Hafta sonu Manavgat, Side’deydim. Bağlama virtüözü Erdal Akkaya’nın Berlin Europa Senfoni Orkestrası eşliğinde konseri vardı Side Antik Tiyatro’da. Çok önceden verilmiş sözüm vardı, o yüzden hiç sevmediğim aşırı sıcağı göze alarak gittim Antalya’ya.
Birkaç gün önce Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Saatçioğlu’nun, “Aşırı sıcaklar nedeniyle otelden dışarı çıkmayan ve harcama yapmayan turistler, enerji maliyetlerinin de artmasına yol açıyor” demecini okuduğum için Side’de ben de uydum bu akıma... Konser dışında otelden çıkmadım, ne havuza indim, ne denize gittim ne de alışverişe... Tansiyon ve şekerim olduğu için yemek için restorana indiğimde bile klimalı olan yerde oturdum, açık havaya çıkmadım.
Gelelim Erdal Akkaya’nın Side Antik Tiyatro’daki konserine. Akkaya, 10 yıldır ‘Doğudan Batıya Müzik Projesi’ kapsamında beş yaylı, birer piyano, viyola, çello ve kontrbastan oluşan Berlin Europa Senfoni Orkestrası eşliğinde hiçbir maddi karşılık beklemeksizin davet aldığı her yerde bağlamasını konuşturup, kadim türkülerimizi yorumlayan bir müzisyen.
Azerbaycan halk müziğinin özünü ve kimliğini bozmadan dünyaya tanıtan dahi besteci Üzeyir Hacıbeyov gibi halk müziğimizi kendine has icra yöntemiyle ‘Sazın Senfonisi’ olarak dünyaya tanıtmayı misyon edinen Akkaya, müzik hayatındaki 30’uncu yılını da Side’deki konserinde kutladı.
Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara’nın konser sonunda teşekkür edip, çiçek ve plaket verdiği Akkaya, konserde ‘Anadolu Üvertürü’, ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’, ‘Keklik’, ‘Topal’, ‘Köroğlu Koçaklaması’, ‘Ya Hızır Semahı’, ‘Geceleyin’, ‘Türkü Gönder Bana’, ‘Haydar Haydar’, ‘Aras’, ‘Arsın Mal Alan’, ‘İki Yaka’, ‘Ötme Bülbül Ötme’ ve ‘Zugabe: Bilmem Şu Feleğin’ adlı eserleri çalıp söyledi.
Hadise’ye niye kimse inanmadı?
Geçen hafta Bodrum’daki konserinde Hadise ile selfie çektirmek için sahneye fırlayan gencin korumalarca derdest edilmesinden sonra şarkıcının yaptığı sosyal medyada çok eleştirildi. Çünkü o hayranı, Hadise’ye dokunmadan ve amacına ulaşamadan sahneden indirildiği için şarkıcının sol omzundan darbe almış gibi hâli numara olarak değerlendirildi.
Bu olay üzerine yazılanlar kimyasını bozmuş olacak ki şarkıcı, başka bir konserinde şunları söyledi:
“Yani ben orada bir panik yaşadım. Birinin birden karşınıza çıktığını düşünün. Her şey olabilirdi. Birden alay konusu oldum ben. Ne kadar enteresan. Ne kadar seviyoruz değil mi insan linçlemeyi? Çocuk bana dokunmadı, korumam bana ağır bir şekilde çarptı ve omzum ağrıdı o an. Bunun üstüne yazılanlara inanamadım, sosyal medya artık böyle bir yer.”
Evet, sosyal medya; yalancı, iftiracı ve kötülükten beslenenlerin cirit attığı bir yer... Hadise, bu anlamda haklı, ama atladığı şey şu:
Hadise’ye artık inanmadığını yazan gerçek sosyal medya kullanıcıları da vardı, bu olay üstüne negatif yorum yazan. Şarkıcı bunu sorgulayıp, çaresini bulmaz ve şöhretle itibarı dengede tutamazsa işi zor bundan sonra.
GÜNÜN SÖZÜ
“Güven ayna gibidir; bir kez kırıldı mı hep çizik gösterir.” (T. S. Eliot)