Koronavirüs pandemisi başladığından bu yana ilk kez uçağa bindim ve yurt dışına gittim. İkinci aşımın üstünden geçen 45 güne ve Azerbaycan’ın istediği PCR testimin negatif çıkmasına rağmen uçakta ve Bakü’de hep çift maske taktım. TRT’nin davetiyle Türkiye-Galler maçını izlemek için bir grup basın mensubuyla birlikte Bakü’ye gittiğim ilk gün yürüyüşte kendi rekorumu kırdım. Bakü’nün simgesi Alev Kuleleri’yle Hazar Gölü kenarındaki yeni yerleşim alanı Beyaz Şehir’deki otelimiz arasında 4.5 saatte 19.7 km. yürüyüp 26 bin 80 adım attım. Ayaklarım su toplayana kadar arşınladığım Bakü sokakları ve sahilinde binlerce insanla karşılaştım.
15 Haziran’da günlük vaka sayısının 68 olduğu Azerbaycan’da koronavirüsten ölen yoktu. Bir ay önce sokakta maske takma mecburiyerinin kaldırıldığı, sadece kapalı mekanda ayaktayken maske takılan Azerbaycan’ın sokaklarında dolaşırken ve Mart 2020’den bu yana sokakta maskesiz insan görünce yolunu değiştiren biri
Müzik dünyasının kalbinin Unkapanı’nda attığı yıllarda tanımıştım.
Selçuk Tekay’ı, Zarif adamdı, güzel insandı ve parmakla gösterilen bir keman ustasıydı. Gazinoların ayakta olduğu zamanlarda sahnelerin vazgeçilmez orkestra şefi.
Kasetlerin ve CD’lerin can verdiği müzik aleminde stüdyoların en çok tercih edilen albüm yönetmeni. Dönemin ünlü assolistleriyle çalıştı. Emel Sayın, Muazzez Abacı, Bülent Ersoy, Sibel Can, Ebru Gündeş, Adnan Şenses ve niceleri. Kemanı da ağlatırdı dinleyenleri de...
Yokluğunda kendini aratan özel insan. Muhteşem eserlere imza attı ama en unutulmaz bestelerinden biridir; ‘Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda.’ Gerçekten de beraber yürünecek bir adamdı. Güven duyulan eski bir İstanbul beyefendisi ve yeri doldurulamayacak bir usta. Yokluğunda kendini aratan özel insan. Muhteşem eserlere imza attı ama en unutulmaz bestelerinden biridir; ‘Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda.’ Gerçekten de beraber yürünecek bir adamdı. Güven duyulan eski bir İstanbul
Türk dizi ve formatlarını dünyaya satan, yabancı yapımları Türkiye’ye getiren Global Agency’nin sahibi İzzet Pinto’nun iş ve özel hayatını anlattığı “Babam İçin” kitabını bir solukta okudum. Çünkü Pinto’nun hikâyesi birbirinden çok farklı alanlardaki başarılarla dolu.
İstanbul’da başladığı baba mesleği ayakkabıcılığı Tayvan’da sürdüren Pinto, sonrasında bakın neler yaptı?
Reklam ve klip çekimlerinin yurt dışı organizasyonu...
Türk yazarların kitaplarını yurt dışına pazarlayıp, çeşitli dillerde yayınlanması...
Stella M. Trevez’in kaleme aldığı hayat öyküsünde Pinto’nun sadece başarıları yok, aldığı risk yüzünden sıfırı tüketip dibe vurduğu olaylar da var. Pinto’nun TV ve dizi sektörüne dair anlattıklarından yazacak çok şey var, ama şimdilik birkaçını aktaracağım.
‘Binbir Gece’yle başlayan yolculuk
İzzet Pinto’nun “Babam İçin” kitabı, ABD’den sonra dizi ihracatında ikinci olan Türkiye’nin, bu pazarda nasıl el yordamıyla yol alıp
Gülay Sezer’in üçüncü kez kansere yakalandığına dair yazımın çıktığı gün şarkıcının Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tahlilleri yapıldı. Aynı gün ‘Magazin Noteri’nin canlı yayınında şarkıcıyla telefon bağlantısı yaptık. Bir haftaya kadar rahim kanseri ameliyatı olacağını anlatan Gülay, şunları söyledi:
“Sevenlerim korkmasın, üzülmesin. Kanser konusunda bayağı deneyimliyim. Bu üçüncü kanserim. İki sene önce de çoklu organ yetmezliğini atlatmıştım. Henüz dokuz canımı tamamlamadım. Beş canım daha var. Sevenlerim dua etsinler benim için.”
Gülay, laf
arasında avukatına vekalet için Noter’de olduğunu söyleyince merak edip, sordum sebebini... Şarkıcının bu soruya yanıtı şu oldu:
“Artık bir vasiyet hazırlayayım yani. Her ihtimale karşı. Bir şey olacağından değil ama bulunsun. Olmasını istediğim şeyler var. Oldukları zaman ilk seninle paylaşacağım.”
EN İYİ 25 OTELİN İKİSİ TÜRKİYE’DE
Daily Mail’den Bild’e birçok gazetenin internet sitelerinde yıllardır rahatsız olduğum
Hastalıklar, şarkıcı Gülay’ın yakasını bir türlü bırakmadı... Şimdiye kadar birer yıl arayla mesane ve böbrek tümörü ameliyatı geçiren şarkıcı, son olarak 2019 yılında çoklu organ yetmezliği nedeniyle hastanede uzunca süre tedavi gördü.
Pandemi nedeniyle uygulanan yasaklar kalkınca tatil için Bodrum’daki kız kardeşi Nilüfer Sezer’in yanına giden şarkıcı, burada sağlık sorunları yaşayınca Milas Devlet Hastanesi’ne gitti. Şarkıcıyı muayene eden doktorlar, rahim kanserinden şüphelendi. Biyopsi için alınan parçanın tahlili ‘rahim kanseri’ olarak çıkınca, şarkıcı uçakla İstanbul’a gitti. Gülay, bundan sonraki tüm teşhis, ameliyat ve tedavi sürecini daha önce de yattığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde geçirecek.
“Geçmiş olsun demek” ve bilgi almak için aradığım Gülay, “Hayatım hastalıklarla mücadeleyle geçti. İki kez yendiğim kanseri Allah’ın izni, doktorlar ve sevenlerimin desteğiyle bu kez de atlatacağıma olan inancım tam” dedi.
Acil
2017’de 51 yaşında aramızdan ayrılan İbrahim Erkal’ın çıkardığı her albümün milyonlar sattığı ‘De Get Yalan Dünya’dan ‘Canısı’ya şarkılarının dillere pelesenk olduğu yılların tanığıyım.
Erkal şarkılarını günümüz dijital müzik dinleyicileriyle buluşturacak yeni bir proje olduğunu bilmiyordum.
Sanatçının hayatının film
olacağına dair yaptığı açıklama üzerine eşi Filiz Hanım’ı ‘Magazin Noteri’ne konuk edince öğrendim bunu.
Filiz Erkal, yapımcısı İskender Ulus’un Erkal’ın dillere pelesenk ettiği şarkılarını yeni kuşaklarla tanıştırmak için gençlerin sevdiği yıldızlara okutarak, tribüte albüm hazırlığında olduğunu söyledi.
Filiz Hanım’a, “İskender Ulus, tribüte albümde hangi eserleri hangi şarkıcılara okutacak?” diye sordum. Şarkıcının eşi, “Benim bildiğim Sıla, Demet Akalın, Mor ve Ötesi gibi isimlerle konuşuldu, ama tam liste bende yok” dedi.
Yayından sonra Ulus’u aradım. Artık Urla’da yaşayan ünlü müzik yapımcısı, Erkal’ın tribüte albümü
Star TV, bu yayın döneminde ekrana getirdiği “Demet ve Alişan’la Sabah Sabah”ın sunucuları Demet Akalın ve Alişan’la sözleşme yenilemedi. Star TV, bu programı yapan Global Medya’ya yeni yayın döneminde aynı kuşakta Seda Sayan’la program yapma fırsatı verdi.
Televizyon dünyasında her daim olan şeyler bunlar.
Beklenen reytingi alamayan programlar ve diziler kaldırılır, yerine büyük umutlarla yenileri konur. Onlar da tutmazsa yenileri...
Bu yüzden Demet Akalın ile Seda Sayan arasındaki ihtilafı fırsat bilip, karşı tarafa laf atan ünlüler oldu.
Şov dünyasının değişmeyen altın kurallarından biri şudur:
“Ünlüler arasında ilelebet dostluk ve düşmanlık olmaz.”
Pandemi süreci 7’den 77’ye herkesi maddi ve manevi olarak zorladı, yordu. Oyuncu ve sunucu İlker Ayrık, pandemi sürecinin darbe üstüne darbe vurduğu ünlülerden biri. Neden mi?
Oyuncu, vizyon yüzü göremeyen bir filmin, üç ortağından biri.
Ayrık’ın yazıp, yönettiği, başrolünü Erdal Özyağcılar ve Hande Soral’la paylaştığı ‘Müstakbel Damat’ filmi vizyona girmek üzereyken koronavirüs pandemisi patladı.
Oyuncunun, eşi Sanem Bağcı Ayrık’la üç katlı tarihi bir köşkte açtıkları Rita Moda adlı restoran, ekonomik olarak kendini toparlayamadan pandemi yüzünden kapandı.
Dört yıl aradan sonra TRT 1’de ekrana gelen ‘Seksenler’ dizisine dönen Ayrık’ı konuk ettiğimiz ‘Magazin Noteri’nde kendisine pandeminin onu nasıl etkilediğini sorduğumuzda şunları söyledi:
“Beni takip edenler hangi sektörlere yatırım yapılmaması gerektiğini gördü. Elimizi neye attıysak kurudu. Şirket olarak güzel bir film yaptık, tam gala yapacağımız gün pandemi yüzünden