Zihnin Bebek/Doğum Çantası

1 Mayıs 2018

Hayatınıza hoş gelen bebeğiniz hayırlı olsun. Umarım yaşamınız bu yeni güzellikle daha da keyifli olur. Bu heyecanlı süreçte oda düzenlemesi, bebek alışverişi gibi hazırlıkların yanında bir de zihinsel hazırlık boyutu var ki bence en önemlisi bu.

Zihinsel hazırlık çok önemli, çünkü çocuklar daha ana rahmine düştüğü andan itibaren sizin düşüncelerinizden, duygularınızdan, enerjinizden etkilenirler. Çünkü ilk altı yıl, insanın en hızlı geliştiği, her şeyi olduğu gibi kabul ettiği dönemdir. Üstelik beyin kendini koruyabilmek için negatif kayıtları daha öncelikli tutar. Çünkü tüm yaşam, çocukluğun üzerine inşa edilir. Çocukluk yaşantıları karakterin, başarıların, yaşamı anlamlandırma şeklinin zeminini oluşturur.

Çocukların en önemli yaşam rehberi ebeveynidir. Anne babayı kopyalayarak öğrenirler. Anne baba ne kadar kendi olumsuz inançlarından, kendi çocukluğunun olumsuz etkilerinden arınmış, bilinçlenmiş olursa çocuk da o oranda gelişir, kendini oluşturur. Çocuklar ailenin yansımasıdır.

Çocuğuma hazırlanmak için nereden başlamalıyım?
Zihindeki bebek/doğum çantasını hazırlamak için yapılması gereken iki şeyden birincisi kendinizi zihinsel engellerinizden arındırıp,

Yazının Devamı

Yaşasın 23 Nisan!!!

23 Nisan 2018

Öyle seviyorum ki bu bayramı... Hem ulusal egemenliğimizi hem de çocukluğumuzu kutluyoruz. İkisi de öyle değerli ki... Vatanımız, ana kucağı gibi kendimizi güvende hissettiğimiz yer. Çocukluk, hayatımızın anavatanı... Her fırsatta sığındığımız, ilham aldığımız, gönlümüzde çiçekler açtırdığımız... Ve bu ikisini bir araya getiren, aynı coşkuyla kutlanmasını sağlayan başta Mustafa Kemal Atatürk ve bu topraklar için emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler...

Sahip olduğumuz bu güzel vatanı ve en değerli çocukluğumuzu doya doya yaşayalım. Çocukluk dediysem sadece küçük yaş gruplarını değil, içimizdeki çocukları da kastediyorum. Haydi bakalım, içinizde uyuyan çocuklar varsa onları da uyandırın. Harekete geçme zamanıdır. Sen o içindeki çocuğun neşesi kadar hayattasın, yaşıyorsun, keyif alıyorsun, seviyorsun, kızıyorsun... Ona iyi bak. Yaraları varsa onar, iyileştir. Travmalarını şifalandır. Yüzünü güldür.

Kendin için bir şey yap. Mesela artık durumundan, şartlarından şikayet etmeyi bırak. Onun yerine yakındığın durumu "Nasıl değiştiririm, ne yapabilirim" diye düşün. Çözümler çok uzaklarda ya da çok zor değil. Sen sadece bunun gibi inançlarını değiştir. Artık korkularını değil

Yazının Devamı

Montessori Okulu Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli

17 Nisan 2018

Eğitimdeki başarısı nedeniyle Montessori Metodu bu günlerde oldukça popüler. Her geçen gün sayısı artan pek çok Montessori okulu ülkemizde de yaygınlaşıyor. Fakat her alanda olduğu gibi bu alanda da bir tarafta işini iyi yapanlar, bir tarafta da bu ismin popülaritesinden faydalanmak için içeriğini uygulamadan Montessori adını kullananlar var. Bu da haliyle ebeveynlerin kafasını karıştırıyor. Peki gerçekten Montessori eğitimi veren uygun okulu, kreşi seçerken nelere dikkat edebiliriz? İşte Montessori okulunun özellikleri:

Karışık yaş grupları
Bu eğitim metodunda çocuklar sadece kendi yaşıtlarının bulunduğu gruplar yerine karışık yaş gruplarıyla bir aradadır. Farklı yaştaki çocukların bir arada olmasının zenginliğini yaşarlar. Yaşça büyükler farklı deneyimlerini küçüklere öğretebilir, küçükler büyükleri gözlemleyerek öğrenebilir, birbirlerine saygı duymayı, yardım etmeyi, çözüm üretmeyi öğrenirler ve daha pek çok kazanım...

Özgürlük
Özgürlük deyince "Aaa çocuklar başına buyruk mu yaşıyorlar" diye düşünmeyin. Özgürlük "istediğimi yaparım gerisini düşünmem" demek değildir. Tam tersine özgürlük, kararını tartarak uygulamak ve yaptıklarının sorumluluğunu almaktır.

Yazının Devamı

Bebeğiniz Sizi Hiç Yanından Ayırmıyor mu? Bir de Bu Açıdan Bakın

23 Mart 2018

Yaklaşık olarak ilk altı ayda, bebeğinizin gördüğü bir nesneyi alıp arkanıza koyduğunuzda sanki öyle bir eşya yokmuş gibi tepkisiz bir şekilde başka bir şeyle ilgileniyordu. Çünkü gözünün önünde değilse, öyle bir nesne yoktu.

Tabi bu durum annesi, yani sizin için de geçerli. Siz mutfağa su içmeye bile gitseniz sizi görmediği anda yok olduğunuzu sanıyordu. Bu dönemde güvenin en önemli duygu olduğunu da hesaba katarsak size devamlı yapışık durarak kendini garantiye alması gayet mantıklı. :)

Yaklaşık 6 ay civarında, gene bir gün siz ona eşlik ederken, elindeki eşyaları sandalyesinden atıp, sonra da eğilip arkasından bakmaya başlayabilir. Sonra da attığı her şeyi çırpınıp sesler çıkararak geri istemeye... Hey, artık eşyaların yok olmadıklarını anlamaya mı başladı ne?

İşte bunun adı nesne sürekliliği (devamlılığı). Yani bir nesne bebeğimizin gözünün önünde olmasa da onun hala var olduğunu anlaması hali. Test etmek isterseniz, bir nesneyi alın, gözünün önünde önce ucu açıkta kalacak şekilde bir örtünün altına koyun. Bakalım orada olduğunu görüp alacak mı? Alırsa, bu kez aynı nesneyi onun önünde tamamını saklayacak şekilde örtünün altına koyun. Orada olduğunu anlayıp alırsa,

Yazının Devamı

Bebekle Duygusal Uyum

16 Mart 2018

Güvenli bağlanma, bebeğin hayata adım attığında hakkı olan, kazanacağı en güzel bağlanma şekli. Çünkü bu bağ bebeğimiz için, onun hayatla arasındaki güvenli köprüsü olacak. Hayatı boyunca kuracağı diğer bütün bağların, oluşturacağı duyguların, bakış açısının temeli gibi... Diğer beceriler ve gelişimsel basamaklar, zeminde güvenli bağlanma varsa tıkır tıkır ilerliyor. Yoksa, bebek ruhsal anlamda kaygılı, sıkıntılı olduğu için keşfe kendini veremiyor, böylece gelişimsel açıdan olumsuzluklar oluşabiliyor.

Özellikle yeni doğduğunda çoğunlukla ağlayan, sizin kucağınızdan hiç bir yere gitmek istemeyen, devamlı emmek isteyen bebeğimize hep sabırla, gülümseyerek yaklaşabilmek ne güzel bir irade.

Bizim tasarrufumuzla dünyaya gelen bu küçük güzelliğin isteklerine cevap vermek bizim görevimiz. Zaman zaman zorlayıcı olsa da, ardından gelecek güzelliklere değer emin olun. Sadece biraz sabır...

Etkileşimsel Eş Zamanlılık
Bu karmaşık kelimeler şunu ifade ediyor: Yeni doğduğundan itibaren, zamanla, bebeğimizle duygularımızı eşleştirip birbirimizin duygularını hisseder oluyoruz. Duygusal anlamda bir uyum oluşturuyoruz. Hatta bir ayna gibi birbirimizi yansıtıyoruz. Daha çok

Yazının Devamı

Çocuğumu Nasıl Korurum? Mahremiyet Eğitimi

20 Şubat 2018

Son yaşadıklarımız hepimizi çok üzdü... Bir çocuğa saflığı, masumiyeti dışında çirkin gözlerle bakmak ve onu yaralamak... Daha fazlasını söylemeye dilim varmıyor. Şimdi herkesin aklında aynı soru: "Peki ben çocuğumu nasıl koruyacağım?"

İstismar Nedir?
Çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal, yani tüm alanlardaki gelişimine ve değerlerine zarar verebilecek her davranış istismar olarak değerlendirilebilir. Çocuğa bağırmak, sözle taciz etmek, şiddet uygulamak, sosyal medyada herkese yayınlamak da bunun bir parçası. Cinsel istismarsa bunun en can yakıcı boyutu. Ülkemizde yaklaşık yüzde sekseni kız, yüzde yirmisi erkek binlerce çocuk cinsel istismara uğruyor... İstismarcıların yüzde sekseni ise ailenin yakından tanıdığı kişiler... Maalesef bu çocuklar güvendikleri insanlardan gelen ve daha bilmedikleri için anlayamadıkları bu durumu açıklamakta da zorlanıyorlar.

Anne Baba Olarak Ne Yapabilirsiniz?
Anne baba olarak en iyi yapabileceğiniz şey bilinçlenmek, çocuğunuzun gelişimini anlamak, ona nasıl destek olacağınızı bilmek. Böylece yerinde ve zamanında, ürkütmeden çocuğunuza mahremiyeti ve nasıl davranacağını öğretebilirsiniz. Korkutarak değil, gelişimine uygun olarak,

Yazının Devamı

Evde Montessori Metodu

9 Şubat 2018

Ben her çocuğun dünyaya bir değer, bir renk katmak üzere özel yeteneklerle donatılmış olarak geldiğini düşünüyorum. Biz yetişkinlerin yapacağı en iyi şey onlara yaşam becerileri, çok sağlam bir ruh hali (sevgi, saygı, umut, paylaşım, empati, farkındalık gibi değerleri), ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşma becerisi, yaşam amacı, ilgi ve yeteneklerini keşfetme becerisi ve harekete geçme gücü kazandırmak.

Montessori metodunu seçme nedenim ise Maria Montessori'nin çocukları her yönüyle uzun uzun incelemiş ve onların gelişimi ve geribildiriminden hareketle özlerini koruyup ortaya çıkarmaları için mobilyasından materyaline, yetişkin eğitiminden gelişim takibine kadar her alanda ihtiyaca cevap vermesi. Birçok ülkede binlerce çocukla uygulanmış, dünyanın en başarılı eğitim metotlarından.

Her kültürün kendi dinamiklerine göre uyarlanabilen bu metot, çocuğun yaradılıştan getirdiği muhteşem yeteneklerini, yaşam amacını, potansiyelini ortaya çıkarmasına destek oluyor.

"Bana kendi başıma yapabilmem için yardım et."
Montessori’nin bu sözü bu yöntemin özeti niteliğindedir. Bilinçli yetişkinin bir çocuğa yapabileceği en büyük iyilik çocuğun kendini oluşturabilmesine yardım

Yazının Devamı

Çocuğum Paylaşmak İstemiyor!

4 Ocak 2018

Birçok annenin ortak kaygısı, çocuğum hiçbir oyuncağını paylaşmak istemiyor, bencil mi olacak? Önce içiniz rahatlasın, bu durum 2-4 yaş civarı normal, üstelik de istenen bir şey. İlk iki yıl bağlanma dönemi artık sona eriyor, sonraki iki yıl güvenli ayrılma dönemi geliyor, ve yavrunuz adım adım bağımsızlaşıyor, "ben" oluyor.

Dikkat ederseniz bu birey olma durumunun birçok alana yansımış olduğunu fark edersiniz. "Ben kendim yiyebilirim, ben taşıyacağım, ben alacağım, o benim oyuncağım, benim bardağım,... " Hatta "O benim babam/annem sen gelme" diyerek annesini/babasını kovaladığını bile görebilirsiniz.

Yavrunuz artık özgürleşiyor. Dünyada yerini alıyor, kendi potansiyelini keşfediyor. Bu süreç ona kendinin ve kararlarının farkına varmayı, izin istemeyi, izin vermeyi, uygun şekilde nasıl hayır diyebileceğini, sınırlarını ve potansiyelini kullanarak neler yapabileceğini de öğretecek.

Çocuğum paylaşmak istemiyor ne yapacağım?

Çocuğunuz eşyalarını-oyuncaklarını paylaşmak istemeyebilir. Onu zorlamayın. Kararına saygı duyduğunuzu hissettirin.

Boyuna inip, gözlerine bakarak "Tabi ki, o senin oyuncağın. Vermek istemeyebilirsin. O zaman arkadaşına 'Vermek istemiyorum'

Yazının Devamı