Büyük Efes Sanat, beşinci yılına girerken çok özel bir sergiyle İzmirlilerin karşısına çıkıyor. Sanatçı Bubi’nin 6 dönemini temsil eden retrospektif sergisi, 3 Mayıs-3 Haziran günleri arasında Swissôtel Büyük Efes’in ev sahipliğinde, otelin Kordon salonlarında, sanatseverleri ağırlayacak.
Bubi, estetik kaygılardan uzak, bilinen ve genel geçer kabul edilen kurallara uymaksızın sanatını ortaya koyan bir sanatçı... Her eserini bir haykırış, bir protesto olarak tanımlayan sanatçı, sanatın temelinin ‘yaratıcılık’la doğduğunu savunuyor. Bubi, bu şekilde tuval resminden öcünü aldığını belirtiyor. İzmir’de ilk defa sergilenecek olan retrospektif sergisinin VIP açılışı için Swissôtel Büyük Efes, Büyük Efes Sanat ve Liyakat Derneği el ele veriyor... Bu özel gece, sanatın ve girişimciliğin temelinin ‘yaratıcılık’la doğduğu fikrinden yola çıkılarak planlanıyor... Çocukların eğitimi için davetiye ve sanat eserleriyle fon yaratılması amaçlanıyor... Geceden elde edilecek olan fon ‘Geleceğin Girişimcileri Sanat ile Buluşuyor’ projesinde, Liyakat Derneği tarafından yürütülen bir program kapsamında kullanılacak. Amaç, sosyokültürel açıdan dezavantajlı bölgelerde yaşayan 8-12 yaş arasındaki çocukların eğitimi.
Bubi kimdir?
İstanbul doğumlu Bubi, psikoloji ve antropoloji eğitimi almış, sanat alanında hiçbir eğitim almayarak kendini yetiştirmiş. Yurt içi ve dışında birçok kişisel ve karma sergiler açmış, eserleri dünyanın önde gelen müzayede şirketleri Sotheby’s ve Christies’de satışa sunulmuş. 1990 yılında atölyesini kurup, ilk sanat fuarı projesinin de mimarı olmuş... 2000 yılında Adapazarı’nda kurulan İsrail köyünde depremzedelerin anısına bir anıt inşa etmiş... İlk sokak sergilerini düzenlemiş... 1995’te Nişantaşı’nda ‘Her Vitrin Bir Galeri’ projesiyle ‘Sanat Yapıtları’nı vitrinlerde sergileyerek geniş halk kitlelerini sanatıyla buluşturmuş... Eserlerinde; bezler, halatlar, tutkallar ve teller ana malzemeler olmuş.
Otellerin dünyası
Büyük Efes Swissôtel, geçmişiyle de İzmirliler için pek çok anı barındıran çok özel bir mekân... Otel olmanın ötesinde bir algı yaratan Büyük Efes Oteli; güzel bahçesi, kafe ve restoranları, kongre salonları, spa, açık ve kapalı havuz, sanat galerisi ve sanat koleksiyonu ve de Sanat Günleri’yle kentin en aktif mekânlarından...
Gezi anılarımızda, kaldığımız oteller de hafızamızda iz bırakır... Benim için otel bir dünyadır. Gittiğim ülkelerde otel gezmek ve incelemeye mutlaka zaman ayırırım. En az 20 yıl önceydi, Londra’da kaldığım son gece, adını duyduğum iki butik oteli bulup gezmiştim. Gecenin bir vaktinde otel müdürü, nezaketle tüm oteli ayrıntılarıyla bizzat gezdirmişti... Ünlü iç mimar, peyzaj mimarı ve tasarımcı Anouska Hempel’ın otelleriydi söz konusu mekânlar... Hempel’in “Abartısız lüksün mekâna entegre edildiği, doğu ve batı sentezi ile harmanlanmış butik otellerinde büyülenmiştim...
İzmir’de de kişilikli ve özel tasarımı olan otellerin çoğalmasının, kentin tanınmasına ve de halkın görgüsüne önemli bir katkısı olur kanaatindeyim... Öğrencilik yıllarımda mimarlık fakültesinde diploma projemi, otel olarak seçmiştim.
Sanırım otellere olan ilgim, o günlerden bu yana bir oteli tasarlamak hayali ile birleşerek sürüyor. Kim bilir belki bir gün hayallerim gerçek olur...