Ayşe Tatari

Ayşe Tatari

aysetatari@gmail.com

Tüm Yazıları

Bu günlerde gündem ağır... Siyaset gergin. Moral için daha çok sanat daha çok kültür ile ilgilenelim.

İzmir’de; sergi, konser, festivalleri izleyelim.

Kentin hızlı ve bilinçsiz yapılaşması, sözüm ona kentsel dönüşüm adı altında yıkılıp yapılan çok katlı yapılar...

Tramvaydan beklenilenler gibi konular yetkimizde olmadığından eleştirmekten öteye gidemiyoruz.

Kentsel dönüşüm kentin pahalı bölgelerinde değişik bir hal alıyor. Aslında bu işin “şehircilik” ile de hiçbir ilgisi yok.

Sonucu göremeyenler hevesle karot testi yaptırıp binalarını yıkıp yenisini yaptırmaya özeniyorlar.

Haberin Devamı

Örnek; Karşıyaka Yalı’da bina yükseklikleri belli ve de yık yap durumu ile de çatı piyesi denilen bir imkân getiriliyor, böylece yeni bir problem ile karşı karşıya kalınıyor.

Yenilenecek bina için ciddi bir maliyet çıkıyor ve kat malikleri neredeyse bir daire parası ödeyerek yenilenmiş dairelerinin sahibi oluyorlar.

Bu ödemeyi yapamayacak olanların durumu vahim.

Mevcut daireyi elden çıkarmak ya da daha az metrekareye razı olmak zorunda kalıyorlar.

***

Paris’te emsal yükseklikteki apartmanlar çok daha eski olmalarına rağmen çürük değiller ve bir stilleri var.

Kentsel dönüşüme ihtiyaçları yok.

Mükemmel planlanmış bir şehir, adeta bir sanat eseri.

Dünyadaki özel ve güzel şehirler kültür ile oluşuyor.

Bizim şimdilerde pek korunacak bir şeyimiz de kalmadı. Rahatladık. Yıkalım, yenileyelim! Sonsuz bir hürriyet içindeyiz.

Ülke, yanlışlıklar ülkesi... Huzur yok, sistem yok. Bugün böyle, yarın şöyle...

İmar affı geliyor, böylece bütün kaçak yapılara gün doğuyor, af olacak diye yanlışlar teşvik ediliyor.

Kentin her yeri yamuk yumuk, uyumsuz, uygunsuz, stilsiz, yeşilsiz, başıbozuk yapılaşma kentin geleceğini yok ediyor.

***

İyi haber; son günlerde iç turizm gelişiyor. Mardin, Kars, Van, Hatay, Urfa gibi kentlerimize turlar düzenleniyor.

Çok yoğun bir ilgi dikkati çekiyor. Tarih ve tabiat zenginliği ülkemizin her köşesinde...

Yerel mimarinin korunmasına özen gösterilmeli. Bugün İzmir’e baktığımızda kentin siluetinin kulelerden oluştuğunu görüyoruz.

Haberin Devamı

İnsanlar neden Anadolu’yu gezmeye başladılar? Elbette tarih için, elbette yöresel mimarlık örnekleri için...

***

Örneğin; Mardin bu anlamda harika bir kent.

Bugünlerde 4.Uluslararası Mardin Bienali yapılıyor. Sabancı Vakfı tarafından restore edilen bir yapı, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi’ne dönüştürülmüş. Ai Weiwei sergisi bu müzede sergilenmekte.

Gelişmiş bir ülkeden bir habere geçelim: Son teknoloji ve geleneklerin buluştuğu Japonya’da sanat da dijital çağa geçiyor.

Işık projeksiyonları ve seslerle tasarladığı interaktif mekanları dünyanın çeşitli kentlerinde sergileyen teamLab adlı Japon sanat kollektifi, gelecek ay Tokyo’da Mori Dijital Sanat Müzesi’ni açacak.

520 bilgisayar ve 470 projektör kullanılan müzede ziyaretçiler şelalerden pirinç tarlalarına geçecek, galaksiler arasında uçacak, transparan siluetlerle dans edebilecekler.

Kurucularından İnoko “Bu alanın, dünyamızda sınırların var olmadığını hatırlayabileceğimiz bir mekâna dönüşmesini isterim” demiş. (Cumhuriyet Gazetesi)

Haberin Devamı

***

Biraz bizden biraz Japonya’dan... Ancak digital çağı yakalayıp uzaya uçamasak ta sahip olduğumuz değerleri koruyarak kendi yolumuzda ilerlemeliyiz.

“Anadolu müstesna bir miras” kıymetini bilelim.