Ankara’daki Flamingo Pastanesi’nde özlediğimiz şerbeti ve kreması az pastalardan yedik
Geçen hafta bir toplantı için karımla Ankara’ya gittik. Kuğulu Park civarında dolaşırken “Buralarda Flamingo Pastanesi vardı. Acaba yerinde duruyor mu?” diyerek Tunalı Hilmi Caddesi’ne gittik. Gördük ki Flamingo Pastanesi yerinde duruyor. Kapıdan içeri girdik. Ne görelim? Pastanenin kurucusu Saffet Hakkı Tarı da tezgahın arkasında... Bizim Ankara’dan İstanbul’a göç ettiğimiz 1974 yılından bu yana pastane de değişmemiş, kurucusu da değişmemiş. Tek değişen işletme sorumluluğunu kurucunun kızı Zeynep Tarı ile ortaklarının çocukları, Sinan ve İbrahim Kuluhan’ın üstlenmesi olmuş.
Ankara’nın ilk pastanesinin, 1920 yılında Ulus Meydanı’nda açılan İstanbul Pastanesi olduğu söylenir. Ankara’nın “İstanbul’daki pastaneler gibi” olan ilk pastanesi 1948’de açılan Meram’dır. Atatürk Bulvarı üzerinde açılan Özen ve Kutlu pastanelerini, Sakarya Caddesi’nde açılan Sergen ve Bahçelievler’de açılan Renk pastaneleri izledi.
Bu pastaneler mozaik pasta, profiterol, supangle gibi farklı ürünleriyle farklı müşteri kesimine hizmet veriyordu.
Hafif içkili kokteyl salonu
1955 yılında Kızılay Meydanı’nda Ulus Sineması’nın bitişiğinde açılan Flamingo, “pastasının farklılığı” ile ünlendi. O yıllarda, Flamingo’nun yaş pastalarında daha az şeker şerbeti, daha az krema bulunduğu, benzer kalitede pastanın sadece İzmir’deki Madam Consola’nın pastanesinde olduğu söylenirdi.
Saffet Hikmet Tarı kimya mühendisi. Eğitimini tamamladıktan sonra Ankara’da ne iş yaparım diye aranırken, Özen Pastanesi’nden Hayrettin Coragon “Abi... Pastane aç... Ben de yardım ederim” deyince o yıllar öne çıkan pastane modasına kapılarak Kızılay Meydanı’nda, Ulus Sineması yanındaki pastaneyi açmış. Ruhsatında “Hafif içkili kokteyl salonu” yazıyor. Ulus Sineması yıkılınca da 1968’de Kuluhan kardeşlerle birlikte Tunalı Hilmi’deki dükkana taşınmış.
Tunalı Hilmi’deki mekan büyük olduğu için, şimdilerde pastanenin arka bölümünde gün boyu hafif yemek servisine de başlamışlar.
Tunalı Hilmi’de bir zamanlar Kral Şarküteri vardı. Ankara’nın en kral şarküterisi idi.
Kapanan Kral Şarküteri’nin şefi Remzi Yılmaz, Flamingo’nun yemek sorumlusu olmuş. Bizim gittiğimiz gün öğle servisinde, çorba, püreli kebap, salata ve tatlıdan oluşan menü 15 liraydı (Ankara burası; 15 lira iyi para!).
Lezzeti, tatmayana anlatılamaz
Biz Saffet Hakkı Tarı ile çay içtik (cam bardakta 3.5 lira). Tuzlulardan küçük poğaça çeşitleri ile kurabiyelerini tattık (kilosu 28 lira, masaya 100-150 gram getiriyorlar). Özlediğimiz şerbeti ve kreması az pastalardan olan çilekli ve çikolatalı pastadan (dilimi
7-8 lira) yedik.
Saffet Hakkı Tarı 1964 yılında Zürih’ten, Confiseri Sprügli’den Karl Chanz isminde bir usta getirmiş. Bu ustanın öğretisi ile yetişen bizim ustalar Flamingo için özel çikolata çeşitleri hazırlıyor. Bunlar farklı pralin çeşitleri ile meyveli, likörlü çikolatalar.
En farklısı ve en lezzetlisi Chanz’ın parmak çikolatası. Lezzeti, tatmayana anlatılamaz.
Kilosu 115 lira. Yarım kilo satın aldık.
Böyle müesseselerin yaşaması temennisi ile Flamingo çalışanlarına veda ettik. n