Adil Yıldırım

Adil Yıldırım

yazaradilyildirim@gmail.com

Tüm Yazıları

Bağcıyı dövenler, üzüm yemek isteyenler ve “birlikte olmak bir şans” diyenler vardı; ama pandemiye en çok beklentisiz ilişki damgasını vurdu

Post pandemik ilişki modelleri

1 Temmuz itibarıyla yasaklar kısıtlamalar kalktı, bu durum ilişkileri de yakından ilgilendiriyor. Pandemi yaşam biçimimizi etkilerken ilişkilere de yeni bir boyut getirdi. Yaklaşık 1.5 senedir içinde bulunduğumuz süreçte bazı çiftler uzaktan ilişki yaşadı, uzun süre hiç yüz yüze görüşemediler ve iletişim anlamında yeterince güçlü olmayan bazı ilişkiler bu uzaklığa dayanamadı. Bazıları ise duygusal yönden güçlenerek bu süreci atlattı ve birbirlerine daha sıkı bağlandı. Her çiftte yarattığı farklı etkileri de göz önünde bulundurarak pandemi süreci sonrasında ilişkilere bir mercek tutalım:

Haberin Devamı

“Birlikte olmak bir şans” diyenler kazandı

İki insanın arasında her zaman bazı fikir ayrılıkları ve uyumsuzluklar olacaktır, bunun aksi düşünülemez. İki insan her konuda aynı fikirde olduğunda birinin kendini ortaya koymadığını anlamak pek de zor değildir; dolayısıyla ufak pürüzlere takılmadan bardağın dolu tarafını görebilen çiftler bu süreçten daha da güçlü çıktılar. Özellikle yaşadığımız süreçte anlayışlı ve uyumlu birini bulmanın ne kadar zor olduğunu fark edenler hayatlarındaki insana daha sıkı sarıldılar. Pandemi süreci boyunca birlikte yaşadıkları deneyimlere şöyle bir dönüp baktıklarında daha güçlü olduklarını ve aralarındaki tutkunun yoğun hale geldiğini gördüler, sevdikleri insana “Seninle birlikte olduğum için şanslıyım” derken bunu aşkla ve hissederek söylediler.

Bugüne kadar yaptığım birebir seanslarda dikkatimi çeken bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum: Özel hayatında mutluluğu aradığını söyleyen insanlar ikiye ayrılır; birinci gruba girenler pandemi sonrasında ilişkilerinde mutluluğu yakalayacaklardır.

1. Üzüm yemek isteyenler

Bu sınıfa giren insanlar gerçekten de mutlu olmaya çalışır ve ilişkilerinde pozitif konulara odaklanır. Çünkü şunun farkındadırlar; eğer partnerinizde negatif özellikler ararsanız mutlaka bulursunuz. Öte yandan aranızdaki uyumlu konulara ve sizi mutlu eden paylaşımlara odaklanırsanız enerjiniz ilham verir. Gözlemlerime dayanarak pozitif bakış açısıyla ilişki yaşayanların oranı yüzde 30 civarında…

Haberin Devamı

2. Bağcıyı dövmek isteyenler

Geçmişten gelen kötü deneyimleri ve travmaları nedeniyle sürekli agresif ve fevri davranan insanlar partnerleriyle sürekli kavga halinde ilişki yaşar. Onlar için maalesef pandemi sonrasında da pek bir umut görünmüyor, çünkü öncelikle kendileriyle barışı sağlamaları gerekiyor.

“Beklentisiz ilişki”

Pandemi sonrası en çok dikkat çeken model bu. Özellikle yirmili yaşlardaki gençlerin arasında sıklıkla duyduğumuz bu ilişki modeline, aslında pandeminin ürünü diyebiliriz. 23 yaşındaki gencecik bir kızdan duyduğum beklentisiz ilişki tanımını yine onun sözleriyle aktarıyorum: “Hayatta her an her şey olabiliyor, bir anda dünyayı etkisi altına alan bir salgın yaşanıyor, dolayısıyla fazla kasmaya gerek yok; sadece anı yaşamak ve hayattan keyif almak istiyorum. Hayatımda birisi varsa onu sürekli gelecek planları ile sıkmak istemiyorum. Çünkü yarını planlamanın anlamsız olduğunu pandemide anladım. Erkek arkadaşıma hiçbir konuda baskı yapmıyorum, hatta o bana evlilik konularını açtığı zaman bile henüz çok genç olduğumu ve önce hayatı yaşamak istediğimi söylüyorum. Bence otuz yaşına gelmeden ne bir evliliğin sorumluluğunu kaldıracak ne de annelik görevlerimi yerine getirecek kadar hazır değilim; çünkü henüz hayatı tanımıyorum…”