Aleyna’nın başarısı, Adnan Oktar’ın sonu
Aleyna Tilki, hafta başında sosyal medya hesabından magazincilere şöyle bir sitem etti:
“Karşınıza çok küçük yaşta çıktım. Ne kadar çalıştığımı aslında hepiniz biliyorsunuz.
Ve bu sefer küçük yaşıma rağmen yapayalnız Amerika’da uzun zamanlar kalışıma, tüm çocukluğumu işime feda etmeme değdi.
Artık 26 Şubat’ta ülkemi dünyada temsil etmek adına büyük bir adım atıyorum. Attığım tek adım bile her yerde haber olurken bugün, dünyada çıkacak şarkımı asla desteklemediniz.
Bırakın kalpleri kararmış o insanları dinlemeyi... Bugün beni desteklemek için kendi kalbinizle karar vereceğiniz bir şey olsun.”
Şarkıcının bu açıklamayı yaptığı gün, ilk kez bir mahkemeden bir CD geldi bana.
CD’den müşteki olduğum Adnan Oktar Organize Silahlı Suç Örgütü’nün yargılanıp, ağır cezalar aldıkları İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Gerekçeli Kararı” çıktı.
98 sayfalık “Gerekçeli Karar”ı bitirdiğim gün DMC Genel Müdürü Samsun Demir, Spotify’nin Global Listesi’ne giren ilk sanatçımızın Aleyna Tilki olduğunu duyurdu sosyal medyasından.
Aleyna Tilki de “Retrograde” adlı İngilizce şarkıyla yakaladığı bu başarı için, “Global listeye giren ilk Türk olmak... Çok şükür, çoook teşekkür” diye yazdı.
Gelelim Aleyna Tilki ile Adnan Oktar arasındaki bağa.
Adnan Oktar ve çete üyeleri gözaltına alındıktan bir müddet sonraydı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden gelen telefonla öğrendim Adnan Oktar’ın A9 televizyonunda aleyhime yayın yapmakla yetinmeyip, çetesine beni fişlettiğini.
Adnan Oktar ve çetesine göre kusurlarımdan biri, genç yaşta sahneye çıkan ve üstelik dekolte giyen Aleyna Tilki’ye destek vermekti. Reşit olmayan kızlara cinsel istismardan hüküm giyen sapıklara göre, Aleyna’ya o yaşta destek vermem “iyi kızlar”ın “kötü yola” sapmasına sebepmiş!
Bak sen...
Günün sonunda ne oldu?
Ben işimi yapmaya devam ediyorum.
Aleyna Tilki, çıkardığı İngilizce şarkıyla dünya listelerinde...
Adnan Oktar, yakalanan “kedicikleri” ve “aslanları” aldıkları ağır cezaları çekmek için hapiste, diğerleri ise firarda.
‘Teşkilat’taki 7 kahraman
7 Mart’ta TRT’de başlayacak “Teşkilat”, yaşadığımız psikolojik iklime çok uygun bir dizi... Milli İstihbarat Teşkilatı’nın “Kale” adıyla bilinen kampüsünden görüntüler ilk kez bu dizide ekrana gelecek. İHA ve SİHA teknolojisi, MİT’çilerin bilgileriyle harmanlanacak senaryo, canlarını vermeye hazır yedi “vatan sevdalısı”nın “vatan hainleri”yle savaşını anlatacak.
Çağlar Ertuğrul, Deniz Baysal Yurtçu, Mesut Akusta, Ezgi Eyüboğlu, Ezgi Şenler, Mehmet Usta, Tuncer Salman, Nihat Altınkaya ve Serdar Yeğin’in rol aldığı dizinin yayın günü de fena değil.
Dünyada ülkelerin tarihlerindeki gerçek olaylar ve kahramanlarını taçlandıran çok dizi var. Türklerin de keyifle takip ettikleri yapımlar bunlar.
Umarım “Teşkilat”ın yapımcıları Timur Savcı ve Burak Sağyaşar ile TIMS&B Productions ekibi de yakaladıkları bu fırsatı heba etmez, İHA ve SİHA’ların şanına yaraşır bir dizi yapar.
‘İngiliz basını çok zehirli’
Prens Harry ve eşi Meghan Markle’ı yakından takip edenler bilir çiftin İngiliz medyasının sansasyon haberleriyle ünlü gazeteleriyle yıldızlarının barışmadığını. Çift, birçok dava açtıkları bulvar basınına demeç bile vermiyor.
Late Late Show’un yıldızı ve oyuncu James Corden’ın çift katlı üstü açık turist otobüsünde yaptığı röportajda söyledikleri Prens Harry’nin İngiliz basınına yönelik en sert eleştirisi oldu.
Prens Harry, kraliyet görevlerini bırakıp, Los Angeles’a yerleşmesinin sebebi olarak İngiliz medyasını gösterdi:
“Hepimiz İngiliz basınının nasıl olabileceğini biliyoruz. Bu ruhsal sağlığımı mahvediyordu, çok zehirliydi. Ben de her kocanın ve her babanın yapacağı şeyi yaptım, ailemi buradan çıkardım.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Zihnin neler kurduğunu, insanın yüzünden anlayacak hiçbir sanat yoktur.” (Shakespeare)
