Pazar gününden beri Türkiye’nin sosyal medyadaki gündem konularından biri ne?
“Suriyeli iki kadın, Başakşehir’de göletteki iki kazı yemek için çaldı.”
Sosyal medyada fırtınalar kopunca İstanbul Emniyet Müdürlüğü olayı araştırıp, şu açıklamayı yaptı:
“Pazar günü bazı sosyal medya platformlarında yer alan video’larda, Başakşehir ilçesi Bahçeşehir Mahallesi’ndeki bir parkta, iki kadının gölette yüzen kazları çantalarına koyarak, çaldıkları yönünde paylaşımlar yapıldı. Polis, parkın güvenlik elemanlarıyla görüştü. Yapılan görüşmelerde kazların kadın şahıslara ait olduğu belirlenmiş, kazları gölete bırakmak isteyen şahıslara güvenlik görevlilerinin engel olması üzerine, şahısların kazları yanlarına alarak, parktan ayrıldıkları anlaşılmıştır.”
Sosyal medyada yazdıkları ve paylaştıklarıyla birbirlerini gaza getirenleri böyle bir açıklama durdurur mu?
Hayır. Tam tersi, bu kez açıklama mizah konusu oldu.
Bu açıklamayla yetinmeyen İstanbul
“Ön yargılarım nedeniyle hakkını veremediğim iki sanatçıyı Spotify’dan dinleyerek farkı kapatmaya çalışıyorum. Ahmet Kaya ve Müslüm Gürses... Kendi dünyama yabancı olanlara fark etmeden kapattığım kapıları açıyorum. Bu sanatçılara saygı ve hayranlık duyuyorum. Denemediyseniz öneririm.”
Bu özeleştiriyi yapan kim mi? Türkiye’nin ünlü psikologlarından Prof. Dr. Acar Baltaş...
“Acar Baltaş’ın iki sanatçı hakkındaki ön yargılarının sebebi nedir?” diyebilirsiniz. Haklı ve yerinde bir soru bu ve Acar Baltaş’a göre cevabı şu:
“Birçok neden olabilir, biri de ‘Aynı kültürel geçmişi paylaşamadığımız için” olabilir mi?”
Ön yargılarımızın bize ördüğü duvarların arkasında kalan renkleri, tadları ıskalayarak daha mutlu bir hayat sürdüğümüzü düşünebiliriz.
Ama yıllardır insanların fikrine başvurduğu, bunun için iyi paralar ödediği Acar Baltaş gibi bir psikolog bile iki sanatçı hayattayken ön yargıları yüzünden Ahmet
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın 11 Temmuz’da attığı tweet:
“Aylar önceki üzücü şiddet olayları yeni yaşanmış gibi servis ediliyor. Hastaları mağdur gösterme amaçlı eski videolar tekrar yayınlanıyor. Hekimlerin halkına bağlılığını sorgulayan ifadelere rastlanıyor. Bu kasıtlı davranışlara vereceğiniz en iyi cevap, dikkate bile almamaktır.”
Sağlık Bakanı Koca, 14 Temmuz’da da şu tweet’i paylaştı:
“Olay yerinden haber veriyor edasındaki hesap sahte. Emniyetimiz kendisini takibe aldı. Bu gibiler çok ve şiddet olaylarının dozunu ‘az’ buluyorlar. Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde dün yaşananları detayıyla biliyoruz. Mücadelemiz hem şiddetle hem art niyetle.”
Bir yandan yeniden hortlayan korona, diğer yandan sağlık çalışanlarına ve doktorlara yönelik artan şiddet gibi iki ciddi sorunla mücadele etmesi gereken Sağlık Bakanı’nın Twitter aracılığıyla algı operasyonu yapanlarla uğraşmak zorunda kalması önemli. Çünkü bu konu ciddi.
Çünkü bu her geçen
Perran Kutman’ın arkadaşı ve meslektaşı Kemal Sunal için Facebook’ta yazdıkları ilginç:
“Kemal benim 16 yaşımdan beri çok çok eski arkadaşım. 50 yıl olmasa bile, nereden baksan bir 45 yıl var geride. O yıllarda başladı dostluğumuz Kemal’le... Çok güzel şeyler paylaştık; her şeyden önemlisi de parasızlığı paylaştık.
En parasız günlerimizde, ben Aksaray’da oturuyordum, Kemal ise Zeyrek’te. Taksim’den çoğu zaman birlikte yürürdük. Karlı günlerde, köprünün açılmasını beklemeden, ‘Pencereden kar geliyor, aman annem gurbet bana zor geliyor’ türküsünü söyleyerek, beni eve bırakırdı Kemal.
Bir gece elimden anahtarı alıp, dış kapıyı açmaya çalıştı ki; kapıya sokar sokmaz kırıldı, elinde kaldı anahtar. Anahtar kırılınca bana dönüp ‘Kerpetenin var mı?’ dedi. Genç bir kadınım, marangoz değilim, kerpeten ne arar bende! Son çare uyandırdık evdekileri...
Parasız yıllarımızda birlikte çok turne yaptık. İki oyun arası soframızı kurardık bir iskemle üzerine; taze
TRT 1’deki ilk bölümü 7 Mart 2021’de yayınlanan ve 29 Mayıs 2022’de ‘sezon finali’ yapan ‘Teşkilat’ dizisinin, üçüncü sezonunda başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul olmayacak.
Çağlar Ertuğrul, Tims&B Productions’un Milli İstihbarat Teşkilatı’nda çalışan özel bir ekibin, iş hayatı ile birlikte özel hayatını da konu edinen dizisinde sezon finali yaptığı 48’inci bölüme kadar Serdar Kılıçarslan karakterini canlandırıyordu. Oyuncu, 12 Temmuz’da Twitter hesabından attığı şu tweet’le, pazar akşamları TRT 1’de yayınlanan ve çok izlenen ‘Teşkilat’ ve ekibine veda etti:
“67 haftada unutulmayacak anılar biriktirdik. Yüzlerce emekçisiyle gurur veren bir iş ortaya çıkardık. En zor şartlarda bile binlerce destekçisinden moral bulduk. Sonsuz teşekkürler! Ve şüpheniz olmasın ‘Teşkilat’ yeni sezonda da son derece heyecanlı olmaya devam edecek.”
‘Teşkilat’ dizisi şimdiye kadar 48 bölüm yayınlandı. Çağlar Ertuğrul, veda mesajında niye
Temmuz 2022’de açılan, aralarında birçok ünlünün de takip ettiği ‘@kadirsekerresmi’ adlı hesaptan Kadir Şeker’in tahliye edildiği gün şu tweet atıldı: “2 yıl 5 ay 1 gün sonra gelen adalet. Annemin gözyaşlarını sebepsiz yere akıtanlar, umarım sizlerin de annesi bir gün ağlamaz. Umarım kimse haksız yere özgürlüğünden olmaz. Bana destek olan herkese teşekkür ederim. Tek gerçek hesabım budur.” 29 bin kişinin takip ettiği hesabın attığı bu tweet, 78 binden fazla beğeni aldı.
Profiline, “2 yıl 5 ay 1 gün sonra gelen adalet. Tek gerçek hesabım budur” yazan ‘@kadirsekerresmi’ aynı gün, profilinde, “Akşehir Fen Lisesi mezunu doktor adayı” yazan ‘@kadirseker42’ adlı hesabı takipçilerine şikayet etti: “Mart ayında açılmış olan bu hesabın benimle hiçbir ilgisi yoktur. Yasal yollara başvuracağım. Lütfen yayalım.” “Yaptığınız çok ayıp, ismim ile hesap açmanız suç. Kapatmazsanız şikayette bulunacağım.” “İsmimi kullanarak hesap açan bu
Türk Sineması’nın aktörü olarak gittiği yurt dışından akademisyen dönen, Türkiye’de çevreciliğin ç’si konuşulmazken bu yola baş koyan Ediz Hun’un yaşamı kitap oldu.
Rıza Oylum’un nehir söyleşi kitabı “Film Gibi Geçti”de Ediz Hun’un sadece Yeşilçam yılları yok... Kitapta sanatçının Cihangir’de başlayıp Norveç’e uzanan eğitim, akademisyenlik, milletvekilliği ve de oyunculuk hayatından ölen ya da yaşayan sanatçı dostlarına kadar birçok konuda anlattıkları var.
Ediz Hun’un yılların oyuncusu olarak Türk Sineması, eski bir siyasetçi olarak Türkiye ve akademisyen sıfatıyla yıllarca dersini verdiği çevre adına söyledikleri elbette ki değerli... Sanatçının bu sıfatlarının yanı sıra doğduğu Cihangir, çocukluk ve gençliğinin geçtiği Beyoğlu’nda tanıklık ettiği 6-7 Eylül olaylarına dair anlattıkları önemli... Ediz Hun’un kitapta yedi sayfada anlattıklarından aktaracaklarım şunlar:
6-7 Eylül olayları yaşandığında Ediz Hun, 15 yaşındaydı.
Hadise, sözleri Gökhan Şahin’e, bestesi Ceyhun Çelik’e ait şarkıdaki gibi ‘Evli, Mutlu’ ama ‘Çocuklu’ değil henüz… Çünkü şarkıcı Mehmet Dinçerler ile daha yeni evlendi… Başka ‘Evli, Mutlu, Çocuklu’ şarkısını dillere pelesenk eden Demet Akalın ve iki çocuk annesi Bengü, Bergüzar Korel gibi evli ve anne olan ünlüler varken UNICEF Türkiye, çocuk işçiliği ve çocuklara yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak için Hadise’yi ‘Çocuk Hakları Savunucusu’ seçti.
Çocuk haklarını savunmak için elbette ki anne olmak şart değil. Ancak anne olan bir kadının bu konuda daha duyarlı olacağı da bir gerçek.
Hal böyleyken UNICEF Türkiye’nin Hadise’yi tercih etmesinin haklı sebepleri olmalı. UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis ve ekibi hangi kriterleri dikkate alarak Hadise’yi seçti bilmiyorum, ama çevremdeki çocuklardan şunu biliyorum:
Hadise, çocukların çok sevdiği bir şarkıcı…
Ü