Sorunlarını iletişim yoluyla çözme alışkanlığını zaman içerisinde kazanmış çiftler pandemi dönemini nispeten daha kolay atlatabilir.
Yaşadığımız kapanma sürecinde bazı çiftler zorluk yaşarken bazıları ise birbirlerine daha çok sarıldı. Aynı süreci yaşayan iki farklı çiftle görüştüğümde bambaşka yanıtlar alıyorum, bu durumda ilişkileri sağlam olanları ve sorun yaşayanları sizlere aktarmak istiyorum.
1) Hangi çiftler bu dönemi kolay atlatır, hangileri zorlanır?
Aslına bakarsak bu sürecin kimse için kolay olduğunu sanmıyorum, bizim jenerasyonumuzun daha önce şahit olmadığı çapta büyük bir salgın tüm dünyayı kasıp kavuruyor. Sanıyorum ki bu sürecin özel hayata ve ilişkilere etkilerini orta ve uzun vadede daha rahat şekilde göreceğiz. Günümüzde en büyük etkisi, flört ve ilişkilerin daha çok sosyal medya zeminine kayması oldu ve bu durum özellikle evlilikleri çok kötü yönde etkiliyor. Evli bir çiftin arasına zaman içinde sessiz gerginlikler ve sorunlar girdiğinde maalesef eşlerden biri veya her ikisi kendini biraz olsun iyi hissedebilmek adına sosyal medyaya yöneliyor. İlk önce uygulamalar telefona indiriliyor ve sonra kendisine dm (direkt mesaj) atan biriyle sohbet etmeye başlıyor. Bu sohbet sürecinin nereye kadar gideceği belirsiz. İşte bu nedenlerle sosyal medya bağımlısı olmayan ve böyle bir merakı bulunmayan çiftler kesinlikle daha şanslı. Örneğin iş kadını bir arkadaşımın bana söylediklerini aktarıyorum: “Eşim hiçbir sosyal medya uygulaması kullanmıyor ve telefonuyla ilişkisi çok zayıf, ben de aynı durumdayım. Birlikte olmayı seviyoruz ve birbirimizi anlıyoruz, geçmişten kalan çözülmemiş sorunlarımız da yok.”
Bu cümleler sağlıklı bir ilişkinin özeti gibidir, çünkü sorunları olduğunda dikkatleri başka bir yere kaymıyor. Buradan şu sonuca varabiliriz: Sorunlarını iletişim yoluyla çözme alışkanlığını zaman içerisinde kazanmış çiftler bu dönemi nispeten daha kolay atlatabilir. Onlar daha önce de çeşitli problemlerle karşılaşıp hepsini sabırla ve konuşarak çözdükleri için bu süreç onları fazla yıpratmaz, daha da önemlisi genelde büyük oranda tercih edilen sorunları görmezden gelip kafasını başka yöne çevirme alışkanlığı sağlıklı çiftlerin yöntemi değildir. Onlar aralarına “şüphe” denen hastalığın girmesine asla izin vermezler. Öte yandan, aralarında geçen en ufak bir tartışmada iletişimi kesen ve haftalarca küsme alışkanlığı olan çiftlerin bu süreci kolay atlatmaları mümkün değildir. Normal şartlar altında, ofiste geçirdikleri sürelerde gün boyunca uzak kaldıkları için özlem duygusu ağır basabilirdi ama bu süreçte özleyecek fırsatı bulamıyorlar ve küs kaldıkları süreler uzuyor. Ayrıca iletişim kurarak sorunları çözmeyi tercih etmiyorlar, çünkü ikisi de aşırı gururlu ve inatçı, bu da büyük bir problem.
2) Sevgilimin ailesi daha önce boşanmış bir kadın olduğumu öğrendiği için beni kabul etmiyor. Ne yapmalıyım?
Net yanıtlar veren biriyim lafı uzatmayı pek sevmem; dolayısıyla size tavsiyem bu adamla daha fazla vakit kaybetmeyin. En kısa yoldan söylüyorum, çünkü böyle çok sayıda vakada çalıştım, danışanların beni dinlemeyip aylarca ve hatta yıllarca böyle adamlarla vakit kaybettiklerini gördüm, ama aileler asla önyargılarını yenemedi ve evlilik gerçekleşmedi. Öte yandan, ailesi sizi istemeyen bir adamla evlenseniz bile, evlilik sürecinde sizi asla kabul etmezler ve size psikolojik şiddet uygulama ihtimalleri de vardır. Bu konuda son sözüm: “Çok emek verdim, ailesi beni kabul etmese bile bu adamı bırakamam” saplantısına düşmeyin!