Retrospektif, ”geriye bakış” anlamına gelir. Retrospektif sergiler ise bir sanatçının sanat yaşamı boyunca gerçekleştirdiği yapıtlardan örneklerin irdelendiği ve değerlendirildiği toplu sergilemeleri için kullanılan bir terimdir.
Arkas Sanat Merkezi, yeni bir sergi ile kente yeni bir heyecan getiriyor...
Op Art akımının kurucusu Victor Vasarely’nin Retrospektifi, dün (10 Nisan 2017) İzmir’de Arkas Sanat Merkezi salonlarında sergilenmeye başlandı.
Vasarely, 1906 yılında Macaristan’da doğdu, 1929’da Budapeşte’de Bauhaus etkisinde eğitim veren Mühely Akademisi’nde eğitim aldı. Aslında tıp tahsili de yapmıştı, 1930 yılında Paris’e göç etti ve grafik tasarımcısı olarak çalıştı. 1944 yılında ilk kişisel sergisini açarak Paris’in saygın sanat ortamına girdi.
Vasarely, geometrik kökenli soyut resimleri ile kısa zamanda çok ilgi çekti. 1955 yılında Sarı Manifesto’yu yayımladı ve Avrupa’da hızla yayılacak olan Op Art akımının kuruculuğunu üstlendi. 1947 yılından sonra konstrüktif geometrik sanat üzerine çalıştı, prefabrike renkli şekiller meydana getirdi, 50’li yılların sonunda ve altmışlarda birçok uluslararası ödül kazandı.
Op Art, pozitif ve negatif formların birbiriyle farklı bir biçimlendirme metodu ile ilişkiye girip, tuval yüzeyinde hareket olgusunu ortaya çıkaran bir akımdır. Vasarely, göz yanılsamaları ile ilgi çeken bu akımın öncüsü olan bir sanatçı olmasının yanı sıra, kurduğu müzelerle de tanınıyor.
İlk defa sergileniyor
Arkas Sanat Merkezi’ndeki Victor Vasarely Restrospektif sergisi, sanatçının farklı sanat dönemlerine ait 50’den fazla resim, heykel, tasarım ve duvar halısı çalışmalarından oluşuyor.
Bu geniş kapsamlı sergi, Güney Fransa’daki Aix en Provence kentinde bulunan Victor Vasarely Vakfı, Peç’teki Victor Vasarely Müzesi, Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi, Renault Kurumsal Koleksiyonu ve Arkas Koleksiyonu katkılarıyla gerçekleştiriliyor.
Sergide, Arkas Koleksiyonu’nda bulunan 13 adet büyük boyutlu çalışma ilk defa sergileniyor.
Grafik tasarım, tekstil ve mimarlık aynı sergide buluşuyor.
Vasarely’nin 1950-60 yıllarına ait ikonik çalışmaları ile birlikte afişleri, üç boyutlu çalışmaları duvar halıları ve mimari tasarımları görülebilir.
PORTİZMİR4
Kemeraltı’nda Abacıoğlu Hanı’nda, 7-8 Nisan 2017 günlerinde PORTİZMİR4 açık forum ve proje tanıtımları başladı... Bir yıllık süreç içinde, ilginç ve kentimiz için önemli bildiri ve projeler yer alacak. Program, facebook sayfası ve internet yoluyla izlenebiliyor.
Abacıoğlu Hanı, 200 yıllık bir geçmişe sahip, 2007 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanmış. İçinde restoran, hediyelik eşya satıcıları, dericiler ve kafelerden oluşan 18 dükkân bulunuyor. PORTİZMİR4’ün açılış gününde, dans ve müzik doğaçlaması sonrasında dağıtılan, yıllık program broşüründe beni en çok etkileyenlerden biri de, projeye tahsis edilen Urla’daki 45 dönümlük arazide Haziran 2017’de uygulaması başlayacak olan ekolojik mimarlık projesi... Arazinin, “bir nefes alma alanı olarak” sanatçı yerleşkesine dönüşmesi yönünde prototiplerin doğaya zarar vermeden inşa edilmesini izleyeceğiz.
Tasarım, mimarlık ve ekolojik tarım projeleri, atölyeler, güncel sanat, doğa ile buluşan dokumalar gibi konular ve uygulamaları kente ve çevresine yeni bir heyecan, yeni bir nefes getirecek... İzleyelim, farkında olalım...