Elçin Sangu’nun ‘Kiralık Aşk’ dizisiyle ilgili itirafı, birçok insanın kendindeki potansiyeli görememesinin en çarpıcı örneği.
Oyuncu, kariyerinde büyük pay sahibi ‘Kiralık Aşk’ dizisinden aldığı teklifi iki kez reddetmesinin sebebini açıklarken ne dedi?
“Ümmü Hanım ikna etmeseydi ben şu anda yoktum yani, öyle söyleyeyim. Ümmü Hanım bana, ‘Kızım ne kaybedeceksin? Senin çok çocuksu bir enerjin var, bunu ekranda kimse göremedi. Nereye kadar dram? Bunu dene en azından. En fazla romantik komedi denemiş
olursun’ dedi. Ben öyle girdim o işe.”
Sangu’nun ısrarla “Ümmü Hanım” deyip, soyadını söylemeyi unuttuğu televizyoncu kim?
Yönetmen, yapımcı ve Exxen’in Genel Müdürü Ümmü Burhan...
Elçin Sangu’nun anlattığı olayın bir de Ümmü Burhan cephesi var. İşte ‘Kiralık Aşk’ta Elçin Sangu ile Barış Arduç’u ikili yapan ve o dönem Star TV’nin Drama Müdürü olan Ümmü Burhan’ın bu konuda
Görüntü çirkindi, işin aslı ortayı çıkınca iş daha da çirkinleşti... İşin daha vahimi şu: Kadıköy’deki bir restoranda kadın garsonun, erkek Arap müşteriyi eliyle beslediği video sosyal medyada bu denli tepki çekmese işin aslı çıkmayacaktı ortaya...
Video büyük tepki çekince Öz Ciğerci Abe adlı işletmenin yöneticisi Mazlum Toğçu, yaptığı açıklamayla kendilerini şöyle savundu: “Mustafa Yabaş ve Nazan Tutal isimli sosyal medya fenomenlerinin 8 Ağustos’ta Kadıköy şubemizde çekmiş olduğu video, kısa sürede gündem oldu. Video içeriğinde Arapların geleneksel kıyafetini giyen Mustafa Yabaş’ın arkadaşı Nazan Tutal tarafından yedirilip içirildiği görülmektedir. Yapılan paylaşım ve yorumlarda işletmemiz hedef gösterilmiş ve kadını aşağılamakla suçlanmıştır. Fenomenler Mustafa Yabaş ve Nazan Tutal, gittikleri çoğu mekânda benzer içerikte video’lar çekmektedir. Sosyal medya hesapları incelendiğinde bu tespit edilip gerçek net bir şekilde anlaşılacaktır. Olayın bizimle
Berdan Mardini’nin, ayrıldığı eşi Fatoş Yelliler hakkında söyledikleri inanılır gibi değil...
Şarkıcının eski eşi için anlattıkları bir dizide olsa izlerken, “Yok artık senarist, o kadar da değil” dedirtir insana...
Bakar mısınız Berdan Mardini’nin anlattıklarına:
“İlk başta ihaneti anlayamadım. Çünkü kimse iki çocuğunun annesine bunu konduramaz.
İş için Bodrum’a gittim, döndüğümde eşim evde yoktu. Aradığımda, ‘Gelmeyeceğim, içeceğim’ dedi. Ben de, ‘Bir daha gelme o zaman’ dedim. Meğer ben Bodrum’a gidince o da evden çıkmış ve gelmemiş. Ben her konsere gittiğimde çantasını hazırlayıp, evden dışarı çıkıyormuş, peruk takıp, sahte isimlerle geziyormuş.
Bunların hepsini sonradan öğrendim.
Bana, ‘Komşuya gidiyorum’ diyor, oradan fotoğraf çekip atıyor, ama sonra başka yerlere gidiyor. Ben konumlarını çocukların tabletinden öğrendim. Ben bunları konuşurken çocuklarım öğrenecek diye üzülüyorum. Çocuklarımı komşularda, otellerde bıraktığını anlayınca kamera ve HTS kayıtlarını
Türkçe konuşan ülkeler sinema fonu oluştursa ve en az iki ülke ortaklığında çekilecek filmler desteklense acaba nasıl projeler çıkar ortaya?
Böyle bir öneri düne kadar havada kalırdı, ama bugün iş değişti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali kapsamında İstanbul’da ağırladığı Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan Kültür Bakanlarıyla sinema için iş birliği protokolü imzaladı.
Beş ülkenin imzaladığı protokol uyarınca Türk Dünyası Film Fonu (TDFF) kurulacak ve ortak yapım anlaşmalarının önü açılacak.
Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali 2022’de Bursa’da, 2023 yılında Azerbaycan Şuşa’da, 2024’te Kazakiskan’da, 2025’te ise Özbekistan’da yapılacak.
Bu işin festival yanı…
Türkçe konuşan ülkeler arasındaki en etkili kültürel iş birliği alanı sinema ve televizyon.
Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin mimarlarından Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın ye
Televizyon kanallarının ortaklığıyla kurulan TİAK Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi, yeni reyting ihalesini sonuçlandırdı. TİAK, reyting ölçümü için mevcut halen bu işi yapan Kantar Medya ile sözleşme yeniledi. 2027 yılına kadar yine TNS ölçecek TV’lerin reytinglerini.
Bu amaçla perşembe günü bir toplantı ve imza töreni vardı Fairmont Quasar İstanbul’da.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TİAK Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Önal, 1990’da 150 haneyle başlayan televizyonların reyting ölçümünün bugün 40 ilde 4 bin 284 haneye çıktığını, evren büyüklüğününse 53 milyon 367 bine ulaştığını, artık paneldeki bazı hanelerin ikinci evlerinde de ölçüm yapıldığını söyledi.
TİAK’la Kantar Medya arasındaki 2022-2027 yıllarını kapsayan reyting ölçüm sözleşmesi imzalanmadan önce ‘Televizyon İzleme Ölçümü 2020 Yıllığı’nın sunumu yapıldı.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in de katılıp bir konuşma yaptığı toplantıda
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında bir ilke daha imza attı.
Nedir o?
‘Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali.’
Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı festivale, hangi ülkelerden oyuncular ve sinemacılar katıldı?
Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Macaristan, Saha Cumhuriyeti, Tataristan, Gagauz Yeri, İran, Ukrayna ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.
12 Kasım akşamı Atatürk Kültür Merkezi’ndeki ödül töreniyle sona erecek festivalin açılış resepsiyonu önceki akşam Çırağan Sarayı’nda yapıldı.
Yurt dışından 100’ün üzerinde sinemacı ve oyuncuyu ağırlayan festivalin açılış davetindeydim. Bu vesileyle Kazak oyuncu Almira Tusyn, Özbek oyuncular Sitaro Farmanova ve Dilnoza Kubayova ile tanıştım. Aynı akşam bir başka davet için Arnavutköy’e gitmem gerekiyordu, o nedenle yemeğe kalamadım. Kalsaydım festival için İstanbul’a gelen diğer ülkelerden sanatçılarla tanışıp, Türkiye’ye, Türk dizi ve filmlerine bakışlarını öğrenmek isterdim.
TRT Haber, çok ses getirecek bir belgesel hazırladı. 12 Kasım’da yayınlanacak belgesel için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabında şunları yazdı:
“Terör örgütlerini finanse eden bir Fransız şirketi, milyonlarca dolar ve arkasındaki kirli ilişkiler... İnsan hayatının hiçe sayıldığı bir düzen ve hayattan koparılan binlerce masum can... Dünyayı sarsacak bir belgesel, ‘The Factory’ 12 Kasım’da TRT Haber’de.”
‘Fabrika’ adlı belgeselin fragmanında yer verilenlerin söylediklerini not aldım. Bu sözleri alt alta yazınca AB ülkeleriyle terör örgütleri arasındaki kirli ilişki çıkıyor ortaya:
“Bölgede bir Fransız şirketinin varlığı Fransız gizli servisi için fırsat halini aldı.”
“DEAŞ’a para ödeniyordu. Bilgi için ödeniyordu.”
“Oğlumu öldüren kalaşnikof, Lafarge’ın parasıyla alındı.”
“Gizli servisler kendilerine ahlak sorusunu sormaz.”
Türk askeri Suriye’ye operasyon başlattığında PKK ve YPG’nin sınırımızda oluşturduğu bet
Ünlü talk show’ların en kötü konuklarının kimler olduğuna dair ilginç bir derleme haber okudum Bild’de.
ABD’de yayınlanan ‘The Daily Show’un sunucusu Jon Stewart’a göre ‘en kötü konuk’ oyuncu Hugh Grant. Stewart’a göre, İngiliz aktör, “Herkese karşı inanılmaz derecede kaba ve tam bir baş belası.” Grant, Aralık 2009’da “Morganları Duydunuz mu?”yu tanıtmak için çıktığı şovda, filmle ilgili yayınlanan bölümü beğenmeyip, “Bu klip çok korkunç” dedi. Stewart, aktörü bir daha asla davet etmeyeceğini açıklayınca Grant, Twitter’den, “Jon Stewart şikâyetinde haklı” diye yazıp, özür diledi.
İngiliz sunucu Graham Norton’a göre, Robert De Niro iyi bir insan, ama bir talk show için ‘evet’, ‘hayır’ gibi tek kelimelik cevaplar veren çok sıkıcı bir konuk.
En kötü konuklarından birinin Amber Rose olduğunu açıklayan “Watch What Happens Live with Andy Cohen”in sunucusu Andy Cohen,