Anadolu, medeniyetlerin anayurdu olduğunu her köşesinde buram buram hissettirir. Kadim topluluklara siyasi, dini ve ticari yurtluk yapmış olması sebebiyle birçok ilkin de kaynağı olmuştur.
Neolitik Çağ’dan (M.Ö. 8500-6500) başlayarak Osmanlı dönemine kadar insanoğlunun kültür tarihine katkıları oldukça önemlidir. Cennet bahçesi olarak tarif edilen Güneydoğu Anadolu’nun Çayönü höyüğünde koç, koyun ve keçi ilk kez evcilleştirilmiştir. Özellikle koç motifi çok tanrılı ve tek tanrılı dinlerde önemli bir figür olma özelliğini sürdürmekle birlikte Anadolu sembol dilinin halen önemli bir temsilcisidir. Antik çağda gezginlerin ve tüccarların tanrısı konumundaki Hermes’le birlikte gösterilir.
Kız yerine koç
Bunun sebebi bir mitolojik anlatıda karşımıza çıkar. Şöyle ki: “Kızını tanrılara kurban etmek isteyen bir yöneticiye kanatlı şapkası ve papuçları ile uçarak gökyüzünden gelen Hermes, beraberinde getirdiği koçu vererek kızın kurban edilmesini önler.”
Kız yerine koçun kurban edilmesi tek tanrılı dinlerde İbrahim Peygamber’in oğlu İsmail’in yerine gökten indirilen koç anlatısını hatırlatır. Öte yandan Iason önderliğindeki Argos gemisi tayfasının maceralarla dolu seyahatlerinin amacının altın postlu koçu aramak olduğunu hatırlamalıyız.
16. yüzyılda Doğu Anadolu’da egemen olan Akkoyunlu devletinin mezar taşlarının koç ve koyun şeklinde olması bu serüvenin önemli bir izleğidir. Kars, Erzurum, Van ve Bayburt’ta bu mezar taşları yaygın biçimde karşımıza çıkar.
Kalkolitik Çağ’da Anadolu’da at evcilleştirilmiştir. Anadolu’ya istilaya gelen gruplar at sırtındaki insanları gördüklerinde şaşkınlıklarından dolayı onlara “bellerine kadar insan” (kentaur) demekten kendilerini alamamışlardır. Bu şaşkınlık daha sonra yarısı at yarısı insan şeklinde mitolojik yaratıkların yaratımına sebep olacaktır.
M.Ö. 6. yüzyılda Anadolu, Pers egemenliğine tam olarak girmeden önce Lidya’nın merkez şehri Sardes’te ilk para darp edilmiştir. Günümüzün Eskişehir - Kütahya - Afyon bölgesini içine alan Frigya’da ise Aizonia şehrinde ilk borsa binası karşımıza çıkar. Para ve borsayla birlikte Efes Artemis Tapınağı, Sinope (Sinop) ve Kizikus (Erdek) ilk banka diyebileceğimiz yapıya sahip yerlerdi.
Anadolu’nun ilkleri başlığını onurlandıran en önemli bölgelerden biri de Bergama’dır. Anadolu’nun ve dolayısıyla dünyanın ilk anıtsal şehir planında inşa edilen yerleşkesi olan Bergama aynı zamanda kütüphanesi ile de ön plandadır. Keza ilk kitap Bergama’da basılmıştır.
En ünlü sağlık evi
Yazı M.Ö. 4. binde Sümer’de ortaya çıktı; bin yıl sonra Mısır’da kullanılmaya başlandı. Mısırlılar papirüs yapraklarına yazıyorlardı. Asurlu ticari kolonistler tarafından yazı Anadolu’ya M.Ö. 2. bin başlarında getirildi. Yazıyla tanışan Anadolu bilim ve felsefede o denli ileri bir seviyeye ulaştı ki Mısır, Anadolu’ya papirüs göndermekten vazgeçti. Bunun üzerine Bergamalı can hemşerilerimiz parşömen kağıdını icat ederek ilk kitabı meydana getirdiler.
Bergamalılar insanoğlunun ilk ve en meşhur sağlık evini de inşa edip dünyanın dört bir tarafından gelen hastaları da tedavi edeceklerdir. Müzik, su ve telkinlerle tedavilerde çok başarılı olmuşlardır. Tıp ilminin babası Hipokrat, Bergama kökenlidir. Modern tıbbın babası Gallen de Bergama’da yetişecektir. Öte yandan tıbbın sembolü olan bir ağaca sarmalanmış yılan motifi Bergama sağlık evi olan Asklepion kaynaklıdır. Tanrı ve tanrıçalar yaratan toprak Anadolu’nun sağlık tanrısı Asklepios yine özbeöz Anadolulu olan Apollon’un oğlu olarak mit dünyasında karşımıza çıkar.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024