Koronavirüs pandemisi başladığından bu yana ilk kez uçağa bindim ve yurt dışına gittim. İkinci aşımın üstünden geçen 45 güne ve Azerbaycan’ın istediği PCR testimin negatif çıkmasına rağmen uçakta ve Bakü’de hep çift maske taktım. TRT’nin davetiyle Türkiye-Galler maçını izlemek için bir grup basın mensubuyla birlikte Bakü’ye gittiğim ilk gün yürüyüşte kendi rekorumu kırdım. Bakü’nün simgesi Alev Kuleleri’yle Hazar Gölü kenarındaki yeni yerleşim alanı Beyaz Şehir’deki otelimiz arasında 4.5 saatte 19.7 km. yürüyüp 26 bin 80 adım attım. Ayaklarım su toplayana kadar arşınladığım Bakü sokakları ve sahilinde binlerce insanla karşılaştım.
15 Haziran’da günlük vaka sayısının 68 olduğu Azerbaycan’da koronavirüsten ölen yoktu. Bir ay önce sokakta maske takma mecburiyerinin kaldırıldığı, sadece kapalı mekanda ayaktayken maske takılan Azerbaycan’ın sokaklarında dolaşırken ve Mart 2020’den bu yana sokakta maskesiz insan görünce yolunu değiştiren biri olarak Bakü’de çifte maskeyle dolaşınca kendimi, Kovid-19 yokken bile maske takan Japon turistler gibi hissettim. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı günlük aşı rakamlarına bakınca Türkiye için de maskesiz günlerin çok uzak olmadığını umut ediyorum. Meğer maskesiz hayat çok güzelmiş, ama onun da kıymetini koronayla anladık!
Harbi Ganimetler Parkı
Dağlık Karabağ’daki 27 yıllık işgali 44 günde bitiren Azerbaycan, Ermeni askerlerinin cephede kaybettiği her şeyi Bakü’ye taşıdı. Bakü sahilinde beş hektarlık alan üzerinde açılan yerin adı; ‘Harbi Ganimetler Parkı’...
Ermenistan ordusunun Azerilere karşı kullandığı tüm kara araçları ve silahları var bu parkta. Yeni yapılan modern binaların olduğu Beyaz Şehir’deki Harbi Ganimetler Parkı’nda Ermenistan askerlerinin Azerbaycan Ordusuna kaptırdığı tank, top, zırhlı taşıyıcı, havan ve roket gibi silahlar ve araçlar yok. Ermeni askerlerinin Karabağ’da açtığı tüneller, siperler ve döşediği mayınların aynısı yapıldı Harbi Ganimetler Parkı’nda. Savaşın çirkin yüzünü ve bir zaferin nasıl kazanıldığını gözler önüne seren parkın en dramatik görüntülerinden biri de Ermeni askerlerine ait yüzlerce miğfer. Ermeni otomobil ve askeri araçlarına ait 20 bin civarında plakanın teşhir edildiği, üstünde kocaman harflerle ‘Karabağ Azerbaycandır’ yazan duvar, parkı gezenlerin önünde en çok fotoğraf çektirdiği yer. Giriş bileti 2 Manat (10 TL) olan Harbi Ganimetler Parkı, Azerbaycanlılar için gurur, Ermeniler içinse cephede neler kaybettiklerini gösteren bir hüzün tablosu...
Ekranda, sokakta her yerde Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la aynı dönemde Azerbaycan’daydık. Türk heyeti SİHA’larımızın desteğiyle Azerbaycan askerlerinin işgalden kurtardığı Şuşa’yı gezerken ben Ermeni askerlerinin arkalarında bırakıp kaçtıklarının sergilendiği parkı dolaştım. Harbi Ganimetler Parkı’na çok yakın otelimizden çıkmadan biraz televizyon izleyince kendimi Türkiye’de sandım. Azerbaycan’ın tüm kanallarında Erdoğan’ın Şuşa ziyareti vardı. Kanal turlarken yıllardır ekranlarda ‘Güvenlik uzmanı’ olarak yorum yapan Abdullah Ağar’ı bile gördüm. AZ TV’deki ‘Esas Mesele’ adlı programın canlı yayınına Türkiye’den görüntülü olarak katılan Ağar, Brüksel’deki NATO Zirvesi ve ‘iki kardeş ülke’ arasındaki ilişkileri değerlendiriyordu.
Bakü’nün birçok yerinde Türk markalarının olması yeni değil, bilinen bir şey. Türkiye’de Tekfen İnşaat’ın yaptığı Bakü Olimpiyat Stadı’nda Galler ve İsviçre ile EURO 2020 için iki maça çıkacak olması Bakü’yü adeta Türkiye’den bir şehir haline getirdi. Bakü duvarlarında milli futbolcularımıza EURO 2020 için başarı dileklerini dile getiren ‘Türkiye üreyimiz seninle döyünür’, ‘İki devlet tek millet’ yazan billboardlar vardı.
GÜNÜN SÖZÜ
“Kötü insanlar korkudan boyun eğerler, iyi insanlar ise sadece sevgiden.” (Aristoteles)