Neşe enteresan bir sözcük, çok fazla anlamı bünyesinde barındırıyor. Çok da kırılgan bir şey. Anlamıyorsunuz, kayboluveriyor. Son dönemde çok duyuyoruz ve söylüyoruz ya mesela; “Neşemizi kaybettik” diyoruz. Eğlence değil söz ettiğimiz, eğlendiğimiz anlar oluyor gene, sevinç de değil, bizi sevindiren olaylar da oluyor zaman zaman. Ama “neşe”, varken hayatımızın her alanına yayılıveren, kıymeti de yokluğunda anlaşılan bir şey bence. Ama neyse ki aramaktan vazgeçmiyor insan.
Bu yıl 25. İKSV İstanbul Tiyatro Festivali’nin Onur Ödülü’nü de alacak olan Pippo Delbono, bu arayışı bir gösteriye dönüştürmüş; adı üstünde “Neşe/La Gioia”. Uluslararası Yapımlar Gösteri Sponsoru Enka Vakfı’nın desteğiyle festivalde fiziksel olarak seyirciyle buluşabilecek az sayıda uluslararası gösteriden biri, “Neşe”. Yaşayanları ve ölüleri bir sahnede, rengarenk çiçekler arasında, peri masalından fırlamış kostümler içinde buluşturup şarkılar söyletiyor, danslar ettiriyor ve seyirciye de sorular soruyor; “Neşe nedir ve nerededir?” diyor; “Neşe olmasa hayat yaşamaya değer mi?” Açılış şarkısı “Don’t Worry Be Happy” olunca, cevabı biraz kendi içinde saklı diyebiliriz. En azından bu 80 dakikanın vaadi bu yönde. İzleyene “Endişelenmeyi bırak da biraz mutlu ol” diyerek açılıyor perde. Hayatta pek çok acı, yoksunluk, karanlık, insanı mutsuz edebilecek pek çok sebep olduğunu yadsımadan. Tam tersi, gücünü zıtlıklardan alarak; “En karanlık çukurda bile neşeyi bulmak mümkündür” diyerek.
Pippo Delbono’nun tasarlayıp yönettiği, ayrıca bir kafes içerisinde oturup hikâye anlatarak sahnede de var olduğu gösterinin cast’ına göz atarsanız, oyuncular arasında “Bobo’nun sesi”ni göreceksiniz. Bobo ayrı bir yer tutuyor Delbono’nun hayatında ve bu gösterinin hikâyesinde. “Benim için bir baba, kardeş, oğuldu” dediği Bobo ile 1996’da bir psikiyatri kliniğinde tanışmış Delbono. 35 yılını o hastanede geçirmiş, beyin gelişimi nedeniyle biraz çocuk kalmış, sağır, dilsiz bir adam. O tanışmadan sonra da 23 yıl boyunca kumpanyanın baş aktörü. Okuyamamasına, yazamamasına ve konuşamamasına rağmen, Delbono’ya göre doğuştan aktör ve herkesin kalbine dokunan, göz kamaştırıcı biri. 2018’de perde açan “Neşe” Bobo’nun da son gösterisi olmuş. Bir yıl sonra, 2019 Şubat’ında 82 yaşındayken hayata veda etmiş. Delbono onun ölümünden sonra gösteriyi “Tamamen aynı ve tamamen farklı” diye tanımladığı şekilde yeniden tasarlamış. “Onun ölümü büyük bir kesik, bir kopuş oldu benim için” diye anlatıyor: “Onun yerine bir başkasını geçirmeyi kesinlikle düşünmedim, bu imkânsızdı. Diğer taraftan, Bobo’nun oynadığı sahneleri kesmek de istemedim. Bir kuş cıvıltısını andıran sesiyle onu sahnede yaşatmak, hatırasını korumak istedim. Tiyatronun o derin ve gizemli anlamını bilen küçük bir adamdı o. Bobo burada olmasa da aramızda”.
Delbono’nun atmaya kıyamadığı, birer hatıra olarak oyunun içine bıraktığı sahneleriyle “Neşe”, Bobo’ya bir veda, “neşeli bir ağıt” aynı zamanda. Hayatın tüm acımasızlığına karşı müzikle, dansla, yaşam ateşiyle direnip neşeyi aramaktan vazgeçmeyenlerle buluşmak üzere bugün ve yarın Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde olacak. Bu akşamki gösterinin sonunda Delbono Onur Ödülü’nü alacak ve törenin ardından sorucevap bölümünde seyirciyle buluşacak.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024