Sagalassos Antik Kenti hep aklımdaydı. Ebruli Tur’un düzenlediği Göller Yöresi ve Sagalassos turuna katıldım.
Burdur, Isparta, Eğirdir, Yalvaç ve Beyşehir gibi yerleşim merkezlerini içine alan gezi, Arkeolog Nezihi Aytaçlar’ın derin bilgileri ışığında fevkalade geçti.
İzmir’den yola çıktık. Burdur’a vardık, gezdik. Burdur Arkeoloji Müzesi, 2008 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi yarışmasında “Gezilip Görülebilir Müze” unvanını almış.
Müzedeki olağanüstü güzellikteki heykellerin pek çoğu Sagalassos Antik kentinden...
Sonra Isparta’dayız, meşhur gül şehrimizde ana caddede yapay devasa güllerden kocaman bir tak...
Göllere yaklaşıyoruz. Türkiye’nin en derin ikinci gölü Salda Gölü, 185 metre derinliğinde ve dünyanın en temiz göllerindenbiri.
Kıyısındaki hidromanyezit kumlar maviden laciverde dönen göle geniş bir beyaz çerçeve çiziyor.
Beyşehir ve Eğirdir Gölleri deniz seviyesinden 900-1000 metre yükseklikte ve çevrelerindeki yüksek dağlarda endemik bitki türlerini içeren zengin floraları, akarsuları ve sarp kanyonları ile Toroslar...
Eflatunpınar’da Hitit Anıtı Beyşehir’e 22 km uzaklıkta...
Yanındaki bir su kaynağından besleniyor. Büyük taş bloklarla inşa edilmiş, kabartma figürlü yüksek duvardaki rölyef kozmik bir betimleme olarak düşünülebilir.
***
Psidia Antiokheia’sı (Yalvaç) emekli lejyonelere bağışlanmış...
Tarsuslu Aziz Pavlos hayatının büyük bir bölümünü burada geçirmiş ve bir sinagogta ilk defa Hristiyanlığı tebliğ etmiş.
Bu nedenle Hıristiyanların hac merkezi olarak kabul ediliyor.
***
Gezide iki gece Eğirdir Gölü’ne bakan bir otelde konakladık; elma ve kiraz bahçeleri beyaz ve pembe çiçekleri ile bu mevsimde çok güzel bir bölge.
Sagalassos’a yaklaşıyoruz.
Ağlasun Kasabası’ndan geçip, bir tırmanışın ardından antik kente varıyoruz.
Sagalassos Antik Kenti Türkiye’nin UNESCO Dünya mirası geçici listesinde...
Akdeniz’in en iyi korunmuş Antik kentlerinden biri.
Torosların eteklerinde harika manzaralar sunan teraslara yayılmış kentte bulunan Antoninler Çeşmesi ve devasa tiyatro, tapınak, meclis binası… Kent tüm ihtişamı ile karşımızda.
***
Teşhir edilen Sagalassos kentinin maketine bakıyor ve düşünüyorum, soruyorum:
M.Ö.56. yüzyıllarda bir şehir planı yapılabilmiş ise bugün aynı coğrafyanın insanlarının kentleri neden plansız ve estetikten uzak?
Türkiye, harika bir coğrafya üzerinde kurulmuş ve geçmişinde en büyük medeniyetlerin hüküm sürdüğü ve bugün onların değerli miraslarının hala var olduğu, şanslı ve güzel ülke...
Ancak görüyoruz ki gezdiğimiz kasaba ve şehirler dâhil olmak üzere ülkemiz genel olarak estetikten nasibini alamamış.
Heykel nedir bilmiyoruz; gezdiğimiz yerlerde cadde ve meydanlarda kocaman elma, başak, gül heykelleri tıpkısının aynısı vaziyetinde teşhir ediliyor.
Onlara bakarken gülüyor, gülerken hüzünleniyorum.
***
Yalvaç’ta Devlethan Camii’nin bahçesine pimapenden iki adet kulübe yapılmış; birinin üzerinde “bayan aptes alma” diye bir levha...
Cami avlusu, içler acısı.
Yeni kamu binaları özellikle adalet sarayları Selçuki izleri taşıyan yeni icat bir mimari stilde inşa ediliyor.
Eski köy ve kasaba evlerinin güzelliği, ölçülerindeki estetik bütünlük günümüzdekilerde yok.
Sagalassos Antik Kenti’ne tepeden bakıyor ve düşünüyorum:
Aynı coğrafyada yaşayan insanları bu denli değiştiren ne oldu?