İBS Anne Bebek Çocuk Fuarı 2017'nin Ardından

21 Aralık 2017

15-17 Aralıkta, geçtiğimiz cumadan pazara gerçekleşti bu yılki anne bebek çocuk fuarı. Ben de cumartesi günü Pembenar standındaydım. Ekip hazır, stand renkliydi :) Fuar oldukça yoğun ve hareketliydi. Anneler, babalar, büyükanneler, çocuklar, ilgilenen herkes gelmişti.

Fuarda annelik ve çocuk yetiştirme konusunda ben de varım diyenler de oradaydı. Emzirme destek ürünleri, bebek arabaları, Montessori bebek yatakları, oda tasarımları, bebek bezi, ıslak mendil markaları, ev aletleri, eğitim setleri, ahşap oyuncaklar, anne-bebek dergileri, yayıncılar, organik, doğal yiyecekler, bağışıklık destekleyici ürünler, ... Oldukça farklı alanda birçok ürünü bir arada görmek mümkündü.

Anne bebek çocuk konusunda çeşitli ürünleri bir arada inceleme fırsatı buldu katılımcılar. Bizzat marka sahipleriyle konuşup ürünle ilgili sorularınıza cevap almak da mümkündü. Anne olduktan sonra kendinin ve çocuğunun ihtiyaçlarından yola çıkarak oluşturulan markaların anne girişimcileriyle tanışmak da benim için ayrıca keyifliydi.

Çocuğuma etkinlik arıyorum diyenler için drama etkinlikleri, etkinlik sokağı, çocuklara uygun mini bir spor salonu bile vardı :) Eğitici bir şeyler arıyorum diyenlere eğitim

Yazının Devamı

Çocuğunuzun dikkatini arttıracak öneriler

1 Aralık 2017

TV, tablet olunca çocuğunuz nasıl da dikkatini veriyor değil mi? Peki onlar olmadığı zaman durum nasıl? Zorlanıyor musunuz? Bu konuda bilinçlenip ne yapacağınızı bilmek, işinizi çok kolaylaştıracak.

Öncelikle şu tv, telefon, tablet işini netleştirelim. Çocuğa bunu sunan biz yetişkinleriz, bunu kabul edelim. O izlerken bi kahvemi içeyim derken iyi gelmiş olabilir. Ama zamanla konuşması gecikirse, tepkileri değişirse, izlediklerinden öğrendikleri olumsuzlukları birebir yapmaya başlarsa "Eyvah ben ne yaptım" demeyin. Ya da deyin deyin, neresinden dönsek kârdır.

Tavsiyem, daha başlamadıysanız, en azından iki yaşına kadar tv, tablet, vb. hiçbirini sunmayın. Ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi. İki yaşından sonraysa, illa izletecekseniz kendi fotoğrafına, videosuna bakıp o gün neler yaptığını karşılıklı konuşarak anlatabilirsiniz (bir parmak hareketiyle hızlıca art arda kaydırarak değil). Bu hem hafızasını güçlendirir hem de yaptıklarını tekrar edip pekiştirmiş olur. Bir çizgi film izletecekseniz, mutlaka ne izleyeceğini önceden kontrol edin. Birkaç dakikalık, yemeğini kendi yemek, kendi giyinmek gibi konuların anlatıldığı kısa çizgi filmler var. Gerekirse onlardan bir bölüm izlemek gibi

Yazının Devamı

Çocukla Etkili İletişim İçin 10 Tavsiye

24 Kasım 2017

Bizim çocuk bizi parmağında oynatıyor, istediğini alana kadar durmuyor, laftan almıyor, vb. gibi sözler söylediğiniz oluyor mu? Öyleyse nasıl iletişim kurduğunuzu bi gözden geçirmenin zamanı gelmiştir. Çünkü çocuklar bizim aynamız, bizi olduğu gibi geri yansıtıyorlar :) Çocukla iletişim kurarken bazı noktaları fark etmiyor olabilirsiniz. İşte sizi rahatlatacak 10 tavsiye:

1. Çocuğunuzun boyuna inip, gözlerine bakarak konuşun.

Bu, ona kendini değerli hissettirir. Olduğunuz yerden tepeden bakarak konuşmak çocuğu tehdit ediyor ya da emir veriyor gibi anlaşılabilir ve çocuğunuzda farklı tepkiler doğurabilir.

2. Sevgi dolu ve kabul eden bir tonda yaklaşın.

Çocuğunuz her zaman onu sevdiğinizden ve kabul ettiğinizden emin olmalı. Bu nedenle ona yaklaşımınızın sevgi dolu olduğundan emin olun. Bağırmak, şuraya götürmem, küserim gibi tehdit eden, azarlayan, konuşmalar "ben sevilmiyorum, istenmiyorum" gibi inançlar geliştirmesine neden olabilir.

3. Ona saygı duyun.

Çocuğunuzun bir birey olduğunun farkında olarak ona saygı duyun. Sözlerine, fikirlerine ve davranışlarına değer verin. Öyle yapılmaz, yanlış yaptın gibi sözler, yasaklar, engellemeler yerine "Bana anlatır mısın,

Yazının Devamı

Şimdi O Anneyi Mutlu Edin

24 Ekim 2017

Bebek ana rahmine düştüğü andan itibaren her şeyin bambaşka olduğu bir deneyim annelik. Aman çocuğunuzla güvenli bağlanın, bol bol sarılın, severek ihtiyaçlarını karşılayın, aman travma yaşamasın, kendine yetsin, ona saygı duyun..... ve daha birçok öneri yazıyoruz. Bunların hepsi harika. Tamam da bunların hepsini bir arada yapabilmek büyük emek ve çaba, kendinden emin, mutlu bir kadın istiyor. Hepsi bir arada nasıl olacak?

Tamam çocuğum birey olsun, örneğin yemeğini kendi yesin. Hem de Montessori Yöntemi'ni uygulayan biri olarak daha altı aylıkken bile kaşıkla. Daha el-göz koordinasyonu, kaslara söz geçirebilme yeni gelişiyorken hem de... Zaten bunun için kaşık, bardak kullanılıyor. Nasıl oluyor bu iş? Hem de çok güzel oluyor. Şöyle ki, birinci yoğurtlu kaşık hooop kaş-göz-alnına, tam isabet; ikinci kaşık hoooop kulağa, tabi o arada yoğurt bulaşan eller saçlara, e tabi haliyle hatırı sayılır bir miktar yoğurt da halı-parke artık ne varsa zemine.... Bir de elleriyle kaseye dalarsa da hayırlı olsuuuun :) Güler misin, ağlar mısın??? Gülersin gülersin, çocuktur yapar der, siler temizlersin sabırla. İşte annenin o gülen yüzüne sabrına en çok ihtiyaç olan anlardan biri...

Evden

Yazının Devamı

Bağlanmayı Neler Etkiliyor?

27 Eylül 2017

Merhaba, bir önceki yazımda bebeklerde ilk iki yılda kurulan ve devam eden bağlanma türlerine (güvenli, kaçınmacı, direnmeci, örgütsüz/yönelimsiz) göz atmıştık. Ne olduğunu bilmek iyi bir adım, ne yapacağını bilmekse daha da güzeli :) Peki bağlanmayı neler etkiliyor, ne yapalım da bebeğimiz güvenli bağlansın, şimdi de bunlara bakalım. Çocuğun bağlanma fırsatı, bebek bakımının niteliği, bebek özellikleri, aile koşulları ve anne babaların kendi içinde işleyen modelleri bebeklerin bağlanmasını etkiliyor.

Bunu önemsiyoruz, çünkü güvenli bağlanan bebekler sonraki yıllarda daha yüksek kendine saygı, empati, daha olumlu akran ilişkileri, ileri düzeyde bir duyusal anlayış, daha güçlü ahlaki sorumluluk duygusu, daha iyi toplumsal beceri, daha yüksek eğitim düzeyi ve okulda daha yüksek bir başarma güdüsüne sahip oluyorlar. Yani yolun başında çatıyı sağlam kuruyorsunuz, sonrasını keyifle karşılıyorsunuz.

Bağlanma fırsatı: Bebeğin en yakın bakıcısıyla yakın duygusal ilişki kurması, ilgili ve duyarlı, sabit bir bakıcıya sahip olması. Örneğin, bebeğin bakımını bir ay anneanne, bir ay babaannenin üstlenmesi gibi çözümler maalesef bebeği olumsuz etkiliyor.

Bebek bakımının niteliği: Bakım

Yazının Devamı

Ya Güvenli Bağlanmadıysa? İşte Bağlanma Türleri

20 Eylül 2017

Hayatta kurduğumuz arkadaş, eş, tüm bağların temeli yaşamın özellikle ilk iki yılında anneyle (ya da duygusal anlamda en yakın kişiyle) kurulan bağlanmaya dayanıyor. Başka bir deyişle, çocuğun bağlanışı nasıl başlarsa hayata ve diğer insanlara yaklaşımı da (sonradan çalışılmazsa) öyle gidiyor. Eş, arkadaş seçimleri bağlanma türüne göre şekilleniyor. Peki nedir bu bağlanma türleri:

Güvenli Bağlanma

Güvenli bağlanan bebekler annelerini (duygusal bağ kurduğu kişiyi) güvenli bir üs olarak kullanırlar. Etrafı rahatça keşfederler. Ondan ayrıldıklarında rahat davranabilir, ya da annenin yokluğuna ağlayabilirler. Anneye, bir yabancıdan daha yakın davranırlar. Anne geri döndüğünde, ona dokunmaya çalışırlar ve ağlamaları anında durur.

Kaçınmacı Bağlanma

Kaçınmacı bir biçimde bağlanan bebekler anne varken ona tepkisiz görünürler. Ayrıldığında genellikle bozulma belirtisi göstermezler. Yabancıya, büyük ölçüde anneye gösterdiklerine benzer tepkilerde bulunurlar. Yeniden bir araya gelme sırasında, anneyi selamlamaktan kaçınır ya da bunu yapmada yavaş davranırlar ve kucaklandıklarında sık sık sarılmadıkları görülür.

Direnmeci Bağlanma

Böyle bağlanan bebekler ayrılmadan önce, anneye yakın durmaya

Yazının Devamı

Çocuğumu Hobi Kurslarına Göndermeli Miyim?

15 Eylül 2017

Yaşamın ilk altı yılı, zihinsel gelişim açısından çok değerlidir. Doğumdan, hatta hamilelikten 6 yaşına kadar geçen süreç insanın yaşamı boyunca en hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Bu dönem, beyinde kurulacak sinir ağı bağlantıları açısından da oldukça değerli. Ne kadar farklı, zengin deneyim, o kadar zenginleşen ve gelişen zihin demek.

Öncelikle şunu unutmayalım, çocuğunuzun her şeyden önce size güven duymaya, koşulsuz kabul edilmeye ve sevilmeye ihtiyacı var. Bununla beraber, okul ve uzun mesailer nedeniyle ailecek ve aile bireyleri ile ayrı ayrı geçirilen süreler kaçınılmaz olarak sınırlı. Sağıklı bir aile ortamını sürdürmek için tüm aile beraber olarak, anne ile çocuk ve baba ile çocuk olarak ayrı ayrı kaliteli paylaşımlarda bulunmak, her biri için yarım saat de olsa zaman ayırmak önemli.

Örneğin, akşam yemeğinde hep beraber sofrada olup sohbet etmek, yeni bir kitap okumak, farklı çiçekleri incelemek gibi bir çok farklı etkinlik paylaşılabilecek güzel zamanlar için sadece birkaç öneri...

Çocuk için ne kadar çok deneyim, o kadar zenginleşmek demek doğru. Fakat bunun uğruna çocukları kurs kurs gezdirirken sizinle geçireceği özel zamanlara vakit kalmamasına itirazım var. Hele de

Yazının Devamı

Nedir Bu Montessori Metodu?

25 Ağustos 2017

Montessori Metodu, son zamanlarda çok duyulan ve konuşulan bir yöntem. Çocuklarını bilinçli bir şekilde yetiştirmek isteyen ebeveynlerin çoğunlukla tercih ettiği bu yöntemi, Maria Montessori yıllarca çocukları gözlemleyerek, onlardan hareketle oluşturmuştur. Şimdi, buyrun bu yönteme bir göz atalım.

Hikayemiz doğumdan başlıyor. Bebeğiniz benliğiyle dünyaya gelir ve kendini oluşturmaya yönelik yoğun bir güdülenmeye sahiptir. Doğumdan itibaren kendi başına başarılı olabilmek için en üst düzeyde çaba harcar.

Montessori metodu, tam da çocuğun kendini oluşturabilmesine yardım etmek üzere hazırlanmış çevrede, çocuğun gelişim işaretlerini dikkate alarak, bilinçli insanlarla ve uygun materyallerle ona özgürlük sunar.

Bunun için iki koşul gereklidir:

1. Çocuk nesnelerle ve çevreyle ilişki içinde olmalıdır.

Bu sayede kendini ve evrenin sınırlarını anlayıp kişiliğini bütünleştirebilir.

Hazırlanacak olan çevre ödül ceza, başkasıyla kıyaslama ya da yarıştırmanın olmadığı, çocuğun kendi seçimlerini yapabildiği, gerçeklik ve doğa vurgusu olan, bilgili ve duyarlı bir yetişkin tarafından hazırlanmış, yetişkinlerin de katıldığı, besleyici ve düzenli bir çevre olmalıdır.

Düzenli çe

Yazının Devamı