Bu yıl 5-12 Ekim tarihleri arasında 61’incisi yapılacak Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin basın toplantısındayız. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Festivalin Başkanı Muhittin Böcek, İdari Direktörü Cansel Tuncer, Sanat Direktörü Deniz Yavuz, Jüri Başkanı Ferzan Özpetek ile İlker Kaleli’nin de aralarında olduğu jüri üyeleri, festival hakkında konuştuktan sonra sıra; soru-cevap bölümüne geldi.
Mikrofonu eline alan kişi, birincisinden bu yana tüm Altın Portakal Film Festivalleri’ne tanıklık ettiğini söyleyince çoğu insan şaşırdı. Onlardan biri de moderatör Evren Bingöl’dü. Bingöl’ün kaç yaşında olduğunu söylediği kişi, “Göründüğüm yaştayım” deyip, sorusunu sordu:
“Bu yıl 61’incisi yapılacak, peki 60. Altın Portakal’da ne oldu?”
Antalyalı gazeteci Cevat Alp’in (74) sorusu Altın Portakal’ın bu yılki iki açmazından biri...
Geçen yıl ‘Kanun Hükmü’ belgeseli yüzünden festival iptal olmuştu.
Kortej olacak mı?
Gelelim festivalin ikinci açmazına!
Bu yılki festivalin açılışında kortej olacak mı?
Festivale katılan ünlülerin üstü açık otomobillerden halkı selamladığı kortejin miadını doldurduğunu düşünüp, kaldırılmasını isteyenler de var, Altın Portakal ve Antalyalılarla özdeşleştiği gerekçesiyle bu geleneğin sürdürülmesinde ısrar edenler de...
Epeydir Antalya’da yarışan ‘sanat filmleri’nde ünlü olmaması, olanların da dizi çekimi nedeniyle festivale katılmaması yüzünden kortejler sönük geçiyordu.
Bu açık ÇASOD ve SODER’in Antalya’ya getirdiği üyeleriyle kapatılıyordu. Ancak onların bir kısmı aramızdan ayrıldı, bazıları da sağlık sorunu yaşayınca kortej birkaç Yeşilçam ünlüsüne kalıyordu.
Tablo bu. O nedenle kaldırılsa veya sürdürülse sonuç değişmeyecek, 61’inci festivalin tartışılan konularından biri kortej olacak.
Özpetek’in ilginç anısı
Çektiği ‘Hamam’la 1977’de Antalya’dan ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’ ödüllerini alan Ferzan Özpetek’in o günlere dair anlattıkları, söylentiler ve ön yargılara rağmen hiçbir şeyin kaderin önüne geçemediğinin çarpıcı bir örneği. İşte 19 yıl sonra Altın Portakal’da yeniden Jüri Başkanı olan Özpetek’in anlattıkları:
“Kimseyi tanımıyordum, kimse de beni tanımadığı için sinemacılar yanımda konuştukça moralim bozuluyordu. Filme kızıp, yarısında çıkanlar olduğunu, Jüri Başkanı Memduh Ün’ün ‘Hamam’ı izleyince çok sert tepki göstereceğini söylüyorlardı. Festivalden ayrılmayı bile düşündüm, ama Şerif Gören’den sonra ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’ ödüllerini alan ikinci sinemacı oldum.
Selma Güneri bana bir ara, jüri olarak filmi izledikten sonra olanları anlattı.
Memduh Ün, filmi izledikten sonra jüriye, ‘Bu çocuk sadece Türkiye’de değil, dünya çapında bir sinemacı olacak. ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’ ödüllerini ona veriyoruz’ demiş.”
Şimdiden yazıyorum, 61. Altın Portakal’a, festivale bir kez yarışmacı ve iki kez jüri başkanlığı yapacak Ferzan Özpetek damgasını vuracak; o ne derse o olacak! Sadece verilecek ödülleri değil, kortejin akıbetini bile Özpetek’in tercihi belirleyecek.
Umarım finale kalan filmler arasından 27 yıl önceki ‘Hamam’ ve yönetmeninin yeni versiyonları çıkar ve sinemamızın en köklü film festivali, yeni sinemacılar sayesinde eski parlak günlerine döner.
GÜNÜN SÖZÜ
“Anne mutsuzsa, kimse mutlu değildir.” (John Gray)