1945’ten bu yana Avrupa’da yaşanan “en büyük savaş” olarak nitelendirilen Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Ukrayna’nın da Rusya’ya karşı varoluşsal mücadelesi sürerken; Darya Dugina adlı genç bir kadın, Moskova yakınlarında seyir halindeyken aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.
Bu suikastın sürdürülen bir savaş ya da dış politika üzerindeki olası etkilerini ve doğuracağı sonuçları uzmanlara bırakıyorum. Ama suikast haberlerinde mesleki tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki; suikasta ilişkin son bir haftada çıkan haberlerin önemli bir kısmı, sorulara yanıt vermekten çok, daha fazla soru üretiyor. Oysa haber olayla ilgili sorulara yanıt vermek içindir. Daha fazla soru sormak için değil. Servis edilen her iddia da bazen sorunu çözmek için değil çözümsüz bırakmak içindir.
***
Dünya medyası, Darya Dugina’yı, “Ukrayna’nın işgalini savunan, aşırı milliyetçi ve Batı karşıtı görüşleriyle tanınan Rus siyaset uzmanı Alexander Dugin’in kızı, danışmanı, uluslararası ilişkiler uzmanı, Avrasya Hareketi aktivisti ve gazeteci” olarak tanıttı. Dugina aynı zamanda, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle ilgili olarak yanlış bilgi yaydığı iddiasıyla ABD ve İngiltere’nin yaptırım listesindeydi. Fakat medya, baba Alexander Dugin’e daha fazla yoğunlaştı: “Putin’in sağkolu, Putin’in dostu, Putin’in danışmanı, Putin’in beyni Putin’in manevi rehberi ve hatta Putin’in Rasputin’i” diye yazdı. Dolayısıyla suikast kime karşı yapıldı sorusu netlik kazanmadı.
Çünkü medyada yer alan haberlere göre; suikastın olduğu gün baba Alexander Dugin ve kızı Darya Dugina, bir etkinlikte birliktelerdi. Festivale aynı araçla birlikte mi geldiler? Bilmiyoruz. Sadece festival sonrası babanın kızının kullandığı araçla döneceği, fakat son anda başka bir araca binerek birbirlerinden ayrıldıklarını biliyoruz. Dugina’nın kullandığı aracın kime ait olduğu konusundaki bilgi de bulanık. Kimi ajanslar aracın babanın kimi de kızının üzerine kayıtlı olduğunu bildiriyor. Baba Dugin, neden son anda başkasının aracına bindi? Yoksa yönlendirildi mi? Aynı istikamette nereye doğru gidiyordu ki, önde seyir halinde olan kızının aracının gözünün önünde patladığına şahitlik etmek durumunda kaldı?
***
Darya Dugina’nın seyir halindeyken infilak ederek yanan aracının video görüntüleri de yayınlandı. Sosyal medyada videoya şüpheyle yaklaşanlar da var. Trafiğin olduğu bir saatte, seyir halindeyken patlayan aracın yolun tamamen sağına hatta güvenlik şeridine nasıl geçebildiği sorgulanırken, araçta “Dugina’nın olduğunu babasının dışında gören var mı?” sorusunu ortaya atanlar da oluyor. Medyada bu yönde bir şüphe görmedim, ama adli tıp raporuna haberlerde hiç yer verilmemesini ayrıca tuhaf bulduğumu belirtmeliyim…
Bu tür sorular bir puzzle’ın parçaları gibi. Zamanı gelince tamamlarsınız. Ancak savaşla bağlantısı yüksek bir suikastı “üstlenen” yoksa ilgili ülkelerin, istihbarat örgütlerinin ya da devletlerin gizli güç odaklarının “Bu suikast kimin işine yaradı?” sorusuna yanıt vermesini sağlamak, medyanın önceliği olmalı diye düşünüyorum. Bu sorunun yanıtı da medyada yok. Oysa suikasttan hemen sonra Kremlin’e Kiev’deki “hükümet yetkililerini” hedef alan eylemlerde bulunulması çağrısı ya da Ukrayna işgalinden bu yana ilk kez kendi evinde vurulan Rusya’nın suçlamalarını da Kiev’in şiddetle reddetmesi, bu soruyu daha da anlamlı hale getiriyor.
***
Suikastların arkasındaki gücü göremesek de medyanın eline daima suikastı yapan tetikçiler verilir. Bu olayda da böyle oldu. Darya Dugina’nın öldürülmesinin üzerinden 48 saat geçmeden Rusya, suikastçının kimliğini açıkladı. Ukrayna vatandaşı “Natalya Vovk” diyerek. Rusya Federal Güvenlik Servisi, suikastçının videosunu paylaştı. Ama suikastçı ortada yok. Batı medyası, bugüne kadar yüksek profilli hiçbir suikastı çözemeyen bir kurumun suikastçıyı hemen teşhis etmesinden şüphe duyunca, bu kez ortaya suikastı üstlenen bir örgüt çıktı. Ulusal Cumhuriyet Ordusu. Sorun şu ki medya örgütü ilk kez duyuyor, ama “İşte suikastın arkasındaki örgüt” diye haber de yapılabiliyor.
***
Medyanın suikast hikâyelerini kurgulaması da ayrı bir konu. Dugin’in Putin’in yayılmacı politikalarını şekillendiren ya da Kremlin üzerinde büyük etki sahibi olduğu iddiasında bulunan medya. Ama Dugin’in Putin’le ilişkisini gösteren tek bir kare fotoğrafın dahi olamadığını yazan da aynı medya. Buna rağmen haberlerde hâlâ ve ısrarla “Putin’in beyni” ya da “Putin’in danışmanının kızı” gibi ifadeler kullanıyor. Dugin’in Putin’in beyni olması, genç bir kadının suikasta uğramasının yarattığı etkiden daha mı büyük acaba? Öyle olmalı! Ama daha provokatif, daha yalan!