Berdan Mardini’nin, ayrıldığı eşi Fatoş Yelliler hakkında söyledikleri inanılır gibi değil...
Şarkıcının eski eşi için anlattıkları bir dizide olsa izlerken, “Yok artık senarist, o kadar da değil” dedirtir insana...
Bakar mısınız Berdan Mardini’nin anlattıklarına:
“İlk başta ihaneti anlayamadım. Çünkü kimse iki çocuğunun annesine bunu konduramaz.
İş için Bodrum’a gittim, döndüğümde eşim evde yoktu. Aradığımda, ‘Gelmeyeceğim, içeceğim’ dedi. Ben de, ‘Bir daha gelme o zaman’ dedim. Meğer ben Bodrum’a gidince o da evden çıkmış ve gelmemiş. Ben her konsere gittiğimde çantasını hazırlayıp, evden dışarı çıkıyormuş, peruk takıp, sahte isimlerle geziyormuş.
Bunların hepsini sonradan öğrendim.
Bana, ‘Komşuya gidiyorum’ diyor, oradan fotoğraf çekip atıyor, ama sonra başka yerlere gidiyor. Ben konumlarını çocukların tabletinden öğrendim. Ben bunları konuşurken çocuklarım öğrenecek diye üzülüyorum. Çocuklarımı komşularda, otellerde bıraktığını anlayınca kamera ve HTS kayıtlarını çıkarttık. Bir baktık bu yumak dokuz seneye dayanıyor. Dokuz sene boyunca bir evcilik oyununun içine girmişiz. Sahte isimlerle sosyal medyada hesaplar açıp, fotoğraflarını paylaşıyormuş. Ben hiçbir şey araştırmadım. Bu belgelerin hepsi bana Instagram üzerinden geldi. Sahte isimle başkasıyla evlenmiş. Evlilik cüzdanını evde çalışan bir kadın buldu. Fatoş boşandıktan sonra evdeki yardımcıyı arayarak, bu evlilik cüzdanının içinde bulunduğu poşeti imha etmesini söylemiş, kadın da getirip bana verdi.”
Berdan Mardini, “Ben bunları konuşurken çocuklarım (Ezmira ve Miran) öğrenecek diye çok üzülüyorum” demeyi de ihmal etmedi ama!
‘Söylemezsem Olmaz’daki bu açıklamaların üstünden günler geçti; Mardini’nin ağır suçlamalar yönelttiği eski eşi Fatoş Yelliler’den tek satır bir açıklama gelmedi.
10 yıllık evli ve iki çocuk annesi bir kadının, sahte isimle başkasıyla nikah kıyması ve o evlilik cüzdanını resmi nikahlı eşiyle yaşadığı evde saklaması normal mi?
Ne onu anlamak mümkün, ne de Fatoş Yelliler’in kullandığı otomobile, İstanbul’un göbeğinde beş kurşun sıkılmasının faili meçhul kalması ve bu denli ağır ithamlar karşısında susması?
Bu sükut ikrardan mı, yoksa Yelliler’in bu suçlamalara verebilecek inandırıcı yanıtları mı yok?
Yelliler’in suskun kalmasının sebebi otomobilinin kurşunlanması olabilir mi?
Gerçeklerin zamanla ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var. Demek ki o zaman henüz gelmedi.
PRENSES DIANA’NIN MEDYUMU KİTAP YAZDI
Prenses Diana’nın medyumu olarak bilinen Sally Morgan, kitap yazdı. 18 Kasım’da piyasaya çıkacak ‘Secret Spirit’ (Gizli Ruh) adlı kitabın iyi satış yapması için PR haberleri başladı.
Sally Morgan, tek seans için 5 bin Euro alan ilginç bir medyum, zira kitabında “Bildim” diye yazdığı iki tahmini de tartışmalı.
Morgan, Prens Harry’nin Prenses Diana öldükten 15 yıl sonra kendisini telefonla arayıp, annesinin ölümü hakkında fikrini sorunca teyzesi Sarah McCorquodale ile konuşmasını önerdi.
Çünkü medyum, Diana’nın ölümünden önce McCorquodale’le görüşmüş ve ona Kraliçe’nin öleceğini söylemiş.
Onun “Ölecek” dediği Kraliçe II. Elizabeth hâlâ hayatta, Prenses Diana, 1997’den beri mezarda.
Independent Türkçe’den Esra Güngör’ün The Mirror’dan derlediği habere göre, medyum o konuşmada Prens Harry’ye gelecekteki eşiyle ilgili ipucu da vermiş.
O dönem hep sarışın kadınlarla birlikte olan Prens Harry, annesinin medyumuna gelecekteki eşinin saç rengini sormuş, onun da yanıtı şu olmuş:
“Siyah saçlı biriyle evleneceksin!”
Buyurun...
Daha ne desin kadın?
Tutturdu mu? Tutturdu.
“Adı gibi soyadı da M ile başlayan ABD’li dizi oyuncusu” diyecek hali yoktu!
GÜNÜN SÖZÜ
“Hayatı, size gülmeyi unutturacak kadar ciddiye almayın.” (Robin Sharma)