Cam tavan görünmez bir engel. Bu deyim iş dünyasında özellikle de kadınların önündeki görünmez engelleri ifade etmek için kullanılıyor. İşte gastronomi dünyasında bu cam tavan engelini delmek için İspanya Alicante’den Michelin yıldızlı kadın şef María José San Román ülkemize geldi, Akdeniz’in iki kanadında güçleri birleştirme çağrısı yapıyor.
Alicante’den İspanyol şef María José San Román, tam bir enerji bombası. Geçen yıl sessizce Türkiye’ye gelmiş ve İspanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde üst düzey bir protokol yemeği yapmıştı. Sonra soluğu İstanbul’da alıp inanılmaz bir hızla gastronomi dünyasındaki kadınlara ulaşmaya çalışmış ve bağlantılar kurmuştu. İlk karşılaşmamızda heyecanından inanılmaz etkilenmiş ve o sırada tesadüfen Türkiye’de olan kendisi gibi zeytinyağı tadımcısı Elvan Uysal Bottoni ile tanıştırmıştım. Elbette bu tanıştırma faslı hızla genişledi ve şef Aylin Yazıcıoğlu ile fotoğraf sanatçısı Derya Turgut da gruba eklendi. Baktık ki o bizden de girişken, zaman içinde pek çok arkadaş aramıza katıldı. María José bize büyük bir heyecanla İspanya’da kurduğu kadın dayanışmasını anlatıyor, benzerini bizim de burada oluşturmamızı istiyordu. Bütün derdi iş dünyasında “cam tavan” olarak tanımlanan ve kadınların yükselmesini önleyen görünmez engelleri yıkmaktı. Doğrusu onun hızına yetişmek mümkün değildi. Birkaç ay içinde buluşmak üzere ayrıldık, ama o bizi unutmadı ve bu kez sadece kendisi değil, sektörden destekçisi olan diğer kadınlarla birlikte geldi. Geçen hafta ülkemizi ziyarete gelen heyet şöyle: Kendisi Monastrell adlı restoranın şefi ve ortağı, kızı María Eugenia Perramón La Taberna del Gourmet Restaurant yöneticisi, María Jimenéz Madrid’de bir şef ve kurdukları derneğin Madrid örgütlenmesini gerçekleştiriyor, şarap uzmanı Lorena Ríos ise lokantasının şarap kavını yönetiyor. Doğrusu kadınların hepsi fişek gibi, heyecanlarından etkilenmemek mümkün değil.
Kadın şef sayısı yetersiz
Gastronomi sektörü sanıldığından çok daha geniş bir tanımı hak ediyor. Sadece lokantalardaki şefler ve servisteki elemanlar değil, hayvancılıktan tarıma, tarihçilerden araştırmacılara kimyagerlere, gıda mühendislerine kadar uzanan birçok geniş bir alanda çalışanlar konuları gereği gastronomi sektörüne hizmet ediyor. Elbette bu kadar geniş bir sektörde ciddi miktarda kadın çalışan var. Ancak adlar yeterince anılıyor mu, orası biraz şüpheli. Son yıllarda şefler arasında adını duyuran, ödüllere yıldızlara layık görülenlerin sayısı artıyor ama gene de çalışan kadın sayısıyla karşılaştırıldığı zaman adını duyurabilenlerin oranı henüz çok yetersiz. Özellikle geri planda çalışan, ya da tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar seslerini duyuramıyor. Çok büyük zorlukları aşarak belirli bir noktaya gelebilmiş olanların ise benzer bir çaba içinde olanlara anlatabilecekleri, aktarabilecekleri tecrübe çok. Bu noktada kadınlar arası dayanışma çok büyük önem kazanıyor. Hatta bu dayanışmanın farklı ülkeler arasında olabilmesi, hayalleri büyük kadınların hemcinslerinden ilham ve güç almaları için daha da önemli.
Gastronomide Kadınlar Derneği
İşte İspanya’da kadın dayanışmasını sağlamak için başlayan hareket bu açıdan önemli. 2018 yılında “Mujeres en Gastronomia” (kısaca MEG, www.asociacionmeg.es) adıyla kurulan dernek, Türkçeye “Gastronomide Kadınlar Derneği” olarak çevrilebilir, üyelerinden para almayan, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütü olarak yola koyulmuş. Çok küçük sponsorluklar ile ilerliyor. Az kaynak ile çok iş başarmak onlara daha doğru geliyor, yoksa ruhumuzu kaybederiz diyorlar. Şimdiden bin 500 üyeleri var. İspanya dışında Latin Amerika ülkeleri ve Meksika’da şimdiden kardeş gruplar kurulmuş. Türkiye ise Akdeniz’in öte yakasındaki ikinci Akdeniz ülkesi olacak. María José Türkiye’den çok umutlu, özellikle pandemi döneminde kadın kooperatiflerinin Türkiye’deki başarı öyküleri onu çok etkilemiş durumda. Türkiye ayağı şef Aylin Yazıcıoğlu üzerinden yürüyecek. Yakın gelecekte Akdeniz’in iki uzak köşesinden kadınların iş birliği hikayelerini duymaya hazır olun, “cam tavan” bu şekilde yok olacak, kadın gücünün önü açılacak.