İstanbul’daki Alman Başkonsolosluğu’na yönelik canlı bomba eylemini yapacağı iddiasıyla yakalanan Iraklı Jumah Alshalawey’e sınırdan geçişi sırasında Muhammed Nas’ın yardım ettiği istihbarat bilgileri arasında yer alınca Milliyet haberi “IŞİD’li Bombacı PKK ile Ortak” başlığıyla manşetten verdi.
Tolga Şardan imzalı haberde Alshalawey’in, terör örgütü IŞİD tarafından görevlendirildiği, gözaltına alınan Muhammed Nas’ın iki kardeşinin ise PKK içinde etkin konumda görev aldığının tespit edildiği, Nas’ın, Alshalawey’in sınırdan geçişi için lojistik destek ve barınma konularında destek verdiği bilgisine yer verilmekte. Haberde ayrıca Alshalawey’in İstanbul’da yaşayan Suriye uyruklu Ali Al Faraç ile temas kurduğu Faraç’ın ın ise İstanbul’da yaklaşık 1.5 yıldır yaşadığı ve Muhammet Nas’ın yanında tesisat işi yaptığının belirlendiği belirtilmekte.
Nas ailesinin itirazı
Nas ailesi söz konusu habere önce telefon, ardından üç yazılı açıklama ve noter kanalıyla itiraz ediyor. Neşe Nas gönderdiği açıklamada kısaca şöyle diyor:
“Eşim ve eşimin ailesi hakkında yazılan haberler asılsızdır. Vatan millet sevgisiyle büyümüş saygın bir ailedir. Çocuklarımızı da bayrak vatan sevgisiyle Cumhuriyetçi Atatürkçü olarak yetiştiriyoruz. Milliyet Gazetesi bizim takip ettiğimiz bir gazetedir. Bu asılsız haberlerin bu kadar güvenilir bir gazete de yayınlanması bizi üzmüştür. Kaynım Muhammet Nas kendi halinde inşaat işi yapan bir vatandaştır. İbrahim Ghamnem Jumah Alshalawey kaynım Muhammet Nas’ın kiracısıdır. Ali Al Faraç gibi. K. Irak’la alakası, oraya gitmişliği dahi yoktur. PKK ile ilgisi alakası yoktur. K. Irak’taki kamplarda görev aldığı yazılan eşim Numan Nas 4 yıldır Siirt’te doğalgaz işi yapmaktadır. Kendisi makine mühendisidir. Onunda K. Irak’a gitmişliği dahi yoktur. Rubar kod adlı Mehmet Gurgin Mazak ı tanımamaktadır. PKK ya eleman kazandırmak ve lojistik destek sağlamak gibi bir çalışması yoktur. Olamaz. Diğer kaynım Muharrem Nas K. Irak’ ta değil, Erbil dedir. Hatta orda devlet memuru ve sizin meslekteşınızdır. Onunda PKK ile ilişkisi yoktur. Olamaz. Haberinizde doğru olan sadece kişilerin isimleridir. Bizler vatanını milletini seven bayrak için canını seve seve verebilecek insanlardanız. İnanın bu haber yaşamımızı altüst etmiştir. Ailemize yapılan bu haber çirkin bir iftiradır. Adalete güvenimiz tamdır. Pek yakında kaynım Muhammet Nas’ ın masum olduğu kanıtlanacaktır. Eminiz. Sizinde haberinizi düzeltmenizi tekrar önemle rica ederiz.”
‘Hiçbir kasıt yok’
Milliyet Ankara Temsilcisi Yardımcısı Tolga Şardan ailenin konuya olan hassasiyetini dikkate alarak bir açıklama gönderme ihtiyacı duydu:
“Şunu söyleyebilirim: Benim, bu haberde adı geçen kişilerle ilgili bir tanışıklığım yoktur. Dolayısıyla, bu kişilerle ilgili haberi yazarken isimler üzerinde hiç bir kasıt yoktur. Kaldı ki; söz konusu kişilerin isimlerinin yer aldığı olay, gerek ülke kamuoyu, gerekse Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde dikkatleri üzerine çeken bir durumdur. Bu konuda devletin ilgili kurumları gerekli soruşturmayı yapmaktadır. Haberimizi yaparken, soruşturmayı yürüten bu kurumlardan elde edilen bilgiler kullanılmıştır. Bu bilgiler tarafımızdan tespit edilmemiş veya uydurulmamıştır. Birden fazla haber kaynağından elde edilen bilgilerden hazırlanmıştır. Ayrıca bu haber hazırlanırken hiç bir şekilde kişisel menfaatler düşünülmemiş, aksine kamuoyunun haber alma hakkı gözetilmiştir. Kaldı ki; haberde, kişilerle ilgili herhangi bir yorum yapılmamış olup, elde edilen bilgiler yalın olarak okura aktarılmıştır. Zaten bu konuda adli süreç devam etmektedir.”
Ombudsman Görüşü: Bir gazeteci duyumlardan hareket edebilir, elindeki belge ve bilgilerden yola çıkarak haber yapabilir. Kaldı ki bu tür haberin kaynağı yukarıda da belirtildiği gibi genellikle olayla ilgili soruşturmayı yürüten istihbarat birimleridir. Dolayısıyla haberimizde sorun yok. Devletin istihbarat birimlerinin araştırmalarının doğru olup olmadığı da yargıyı ilgilendirir. Ve elbette gazeteciler de sadece iddiaları yazmakla kalmayıp, davanın da takipçisi olacaktır.