Düşünün ki uçaktasınız. Gideceğiniz yerde işiniz gücünüz, belki toplantınız, ya da bekleyeniniz var. Uçak kalkmak üzere, anonslar yapılmış, kemerler bağlanmış, teker dönmüş.
Birden içeride arbede çıkıyor ve vazgeçiyor pilot uçuştan. Gidemiyorsunuz gideceğiniz yere. İşiniz gücünüz kalıyor, uçak kalkmıyor.
Sebep? Bir yolcu yanında oturan kadını öpmüş.
Hani bu bir filmin ilk sahnesi olsa “Senarist amma zorlamış şartları” denebilecek bir durum. Çünkü neden böyle bir şeyden olay çıksın da uçak kalkamayacak duruma gelinsin, değil mi? Bir öpen adamı bir de öpülen kadını ilgilendiren tatlı, insani bir hareket.
Fakat gerçek hayatta, 2017 senesinin İstanbul’unda öyle değil işler. Balayından dönen Mehmet ve Merve Tulunay çifti, İstanbul’dan aktarma yaparak sabah saatlerinde Bodrum uçağına biniyor. Adamcağız demek mutlu hissediyor ki kendini, karısının yanağına bir öpücük konduruyor. Bu her haberde vurgulanan ‘yanak’ detayı önemli, Allah korusun dudak falan olsaydı fuhuşa girecekti çünkü ve bütün uçağın müdahale etmeye hakkı olacaktı.
Gelgelelim yanağa öpücük de yan tarafta ‘ailesiyle’ oturmakta olan - ki bu da önemli ‘aile var’ - Hamit C.’nin sinirine dokunuyor ve dönüp “Kadını nasıl öpersin?” diyor, “burası uçak”.
Şimdi, bildiğimiz kadarıyla uçuş emniyetini tehdit edenler arasında öpücük yok. O zaman Hamit Bey’e ne, değil mi? Yok, artık herkes birbirinin giyim kuşam hal ve gidiş polisi ya, karışıyor.
Mehmet Bey’in cevabı “Eşim oluyor, size ne?” oluyor. Halbuki tek başına “Size ne?” de ne kadar yeterli. Nikahlı değilsek diğer yolculardan izin mi alacağız sevgilimizi öperken?
Öpücükten rahatsız olan yolcu, “Herkesin içinde olmaz böyle şeyler” diye devam ediyor .
Sonrası işte tartışma, diğer yolcuların katılımıyla büyüyen kavga, pilotun “Kaldırmıyorum uçağı” diyerek park pozisyonuna dönüşü, emniyet güçlerinin müdahalesi ve iki tarafın da inmesiyle uçağın bir saat gecikmeli olarak kalkması.
Buyrun, dört bir yanı yasaklarla çevrili hayatımızın “yapılamayacaklar” listesine bir ekleme daha. Karınızı herkesin içinde öpemezsiniz. Ama dövebilirsiniz mesela, kimse karışmaz, kadını elinizden almaya kalkışan olmaz, karı koca arasına girilmez çünkü. Ayrıca bu başkalarını rahatsız edecek bir görüntü değildir. Öpücük öyle mi ya? Bütün kötülüklerin anası.
Ve bütün bunlar bu yaşadığımız çağda, ileri teknolojinin ürünü bir taşıtın içinde gerçekleşiyor. Birazdan havalanacak, içinde onca insanla 462 kilometreyi 1 saatten kısa sürede aşıp tekrar yere konacak. İçeride herkesin içinde kadın öpülür mü öpülmez mi, kavgası çıktı diye gidemiyor. Sahiden insaf.
Mehmet Bey’i en çok üzen, uçağın içindeki turistler olmuş. “Ülkenin imajı” diyor, “zedeleniyor bu tür insanlar nedeniyle”.
Artık şu meşhur imajı bıraksak da neden sevgi belirtisi görünce mutlu olacak yerde tepki gösteren insanlara dönüştüğümüzü konuşsak biraz. Neden kavga gürültü değil öpücük geriyor sinirleri? Turistler görmese biz böyle bir hayatı mı hak ediyoruz yani?