun anlayışı ilk yarıda liderin işini zorlaştıran en büyük faktör idi.
Eee sadece bu mu? Hücuma çıkarken yapılan

Yazının Devamı

Derdiniz MHK ile mi?

2 Temmuz 2020

Kokartlısı, kokartsızı, VAR’ı, AVAR’ı geçtiğimiz hafta sınıfta kaldılar, sınıfta... Vida kızarmalıydı! Gökhan Töre’ye çıkarılan ikinci sarı skandal ötesiydi... Ya Edin Visca’nın çift sarıdan kızarmasına ne demeli?
Tamam, ‘hakem de insan, hata yapar’ eyvallah... Ancak öyle hatalar yapıyorlar ki, skor tabelasını etkiliyorlar! O zaman buna ‘hata’ diyerek işin içinden sıyrılamayız!
Eyyy kokartlı, kokartsız arkadaşlar... Bir eliniz yağda, bir eliniz balda... Üstelik arkanızda onca hatalarınıza rağmen duran TFF ve MHK var, daha ne istiyorsunuz?
Bakın, TFF Başkanı Nihat Özdemir, sizleri her ortamda savunmaya çalışıyor, daha ne yapsın!
Sizin derdiniz Merkez Hakem Kurulu ile mi? Onlar size güveniyor, savunuyor, ısrarla kazanmaya çalışıyor. Fakat siz onların yüzünü kara çıkarmak için elinizden geleni yapıyorsunuz! MHK Başkanı Zekeriya Alp ve arkadaşlarını sürekli hedef tahtasına koyuyorsunuz!
Elbette pandemi süreci her kesimi psikolojik olarak olumsuz etkiledi, baskı altındasınız, bunu da biliyoruz. En azından taraftar baskısı

Yazının Devamı