Yanlış bir ilişkide olmaktansa yalnızlık daha iyidir; yalnızlıktan kurtulmak için yara bandı ilişkilere sığınmak mutluluk getirmez.
Gündem maddemiz malumunuz üzere; “Sevgililer Günü”. Bugün köşemden sizlere Sevgililer Günü hakkında perde arkasında kalmış bazı bilgileri aktarmak istiyorum; çünkü 14 Şubat tarihçesiyle ilgili sizlerden gelen sorulara yanıt vermenin tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Aslına bakarsanız bugün hayatımızda bir anlam ifade eden her olgunun tarihsel geçmişi vardır; bence Sevgililer Günü de ilginç bir hikâye taşıyor. Roma İmparatoru II. Claudius II, erkeklerin evlenmesini yasaklıyor, çünkü onlara sadece asker gözüyle bakıyor. O dönemde Roma şehrinde ünlü din adamı Aziz Valentine ise aşkı korumak adına gizli nikâhlar kıyıyor; fakat bu durum bir süre sonra ortaya çıkınca M.S. 270 yılında 14 Şubat tarihinde İmparator tarafından verilen emirle idam ediliyor. Batı ülkelerinde “Valentine’s Day” olarak kutlanan Sevgililer Günü’nün tarihçesi gördüğünüz gibi Roma İmparatorluğu dönemine kadar gidiyor ve bugüne ismini veren de bir din adamı.
14. yüzyılda İngiliz Şair Chaucer 14 Şubat tarihiyle aşk arasındaki bağlantıyı ilk olarak dile getiren isimler arasında yer alıyor ve enteresan bir iddiayı ortaya atarak güvercinlerin bu tarihte kendilerine sevgili seçtiklerini yazıyor. Öte yandan tarihteki ilk Sevgililer Günü kartını yollayan kadının adı ise Esther Howland ve kendi döneminde yeni bir moda başlatıyor. Bugüne geldiğimizde tahminlere göre her sene dünyada 1 milyara yakın kart gönderiliyor.
1 - “Sevgililer Günü’nde neden hep yalnızım?”
Soruyu soran kıymetli okurumun kendine yönelik siteminin ardında ciddi bir çevre baskısı olduğuna inanıyorum; çünkü aslında yanlış bir ilişkide olmaktansa yalnızlık daha iyidir; yalnızlıktan kurtulmak için yara bandı ilişkilere sığınmak kimseye mutluluk getirmez. Eğer yalnızsanız sizin açınızdan iki ihtimal vardır; partnerinizde aradığınız özellikler yüksek standartlar içeriyor olabilir ve henüz o kalitede bir insanla karşılaşmamışsınızdır ya da yalnızlıktan hoşlanıyor ve bu mahremiyeti kaybetmek istemiyorsunuzdur!
2 - “En çok hangi hediyeler tercih ediliyor?”
Yıllar içerisinde hediye tercihleri değişiklik gösterse de erkeklerin sevgililerine aldıkları hediyeler sırasıyla şöyle: Çiçek, parfüm, elbise, pırlanta ve mücevher çeşitleri, iç çamaşırı. Özellikle sonuncuyu alan erkek, tamamen kendini düşünüyor demektir! Öte yandan kadınların sevgililerine aldıkları hediyeler şöyle sıralanıyor: Cüzdan, kravat, çanta, parfüm ve genel olarak teknolojik ürünler. Bu arada erkeklerin hediye konusundaki bakış açısı şöyledir: “Bana aldığın hediye benim bir işime yarar mı yoksa yaramaz mı?”
3 - “14 Şubat romantizmi nasıl yaşanır?”
En yoğun ilişki size özel olandır. Bunu biraz açıklayalım; sevgilinizle birlikte yapmaktan keyif aldıklarınız belki dışarıdan bakan kimsenin anlam veremediği şeyler olabilir ama siz ikiniz keyif alıyorsanız bunlar ilişkinizi benzersiz hale getirir. Örneğin 14 Şubat akşamında herkes mum ışığında yemek yiyorsa siz de aynısını yapmak zorunda değilsiniz, birlikte romantik komedi filmi izlemek size daha çok keyif veriyorsa bunu tercih edersiniz, zaten ilişkilerin güzel tarafı da budur: Herkes kendine has bir romantizm yaratabilir.
4 - “Uzak mesafe ilişkisi yaşıyorum, nelere dikkat etmeliyim?”
Öncelikle asla telefonda tartışmayın, eğer bazı gerginlikler yaşıyorsanız bunların çözümünü mutlaka yüz yüze görüşmelere saklayın. Bir diğer hassas konu yakın iletişimde kalmaktır, her akşam en az yarım saat kameralı görüşmeler yapmak ilişkinizi canlı tutar. En önemli konu ise sürprizler yapmaktır, sevgilinizin hiç beklemediği anda onu ziyarete gitmek ilişkinizi daha sağlam hale getirir.
5 - “Yakın tarihte sevgilimden ayrıldım, ayrılık acısından nasıl kurtulabilirim?”
Ayrılık acısını büyüten ve uzun sürmesine sebep olan faktör hala ayrılığı kabullenememiş olmaktır. Dolayısıyla eski sevgilinizi hatırlatan şarkılar dinlemenizi ya da onunla gittiğiniz yerlerde dolaşmanızı tavsiye etmiyorum. Ayrıca yalnız kalmayın ve arkadaşlarınızla yakın iletişimde olun çünkü yalnızlık ve geçmişi düşünmek ayrılık acısını büyütür.
Daha mutlu bir ilişki yerine “benzersiz bir ilişki” yaşamayı amaçlayın; unutulmaz olsun…