Çağımızın hastalığı yalnızlık”. Bir yıl öncesine kadar farklı bir anlamı vardı değil mi hepimiz için bu cümlenin? Çok kullanılırdı ve biz henüz biz ev hapislerine, virüs kaynaklı yalnızlıklara mahkûm olmamıştık. Bu hastalığın sebebi insanın içinde bir yerlerdeydi. Hızlı akan yaşamında, karşısına sıralanan sonsuz seçenekte, doymak bilmeyen tüketme arzusunda. Meşguliyetlerle ve koşuşturmacalarla tıka basa dolu bir yaşamda başkalarına hakkıyla yer açmak zordu neticede.
Şimdi artık istesek de istemesek de bir hayli yalnızız ve dışarıda da bizi oyalayıp eğlendirecek bir hayat akmıyor epeydir. Murat Gülsoy “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet” romanını bugünler için yazmamıştı kuşkusuz, ama DasDas yapımı sahne uyarlamasının seyirciyle buluşmasının bu zaman denk gelmesi bir başka anlamlı oldu. Gerçi daha sahneler kapanmadan provaları başlamıştı ama prömiyer online tiyatro dönemine kaldı.
Ceren Boz ile Nagihan Gürkan tarafından uyarlanan, Nagihan Gürkan tarafından sahnelenen oyun, erken emekli olunca ne kadar büyük bir yalnızlık içinde yaşadığı gerçeğiyle yüzleşmek durumunda kalan matematik profesörü Mirat’ın bu gerçekle baş etme yollarını anlatıyor kısaca. O ana kadar kendilerinden “arkadaş” diye bile bahsedemediği meslektaşlarıyla ders aralarında öğrencilerini çekiştirmek gibi bir sosyal faaliyeti varmış, o da kalmayınca kendi zihniyle baş başa kalıvermiş. Yardımına Janus şirketinin tuhaf önerisi koşmuş: Yeni ölmüş birinin zihnini size nakledelim, o sizin bedeninizde ikinci bir yaşam fırsatı bulsun, siz de bir daha asla yalnız kalmayın. İlk başta adil bir anlaşma gibi görünüyor, üstelik dünyaya kendisinden çok genç ve yaşama sevincini kaybetmemiş birinin algısıyla bakmak Mirat’a da coşku veriyor. Kokuları, renkleri, sesleri fark etmeye başlıyor. Fakat hep böyle devam etmiyor tabii, nerede çokluk, orada hoşluk neticede.
Oyunda Mirat’ı Sabahattin Yakut, Tuncay’ı Ümit Erlim, Esra’yı proje tasarımına da imza atan Ceren Boz oynuyor. Başarılı ve uyumlu bir üçlü. Hareket tasarımı Salih Usta’ya, dekor ve ışık tasarımı Cem Yılmazer’e, kostüm tasarımı Eylül Gürcan’a ait. Proje ve reji asistanı Nihan Işık.
“Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet”in yeni online gösterimi 14 Şubat’ta olacak. Restoranlar kafeler hala kapalı olduğu için önlerinde birer kırmızı gülle yan yana masalara dizelenmiş çiftlere rastlayamayacağımız, sevgilimiz yoksa yalnızlığımızın suratımıza alenen vurulamayacağı bir Sevgililer Günü bizi bekliyor ilk defa. Belki bir teselli olur diye söylüyorum. Üzerine de biletinizi alıp “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet”i izlerseniz insanın ezeli meselesi üzerine bir düşünme fırsatı olarak görebilirsiniz bugünü. Çünkü bir “Black Mirror” bölümü gibi başlayan oyun, seyirciyi zihninin labirentlerinde dolaştırıyor çünkü esasen. “İnsan hayatta neye elini atsa kendi hayatından bir yansımayla karşılaşıyor” ise aynaya yansıttıklarımıza bir göz atmakta fayda var mı diye düşünür, siz de Mirat gibi insanın hayatta mutlu olduğu tek bir an olduğuna inanırsanız, o anı yaşadım geçti mi, yoksa hala fırsatım var mı diye sorarsınız belki.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024