Zeyrek’teki Çinili Hamam, 17’nci İstanbul Bienali’nin en etkileyici mekânları arasında. Mimar Sinan’ın eserinin gelecek yıl müze-hamam kompleksi olarak faaliyete geçmesi bekleniyor.
Sudan sebeplerle inşa edilen yapılar arasında hamamlar diğerlerine göre sosyokültürel yapımızdaki yeri ve önemi doğrultusunda ön plana çıkar. Hamamlar halka kamusal hizmet maksadıyla ilkin Romalılar tarafından kompleks bir tasarım olarak inşa edilir. Soğukluk, sıcaklık, serinlik bölümlerinin yanı sıra dinlenme, masaj odaları, hatta içlerinde kütüphane barındıran hamam örnekleri dahi vardır.
Roma imparatorluk kültürünün en önemli yapılarının başında gelen hamamları, Osmanlı imparatorluk kültürü birkaç küçük değişiklikle devam ettirmiştir. Örneğin Roma hamamlarında havuz varken Osmanlı hamamlarında bunun yerini göbek taşı almıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun her şehri, hatta kasabasında bir hamam örneği görmek mümkündür. Çoğunlukla tekli olsa da çifte hamam örnekleri de az değildir. Yavuz Sultan Selim ile başlayan ve III. Murat devrine kadar geçen süre, Osmanlı’nın en görkemli devridir. İmparatorluk Çağı diyebileceğimiz bu zaman aralığında dini, sivil, askerî, ticari mimaride Mimar Sinan’ın izleri yüzlerce eserde görülebilir. Mimar Sinan’ın 400’ü aşkın esere imza attığı bilinir. Bunların arasında birçok hamam da vardır. Sultan Ahmet Meydanı’ndaki Hürrem Sultan Çifte Hamamı, Edirne’deki Sokullu Hamamı bunlara örnektir. Ancak, Fatih Zeyrek’teki Çinili Hamam, gerek büyüklüğü gerekse iç mekânı süsleyen mavi çinileriyle diğerlerimden önemli ölçüde ayrışan bir niteliktedir.
İstanbul’da çini denilince akla Mimar Sinan’ın Rüstem Paşa’ya inşa ettiği Rüstem Paşa Camisi ve Zeyrek Çinili Hamam akla gelir. Elbette Sedefkâr Mehmet Ağa’nın yaptığı Sultan Ahmet Camisi’nin mavi çinileri unutulmamalıdır.
Çinili Hamam’ı, Mimar Sinan 1540-1546 yıllarında inşa etmiştir. Altı yıl uzun bir süre olsa da bunun birkaç sebebi vardır. En önemlisi elbette Sinan’ın yapı bilimsel bir mimar olmasıdır. Hiç acele etmez ki, yapı sağlam temeller üzerine inşa edilebilsin. Bu nedenle Sinan’ın eserleri yüz yıllardan günümüze kadar büyük oranda sağlam gelebilmişlerdir.
Cibali yangınında büyük zarar görmüş
Çinili Hamamı Sinan, Kaptanıderya Barbaros Hayrettin Paşa için inşa eder. Kaptanıderya’nın Beşiktaş’taki medresesi için bir akar, gelir getiren mülk olarak yapılmıştır. Sonraları Tezgâhçılar Hamamı olarak anılsa da genel olarak Zeyrek Çinili Hamam olarak bilinir. Çifte hamam mimarisinde inşa edilen hamamın erkek ve kadın bölümleri birbirlerinin aynıdır. Hamam, 1728 yılı yangınında (ünlü Cibali yangını) büyük hasar görmüş, akabinde onarılmıştır. Yapıya ismini veren çini süslemeler, günümüzde sadece erkekler bölümünün sıcaklık kısmında görülebilir. Çinilerin tamamı 16’ncı yüzyılın ilk yarısına ait mavi-beyaz İznik çinilerine Firuze eklenmesiyle elde edilmiştir. O yüzden yüksek işçilik örnekleri olarak değerlendirilir.
Uzun zamandır devam eden restorasyon çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı ve hamam olarak yeniden kullanıma açılmadan önce 17’nci İstanbul Bienali için kullanılan mekânlardan biri oldu. “The Çinili Hamam”da, Taloi Havi’nin “Answer to the Call, 2021” (Çağrıya Cevap Ver, 2021) başlıklı büyük boyutlu ses yerleştirmesi ile Torino’dan fotoğraf, video, ses, heykel ve resim gibi mecraların yanında arşiv materyallerinden de yararlanarak çalışmalar üreten sanatçı Renato Leotta’nın “Posidonia-Concertino Per Il Mare” (Deniz için Konçertino) isimli multimedya yerleştirmesi sergileniyor. Başta hamamlarımız olmak üzere kervansaray ve diğer kültürel miraslarımızın aslına uygun maksatla kullanılmasına azami özen gösterilmelidir. Kafe, düğün salonu, restoran ve benzeri maksatlarla kullanılan kültürel miraslarımızın kurtarılmasını ümit ederek, iyi pazarlar dilerim.