Türkiye’ye 800 milyon dolar yatıran ABD’li dev Amgen, “Yatırıma devam” dedi. Türkiye Genel Müdürü, “Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’yı İstanbul’dan yönetmemiz güven işareti” diye konuştu.
Türkiye’deki büyük yabancı yatırımcılardan Amgen, ABD’nin de dev şirketleri arasında. Dünya genelinde 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren biyo teknoloji şirketi Amgen, 2010’da girdiği Türkiye pazarında hızla ilerledi.
Amgen’ın dünyadaki 9 ana üretim noktasından birisi Türkiye’de. Amgen 2012 yılında 700 milyon dolara Mustafa Nevzat İlaçı’ (MN) aldı. Ortadoğu, Türkiye ve Afrika bölgelerinin yönetim merkezi İstanbul’da. Türkiye’den 17 ülke yönetiliyor. Türkiye’de 1010 çalışanı olan Amgen, iki yıl üst üste ilaç sektörü ihracat şampiyonu oldu.
Amgen Türkiye Genel Müdürü Güldem Berkman ile Türkiye’deki yatırımlarını ve geleceğe yönelik yol haritalarını konuştum. Berkman, “Türkiye’nin bölgedeki gücüne inanıyoruz. Bizim için önemli bir ihracat ve üretim üssü olan Türkiye’de yatırımlarımıza devam etme kararlılığındayız. Türkiye’ye güvenimiz tam. Türkiye’nin 2023 vizyonunu her alanda destekliyoruz” dedi.
2023 için destek
- Türkiye’de hangi yatırımlarınız var?
2012 yılında Türkiye’nin en köklü firmalarından olan
Suriye’de çatışmalar ve bombalamalar başladığında 92 devlet hastanesi vardı. Bunlardan 88’i yıkıldı.
Sağlık çalışanların yüzde 80’i de ülke dışına çıktı. Bini aşkın sağlık çalışanı öldürüldü.
Bu bilgileri bölgede sürekli mobil sağlık hizmeti veren Kızılay yetkililerinden öğrendim.
En son olarak da İdlib’de bir hastane bombalanmıştı.
Bir kaç yıl önce Suriye’de Yamadi’ye geçmiştim. Oradaki hastanenin de rejim tarafından bombalanması tedirginliği yaşanıyordu.
Yaralılar da yataklarında tedirgin bir şekilde yatıyordu. Yaralıların daha çok çadırlarda kaldığını görmüştüm.
Kızılay şu anda İdlib başta olmak üzere Suriye’de gezici mobil sağlık hizmeti veriyor.
Cristobal de Las Casas şehri etrafındaki dağlık bir alanda yaşayan Müslüman Kızılderililer Türkiye’nin yaptığı yardımlar sonrasında Türklere oldukça sıcak bakıyorlar. 2016’dan itibaren ülkede faaliyet yürüten TİKA’nın projeleriyle kalkınan bölgede kadınların da ekonomiye katılımı sağlandı...
MEKSİKO
Müslüman Kızılderililer Türkiye’ye 12 bin km uzaklıktaki Meksika’da yaşıyorlar. Sayıları günden güne artan Müslüman Kızılderililerle Türkiye yakından ilgileniyor. Ekonomik sıkıntıları olan ve toprak yolla evlerine gidebilen Meksikalı Kızılderililere Türkiye, Türkiye İş birliği ve Koordinasyon Ajansı(TİKA) aracılığıyla yardımlar yapıyor.
Müslüman Kızılderililerin yaşamlarını yerinde görmek için geçen hafta Meksika’ya gittim. Yüzde 90’a yakını Katoliklerin oluşturduğu Meksika’da 5 bine yakın Müslümanın yaşadığı belirtiliyor. Kızılderililer ise sonradan Müslüman olmaya başlamış.
Türkiye’nin yardım ettiği Guatemala sınırına yakın Chiapas Eyaleti’nin San Cristobal de Las Casas şehri etrafındaki dağlık bir alanda yaşayan Müslüman Kızılderilileri ziyaret ettim. Türkiye’den geldiğimi görünce çok sıcak davrandılar.
TİKA’nın yardımları
Türkiye, TİKA aracılığıyla dünya mazlumlarına yaptığı yardımlarda
Suriye’de İdlib ve çevresi hareketli günler yaşıyor. Uçakların bombalamaya başladığı bölgede büyüyecek gerginlik Türkiye’yi de etkileyecek.
Türkiye olası göç dalgasına yönelik tüm hazırlıkları yapıyor. Bölgedeki barış için Tahran’daki Türkiye-Rusya-İran zirvesi çok önemli.
Birkaç gün önce İdlib’de incelemelerde bulunan Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık ile konuştum. Kınık bölgedeki son durumu “İdlib’de yaklaşık 3.5 milyon insan yaşıyor. Savaştan önce İdlib’in nüfusu 750 bin kişi civarındaydı. Yerleşik nüfusun dışındaki tüm insanlar daha önce birkaç kez göç etmek zorunda kalarak buraya gelmişler. Özellikle Halep, Lazkiye, Hama sınırına yakın bölgelerde yaşayan 1.5 milyon insan her an hareketlenecekmiş gibi yaşıyor. Bu insanlar daha önce de göç yaşadıkları için çok çabuk harekete geçebiliyorlar” diyerek özetledi. Yani 1.5 milyon insan her an göç edebilir mesajı verdi.
Halk çok tedirgin
Halkın durumuyla ilgili olarak da Kınık Milliyet’e “İdlib’deki ziyaretimizde gördük ki halk gerçekten çok tedirgin. Yeniden gökyüzüne bakmaya başlamışlar. Yine uçakları takip etmeye başlamışlar. Zira uçaklar uzun bir aradan sonra yine ölüm anlamına gelmeye başlamış” dedi. Kınık, şuandaki amaçlarını ise
Trump’ın bölgeyi çatışma ortamına sürüklediğini belirten Kurtulmuş, ABD’nin hatalı politikalarından Türkiye’nin kazançlı çıkacağını söyledi...
ABD’nin Türkiye’yi kaybetmeyi göze alamayacağını belirten Kurtulmuş, “Türkiye’nin alternatifsiz olmadığını görmeleri lazım” dedi
Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ile ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yönelik saldırgan tavrını, İdlib başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri ve Türkiye’nin bölgedeki önemini konuştuk. Ak Parti’nin iki numarası olan Kurtulmuş Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
- ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yönelik son tavırlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son dönemde yaşadığımız krizin genel, ekonomik ve siyasi şartlardan kaynaklanan bir tarafı olduğu gibi, bir de maalesef Sayın Trump’ın ve ABD’nin şu anki mevcut yönetiminin tavrından kaynaklanan tarafları var. Öncelikle saydığımız üç temel nedene bakmak gerekiyor, Türkiye-ABD arasındaki bu gerginleşmede... Bunlardan ilki, dünya yeni bir politik sürece giriyor. Çok daha sert bir siyasal kutuplaşmanın yaşanacağı döneme giriyoruz. Bu sadece bölgemiz için değil bütün dünya için geçerli bir durumdur. İkincisi, bu siyasal kutuplaşmanın getirdiği bir ekonomik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla üzerinde çalışılan yeni askerlik sistemi yeni yasama döneminde gündeme gelecek. Yeni sistemde hem para ödemeli kısa askerlik hem de eskisi gibi uzun askerlik alternatifli olarak yer alacak.
Ak Parti kulislerinde edindiğim ilk izlenim, yeni sistemin bedelliye ihtiyaç duyulmayacak bir sistemi alternatifli olarak getireceği. Süre olarak öne çıkan düşünce ise 2 ay. Belirli bir para yatırılarak 2 ay askerlik yapılması ve böylece sürekli yaşanan bedelli tartışmalarından bitirilmesi hedefleniyor.
Ayrıca uzun ve kısa olan eski sistemin de kalması ve isteyenin istediği sisteme göre askerliğini yapması da düşünülüyor.
Önümüzdeki günlerde hem süre hem de ücret çalışması alternatifli olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak ve son karar verilecek.
T625 helikopteri 6 Eylül’de ilk defa uçurulacak
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından yapılan özgün helikopter T625, 6 Eylül’de uçuş testleri için ilk defa havalanacak.
En zor iklim ve coğrafyalarda dahi yüksek irtifada gece gündüz uçabilecek olan Türkiye’nin genel maksat helikopterinin 2021 yılından itibaren seri üretime geçirilmesi öngörülüyor.
Türkiye’nin adını kullanarak yurt dışı eğitim ağı kuran FETÖ ile mücadele için kurulan Maarif Vakfı iki yıl içinde 90 ülke ile temasa geçti
FETÖ ile iltisaklı 104 okulu devralan ve yurt dışında 140 okulu bulunan vakıf, gurbetçi çocukların FETÖ’nün tuzağına düşmemesi için projeler geliştiriyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel talimatıyla FETÖ’nün Türkiye’nin adını kullanarak oluşturduğu yurt dışı yapılanmasının eğitim ayağıyla mücadele için kurulan Maarif Vakfı’nın Başkanı Birol Akgün ile yeni çalışmalarını ve bugüne kadar yaptıklarını konuştum.
Yurtdışında FETÖ ile iliş kili okulları devralmak veya yeni okullar açmak için 90 ülke ile yakın temas içinde olduklarını belirten Akgün, “Yurt dışında toplamda Maarif Vakfı’nın 140 okulu oldu. FETÖ ile iltisaklı 104 okulu devraldık. Ayrıca yurt dışındaki ailelerin FETÖ ile ilişkili okullara güveni de sarsıldı. Aileler artık Çocuklarını Türkiye ile kavgalı bir grubun okuluna göndermiyorlar” dedi. Almanya, ABD, Fransa, Avusturya ve İngiltere başta olmak üzere Türklerin yoğun olarak yaşadığı bazı ülkelerde FETÖ’nün tuzağına düşülmemesi için yeni bir proje hayata geçireceklerini açıklayan Akgün, “Türklerin yoğun olduğu yerlerde
Bayram tatilinin uzunluğu nedeniyle turizm bölgeleri doldu taştı. Bu illerden biri de Antalya oldu. Antalya 12 ay turizm hedefiyle de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak gibi gözüküyor. Bu yıl 14 milyon turist hedefi kendine koyan Antalya, pazar çeşitliliği ile de farklı turistlere hitap için çeşitli projeler gerçekleştiriyor. Antalya, bu yıl ülke ekonomisine 10 milyar dolarlık bir katkı sağlayacak. Bu da cari açığın kapatılmasına önemli katkı verecek.
640 km’lik sahili ve kaliteli turizm tesisleri ile Londra ve Paris’ten sonra dünyanın en çok ziyaret edilen 3. destinasyonu olan Antalya’da sadece Konyaaltı sahilindeki mavi bayrak sayısı 10.
Turizmin geliştirilmesi ile ilgili sohbet ettiğim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ilerki yıllarda Antalya’nın yılda 30 milyon turisti tek başına ağırlayacak bir şehir olduğunu söyledi.
Antalya’ya yaptıkları projelerle ve cazibe alanlarıyla şehir merkezinin de turizm için cazibe merkezi olduğunu söyleyen Türel, “esnafa ‘o turist bu dükkana girecek’ demiştim. Esnaf Odaları Birlik Başkanımız turistlerin şehir merkezindeki dükkanlara da girdiğini açıkladı. Önümüzdeki yıllarda tek başına 30 milyon turisti ağırlama hedefini