Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya medyasının önemli bir bölümü haberi “sorun” gibi algılıyor. Öyle ki; savaşlar, çatışmalar, diplomatik krizler, doğal felaketler, siyasal, ekonomik, toplumsal olaylar haber bültenlerinin neredeyse vazgeçilmezi. Medyanın “sorun varsa haber var” yaklaşımı haliyle okurda da endişe, kaygı, stres yaratıyor. Sadece okurda da değil, mevcut haberlere bakınca hepimiz benzer travmaları yaşıyoruz. “Dünya kötüye gidiyor ve yaşamda iyi olan şeyler tek tek yok oluyor” gibi bir ruh haliyle hep beraber karamsarlığa, umutsuzluğa doğru sürükleniyoruz.

Haberin Devamı

***

Peki, iyi haber hiç mi yok? Son bir haftalık haberleri toparladım. Çoğu insanda “uçurumun kenarında” izlenimi yaratan, öfkesi bol, şiddeti tırmanışta, “kan revan” olmuş haberler… Oysa bugün Dünya İyilik Günü… Medyanın sadece sorunların değil, çözümün de bir parçası olabilmesi için bundan daha iyi bir hatırlatma olabilir mi? Ve ne acıdır ki, iyiliği bile hatırlamak ya da hatırlatmak durumunda kaldığımız bir çağda yaşıyoruz.

Sırtımızı yaslayıp dağ gibi biriken sorunları yazan, izleyen, okuyan mı olmak istiyoruz yoksa sorunlara çözüm üreten mi?

Yine de “iyi insanlar var ve iyilik bulaşıcı olabilir” diyebilmek için köşemde İngiltere’de üç ayda bir yayımlanan Positive News dergisine yer vermek istedim. Çünkü dergi “sorun” yazmıyor. Tam tersine, bu çağa yakışmayan sorunlara kalıcı çözüm üretenleri konu alıyor. Yani iyi, umut veren, çözüm üreten haberlerin peşinde. Belki de doğru olan bu. Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada pozitif haberlere daha çok yer verebilmek. Tek sorun karar vermekte. Sırtımızı yaslayıp dağ gibi biriken sorunları yazan, izleyen, okuyan mı olmak istiyoruz yoksa sorunlara çözüm üreten mi?

***

Positive News okurlarını çözüm üretenlerle tanıştırıyor. Mesela son sayısında bir tesisatçıyı sayfalarına taşıdı. Birleşik Krallık’ta James Anderson adında bir tesisatçı, kurduğu bir destek ağ sayesinde ekonomik olarak zor durumda olan ailelere yardım ediyor. Anderson, yoksul, engelli ve yaşlı insanlara sıhhi tesisat, acil onarım ve ısınma ihtiyacı sağlıyor. İnsanlara bazen ücretsiz bazen de indirimli hizmet sunuyor. Anderson, kurduğu destek ağ sayesinde son beş yıl içerisinde 19 binden fazla kişiye yardım ettiklerini açıklıyor.

Haberin Devamı

***

Bir tesisatçının neden yardım ettiğine ilişkin gerekçesi ise iyi insan ve iyiliğin gerçekte ne olduğunu anlamamız açısından hayli önemli. Kısaca özetleyeyim. Bir müşteri kazan tamiri için kendisinden 5 bin 500 sterlin istenince Anderson’dan ikinci bir görüş vermesini ister. Anderson, oldukça düşük bir fiyata tamir edilebilecek bu iş için istenen ücretin gerçekte dolandırıcılıktan bir farkı olmadığını söyler. Böylece müşteriye yeni bir kazan takılmasını ve 1.000 sterlin geri ödenmesini sağlar.

Olay Anderson için bir uyanış olur. Düşük gelirli ailelerin, yaşlıların ve engellilerin savunmasızlığını ortaya çıkarır ve bakım ve sosyal yardım sistemindeki boşlukları kapatmak için harekete geçer ve imkânı olmayan ailelere yardım etmek için Depher’ı kurar. Amacını şu cümlelerle açıklar: “Bu insanlar da bu toplumun bir parçası, arkamıza yaslanıp görmezden gelemeyiz. Onlara sen ‘yoksun’ diyemeyiz!”

Haberin Devamı

Depher’ın hizmeti ülke çapında güvenilir, yerel tesisatçılarla sözleşme imzalayarak genişler. Çalışma, büyük ölçüde Anderson’ın ücretli işlerinden elde edilen kârlarla ve kısmen de ironik olarak birkaç büyük enerji şirketinden gelen bağışlarla finanse ediliyor. Depher’ın yardımları bununla da sınırlı kalmaz. Gaz ve elektrik faturalarını ödemek veya yiyecek teslimatları göndermek için de ayrıca bir sosyal yardım fonu oluşturur.

***

İyilik illa büyük işlerin altına imza atmak da değildir. Savunmasız durumdaki birinin neye ihtiyacı olursa olsun yanında durmayı bilmek de demektir. Bundan birkaç yıl önce 6 yaşındaki otizmli Glenn Buratti’nin doğum günü partisi davetini hiçbir arkadaşı kabul etmeyince annesinin bu durumu Facebook’ta paylaşması üzerine mahalleliler, polis ve itfaiye ekibinin çocuğa doğum günü partisi düzenlemesi gibi… İşte bu bulaşıcı iyiliktir. Çünkü benzer durumda olan 9 yaşındaki otizmli Christian Larsen’in davetine de sadece bir kişi yanıt verince bir lisede futbol koçu Dan Holtry bütün futbolcularını toplayıp doğum gününe yetişir…

***

Hangi haberi okuduğumuz, hangi sorunu dinlediğimiz ya da onca kargaşanın içinde neye dikkat ettiğimiz genellikle bizim kendi seçimlerimizden ibarettir. Ve bu seçimlerde daima bizim sahip olduğumuz düşünce ve inançların etkisiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla eğer sahip olduğunuz düşünce ya da inanç dünyayı iyileştirmekse, dünyayı iyileştirmenin o kadar çok yolu var ki… Medyanın görevi her defasında bu yolları da hatırlatmak olmalı.

İyi insan en iyi haberdir

Dergi sorun yaratanların değil, soruna çözüm üretenlerin peşinde.