ÖĞRENCİLİK yıllarımı Ankara’da geçirdiğim ve tabii ki köpeklerimden kopamadığım için sık sık onlarla uçak seyahati yaptık. Gerek Maya ile olsun gerek Barney ile, gerekse Çakıl ve Cookie ile bir çok kez uçağa bindik. O yüzden köpeklerle seyahat yazıma öncelikle uçak yolculuklarıyla başlamak istiyorum. Küçük ırklarla uçmak çok daha kolay. Çünkü altı kiloya kadar köpeklerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. Uçakta seyahat için öncelikle uçak biletinizi alırken köpeğiniz için de rezervasyon yaptırıp onay almanız gerekiyor. Şayet uçakta başka bir köpek ya da kedi seyahat ediyorsa bunu ayarlayabiliyorlar. Rezervasyonunuzu yaptıktan sonra havaalanındaki işlerinizde ister köpeğiniz küçük olsun, ister benim Maya gibi 40 kilo olsun işlemler hep aynı.
Bu soruları görevliye hep sorun
Önce köpeğinizi bir kere daha tarttırıyorsunuz daha sonra ekstra kilo olarak bilet satıştan canlı hayvan parasını ödüyorsunuz. Kiloya göre basit bir hesaplanışı var. Daha sonra tekrar kontuara giderek biletinizi alıyor, köpeğinizi görevliye teslim ediyor ve uçağa biniyorsunuz.
Ben uçağa bindiğim her seferde de, ilk defa köpeğimi uçağa bindiriyormuş gibi yapıp; eğer kabine alınmayan 6 kilo üzeri bir köpekse kabin memurlarına “Köpeğimi ilk defa uçağa bindiriyorum. Bagajda bir şey olur mu? Pilot biliyordur değil mi?”, ya da “Havalandırma var değil mi?” gibi sorularımı mutlaka soruyorum, ne olur ne olmaz diye...
Uçaklı yolculuklarda köpeğinize göre bir taşıma kutusu edinmeniz gerekiyor. Eğer kabine alacaksanız; kediler için olan bu kutular altı kiloyu geçmemeli. Ama bagaja verecekseniz boyutu hiç önemli değil. Köpeğinizin içinde rahat hareket edebileceği bir kafes öneririm.
Ayrıca köpeğinizi araba tutuyorsa mutlaka uçak da tutacaktır. Bu yüzden veterinerinize danışıp uygun bir ilaç alabilirsiniz. Köpeklere sakinleştirme yapmaya, ya da uyutmaya hiç gerek yoktur. Yalnız kendisini çok streste hissedecek ve korkacaksa ufak çapta bir yatıştırıcı verilebilir. Bunun için de mutlaka veterinerinize danışınız.
Otomobilde
Arabayla uzun yolculuklara çıkıyorsanız unutmayınız ki bizler gibi onların da molaya ihtiyaçları olacaktır. Eğer kusma problemi yoksa, yanınıza mamasını ve su kabını da mutlaka alın ve arada uzun bir yürüyüşe de izin verin.
Vapurda
Ağızlık takıldığı takdirde köpeklerinizi vapura kabul ediyorlar, zaten arabayla binecekseniz ağızlığa da gerek yok. Maalesef toplu taşımalarda (Otobüs, metro, dolmuş ve hatta taksilerde bile) köpek kabul etmiyorlar. Bazen küçük ırk sahipleri gizli gizli bindirse de aslında halen yasak. Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türkiye henüz bu konuda AB ülkeleri kadar açılamadı maalesef. En kısa zamanda umarım ülkemizde de toplu taşıma araçlarına köpek alınmaya başlanır.
Yaz geliyor, tatiller planlanmaya başladı. Haftaya köpek alan otelleri yazacağım.