Yazılarımı Bursa’dan takip eden okuyucum Sevtap Hanım’ın, eşinin sokakta bulup ailelerine kattıkları güzel kızları Daisy ile ilgili yazının ikinci bölümünü de heyecanla okuyacaksınız.
İşte Sevtap Hanım’ın anlattıkları.
Akşam olunca evde tek sohbet, ailemizin yeni üyesi Daisy idi. Tabii ki çocuklarla ve Daisy ile pazarlıkyapıyorduk. Daisy bahçede kalacak ve gün içinde çocuklar da onu gezdirecekti. Evin içi, sadece bize ait olacaktı.
Bu kararlara herkes riayet etti. Daisy, bahçe kapısı açık olsa bile içeri girmiyordu. Kapıdan bize bakıyordu. Hayret ediyorduk, bu bizi gerçekten anlıyor muydu yoksa...
* * *
Bahçeyi temizlerken hep gider tıkanır ve gideri pompalardım. Daisy de beni seyrederdi. Bir akşam hepimiz uyuyorduk. Gece yağmur yağıyordu ama ne yağmur! Dereler taştı o gece Bursa’da. Saat 04.00 civarıydı. Daisy, uluyarak bizi yataktan fırlattı. Hepimiz bahçe kapısının önünde bitiverdik. Kapıyı eşim açtığında Daisy karşımız da ağzında kırmızı kocaman pompa uluyor ve suratımıza bakıyor. Bahçe su içinde. Daisy, evi su baskınından kurtarmıştı.
Aradan aylar geçti. Daisy bahçede duruyor, çocuklarla parkta ve dükkana yanıma gelip gidiyordu. İşlerim de istediğim gibi değildi ve dükkanı kapattım. Artık evdeydim.
Bu arada Daisy kızana girdi ve acayip huysuzlanmaya başladı, sürekli uluyordu. Arkadaki komşunun biri çıkıp çıkıp, “Kardeşim susturun şunu” diye bağırıyordu. Adama anlatamadık durumu. Anlamak istemiyordu çünkü. Bu durum gelip geçiciydi ama ne Daisy’i susuyordu ne de adam.
Sonunda Daisy’i evin içine almak zorunda kaldık. Bütün halıları topladım. Kız evde hep koşturuyor, hem de uluyordu.
* * *
Eşimin köpek bakan arkadaşları eşleştirin, o zaman susacak, demişler. Hemen kıza bir eş bulduk çiftlikten. Gece eşleştirdiler. Daisy eve bir geldi, kızda tık yok. Uluma filan bitti. İki ay sonra 6 tane yavrumuz olmuştu. Doğum esnasında kızımla işbirliği yaptık, bir an olsun yanından ayrılmadım.
Şimdi Daisy ile aramızdaki uyumun iletişimin güzelliğini anlatamam. Yanımdan hiç ayrılmaz. Sözümden dışarı çıkmaz. Kedi bile kovalamak isteyince “Hayır kardeş onlar “dediğimde vazgeçer.
Husky ırkı için, söz dinlemeyen zor öğrenen ve zor ırk, diyen çoktur. Fakat benim kızım evde hiç yaramazlık yapmaz. Çişi gelince ulur ve kapıyı tırmalar. Tasmasız yanımda gezer ve beni hep takip eder. Parka gittiğimizde birçok köpekte görmediğim uyum, benim kızımda son derece mükemmel bir şekilde var. Herkes hayran ve bir kere Daisy’i gören, ona hayran kalıyor. Bazen küser ve yüzüme yandan yandan bakar.
Bahçede bakmaya karar vermiştik ama o şimdi başımızın tacı. Olamıyoruz ve o da bizsiz olamıyor. Canım kızım iyi ki seni birileri terk etmişler, diyorum.