Empati sağlıklı ilişkilerin en önemli anahtarıdır. Karşılıklı olduğu zaman ilişkiyi daha sağlam hale getirir
Yıllardır yaptığım çalışmalarda, ayrılığa neden olan unsurların başında empati eksikliği bulunduğunu gözlemledim. Günlük hayattan örnekler vererek ufkunuzda sahneler açarsam empati konusunda hepimizin yanlışlar yapabildiğimizi ortaya koymuş olurum.
Yıllar önce yakından şahit olduğum bir vakada, ilişkilerine pozitif başlayan, ancak kısa sürede negatife dönen bir kadın, bu durumun sebebini şöyle açıklamıştı: “Hayatıma giren erkeklerin beni anlamalarını istiyorum; ilgi istiyorum, bütün gün beni aramasını, düşünmesini veya mesaj atmasını bekliyorum. Erkek arkadaşım yoğun olduğunda veya toplantısı varsa birkaç saat bile aramadığında beni boşluyor hissine kapılıyorum ve bu ilgisizlik ona fevri davranmama sebep oluyor. Kızıyorum, telefonda bağırıyorum sonra benden kaçıyor, tüm erkeklerde aynı durumu yaşadım...”
“Sürekli ilgi isteğinin nereden kaynaklandığını” sorduğumda ise şöyle yanıt vermişti: “Babamdan hep ilgi gördüm. Beni şımartmıştır, elimi sıcak sudan soğuk suya sokmama izin vermedi. Hayatıma girecek erkek de aynen böyle ilgili davranmak zorunda; aksi halde bana değer verdiğine inanmıyorum ve ona hemen tepki gösteriyorum.”
İşin enteresan yanı, hayatına giren erkekler de aynı sebeple, yani babasından gördüğü ilgiyi kendilerinden beklediği için tanıştıktan birkaç hafta sonra ondan kaçıyordu. Üstelik kendisi erkeklerin empati eksikliğinden bahsediyordu; oysa onun da ilişki yaşadığı kişiyle empati kurarak onun babası gibi davranabilecek bir insan olmadığını görebilmesi son derece önemliydi.
Burada önemli nokta; bazen ilişkide partnerimizin empati eksikliğinden dert yanarız, ancak birisi ona mikrofon tuttuğu zaman partnerimiz de bizimle ilgili aynı eleştiride bulunabilir. Empati karşılıklı olduğu zaman tadından yenmez hale gelir ve ilişkiyi daha sağlam ve sağlıklı hale getirir; ancak sürekli tek taraflı empati bekleyen bir insan, bahsettiğim vakada olduğu gibi, hayatına giren kişilerin kısa zamanda çekip gitmelerine neden olacaktır.
Eşler arasında iletişim koparsa
Bir başka vakada ise hafta sonu evde oturmayı ve bütün gün bilgisayar oyunları oynayarak vakit geçirmeyi seven evli bir erkek, karısının onunla empati kurmadığını ve eleştirerek onu uzaklaştırdığını söylüyor. Bu durumda, hafta boyunca çalışan evli çiftin hafta sonu ikisine de ilginç gelecek yerlere gitmeleri, birlikte vakit geçirmeleri ideal olandır, yani empati kurması gereken ve evliliklerini düzeltmek için adım atması gereken kişi, maalesef kendisini bütün hafta sonu tatili boyunca bilgisayar ekranına kilitliyor ve odasından çıkmıyor. Üstelik eşinin haklı eleştirilerini “beni anlamıyor” diyerek ötekileştiriyor.
İlk kıvılcım buradan çıkar
Evliliklerde boşanmaya götüren yüzlerce farklı unsur sayabilirim ancak temel sebep asla değişmez; o da eşler arasında iletişimin kopması olacaktır. Bu süreci soğuk rüzgârların esmesi takip eder ve sonrasında en ufak bir sorunu bile çözecek konuşmayı yapamaz hale gelirler; bir diğer deyişle yüz yüze bakamayacak olurlar. Aslında bu iletişimsiz sürecin başlangıcında her zaman empati eksikliği vardır; yani ilk kıvılcım buradan çıkar. İki taraf da partnerini empati yoksunu olarak suçlarken, “Belki ben de bir yerde yanlış yapıyorum” diye düşünmez. Oysa bugüne kadar gördüğüm vakalarda hiç değişmeyen gerçek, sorunların altında her iki tarafın da parmak izleri olmasıdır...
