Neden hep yorgun hissediyorsun?

Yakın zamanda karşılaştığım bir danışanım, yeterince uyumasına, aşırı yorulacak bir aktivite yapmamasına rağmen kendisini hep yorgun hissettiğinden bahsetti. Yapılan tüm tıbbi kontrollere rağmen bu yorgunluğunun fiziksel bir açıklaması yoktu. O da bu yorgunluğun kaynağının psikolojik olduğunu düşünerek bana gelmişti. Bu danışanımın da şikâyet ettiği gibi, birçok insan ortada bu kadar yorgun hissedecek görünür bir sebep olmamasına rağmen kendisini hep yorgun hissettiğinden şikâyetçi.

Yorgunluğun sağlıklı ve sağlıksız sebepleri var. Eğer yoğun bir fiziksel aktivite yaptıysanız, zorlu bir iş gününden ya da görevden çıktıysanız yorgun hissetmeniz gayet doğaldır. Ama her şey yolundayken geçmeyen yorgunluk hissi, yaşanan bazı psikolojik problemlerin işareti olabilir. Ama şunu baştan söylemek isterim, bu tür durumlarda ilk olarak doktor kontrolü yapılması önemlidir. Fiziksel bir sebep bulunamadığı takdirde kaynak psikolojik olabilir.

Gelelim geçmeyen yorgunluğun psikolojik sebeplerine. Çoğu insan arabasına ya da sevdiği bir eşyasına gösterdiği özeni kendi bedenine ve zihnine göstermiyor. Nasıl ki eşyaların bakıma ihtiyacı var, sahip olduğumuz bedenin ve zihnin de bakıma ihtiyacı vardır. Bir aracın bakımı geçtiği zaman, gösterge panelinde bazı uyarı işaretleri yanar. İşte hissedilen yorgunluk da bazen bu uyarı işareti gibidir. Bir şeyleri ihmal ettiğinin, kendine bakmadığının işareti olabilir. Her insanın arada molalar verip kendi hayatına başkasının hayatına bakarmış gibi bakmasını öneriyorum. Böylece neleri ihmal ettiğinin farkına varabilirsin. Şunu unutmamak gerekiyor, kendine yardım etmeyenin başkasına da faydası olmaz.

Hep yorgun hissetmenin bir diğer sebebi de, olmadığın bir insan gibi davranmaktır. Hepimizin bizi belirleyen kişilik özellikleri vardır. Bizi biz yapan değerlerdir bunlar. Ancak bazı insanlar, diğer insanları memnun etmek için olmadığı bir insan gibi davranır, kendinden vazgeçer. Çok uzun zamandır böyle davranan insanlar, ayaklarına dar gelen bir ayakkabıyla gezen biri gibidir. Hep acı çeker ama bu acının gerekli olduğunu düşünüp sabreder. Ancak her insanın kendisi olma cesaretini göstermesi gerekir, birilerini kaybetme pahasına olsa bile.

Çözümlenmeyen kararsızlıklar da yorgun hissetmeye neden olabilir. İnsan zihni belirsizliklerden çok rahatsız olur ve her belirsizliği bir netliğe kavuşturmaya çalışır. Bu sebeple zihnimizde uzun süredir çözümlenmeyen sorunlar, netliğe kavuşmamış kararsızlıklar o an o konuyu düşünmüyor olsak bile zihnimizi çalıştırmaya devam eder. Mesela, iş yerinden ayrılıp ayrılmama konusunu düşünen biri, bu konuyu uzun zamandır düşünüyorsa, günün her anında zihni arka planda bu konuyu düşünmeye devam edecektir ve kişi tam olarak zihinsel sakinliğe erişemeyecektir. Bu tür durumlarda zihnimizdeki yarım kalan işleri temizlemek, veremediğimiz kararları bir sonuca bağlamak her zaman işe yarar.

Geçmeyen yorgunluğun bir diğer sebebi de karmaşadır. Zamanını doğru yönetemeyen, önceliklerini doğru belirleyemeyen bir kişi, enerjisini bolca sarf edecektir ancak sonuç olarak eline hiçbir şey geçmeyecektir. Bu da verimsiz bir enerji yönetimidir. Birçok kişi aslında önemli olmayan ayrıntılar için kendini hırpalamaktadır. Zamanımızı doğru yönetmek, görevlerimizi önem sırasına göre belirlemek daha az enerjiyle daha çok iş yapmamızı sağlayacaktır. Her ne olursa olsun, kendimize mola zamanları ayırmamız ve şu an nasılım diye kendimizi kontrol etmemiz çok faydalıdır.

Kendine iyi davran, görüşmek üzere...