Abdullah Karakuş

Bahreyn 3’ü büyük olmak üzere 33 adadan oluşan Körfez Arap ülkesi.
400 yıl boyunca Osmanlı’nın hakimiyetinde kalmış olan Bahreyn bir dönem Portekiz’in bir dönemde Birleşik Krallık hakimiyetindeymiş.
Yağmurla karşıladı bizi geçen hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti için gittiğimiz ada ülkesi.
Normalde iki gün üst üste yağmur yağdığı görülmezmiş Bahreyn’de. Küçücük ada ülkesinde yağmur trafiğin sıkışmasına neden oldu.
Hep böylemi dediğimiz de “Bahreynliler böyle üst üste yağmur görmedi” diye geliyor yanıtı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez ülkeleri Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar’a resmi ziyaretlerde bulunacak. Petrol ve doğal gaz zengini üç ülkedeki temaslarda ana gündem maddelerini ekonomi başta olmak üzere ikili ilişkilerin geliştirilmesi, Suriye başta olmak üzere bölgesel konular ve terörle mücadele oluşturacak.

Erdoğan resmi temaslarda özellikle Suriye konusunda Türkiye’nin tezlerine destek isteyecek.

Bu ziyaretlerde Astana görüşmelerinin ardından Suudi Arabistan ve Katar’ın Suriye’ye yaklaşımı Türkiye için çok önemli.

Erdoğan, Körfez turuna pazar günü ada ülkesi Bahreyn ile başlayacak.

Bahreyn’in kelime anlamı “iki denizin arasında” anlamına geliyor. Bahreyn’in komşuları Suudi Arabistan ve Katar.

Bahreyn, Arabistan’a deniz üzerinden yapılan karayolu ile bağlanmış. Bahreyn, Arap dünyasının en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri. Petrol, doğalgaz, inci ve hurma öne çıkan ürünleri.

Bankacılık alanındaki gelişimiyle de Arap ülkeleri içinde öne çıkan Bahreyn’de Türk işadamlarını bir çok alanda iş olanakları bekliyor. İletişim ve ulaştırma faaliyetlerinin de ülkede çok hızlı gelişmesi ile ülke yabancı yatırımcılar için bir çekim merkezi. Ülkeye çalışmak için bir çok ülkeden

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika turu kapsamında geldiğimiz ülkelerden birisi de dünyanın 4. büyük adası Madagaskar, başkenti Antananarivo.

Sevimli hayvanların maceralarını konu alan Madagaskar filmi nedeniyle herkesin merak ettiği bir ada ülkesi.

Ancak adaya iner inmez görmeyi beklediğiniz hayvanlar sizi karşılamıyor. Daha çok sivrisineklerle selamlaşıyorsunuz ilk etapta.

Kalacağımız otelin lobisinde tavanın tamamı sivrisinekle kaplı.

Sıtma hâlâ büyük bir tehlike, vücudunuza sivrisinek kovucuları sürmeden uyuyamıyorsunuz.

Afrika’da daha çok Avrupa ülkelerinin sömürdüğü ülkeler var, Madagaskar’da ise tarih biraz farklı yazılmış.

Müslüman Araplar 14. yüzyılda adanın kuzeyinde ticaret kolonileri kurmuş. 17. yüzyılda ise Avrupalı korsanlar adayı yağmalamış.

Müslümanların da yaşadığı adada Kurtuluş Savaşımızı verdiğimiz ve kazandığımız dönemde tüm Madagaskar camilerinde Kuran’ı Kerim okunmuş.

Mozambik, diğer Afrika ülkelerinden farkını daha uçaktan iner inmez hissettiriyor insana. Başkent Maputo’da hem yol güzergâhında, hem kaldığımız otelde görüyorsunuz bunu.



Kaldığımız otel bir çok Avrupa ülkesindeki otellerden bile daha iyi. Çinlilerin yatırımı artırması ise çekik gözlü Afrikalıları artıracak gibi. Duvarlarında komünizmin, reklam panolarında ise yoğun yabancı markalarından oluşan kapitalizmin simgelerini gördüğünüz şehirdir Maputo. Mozambik bir dönem marksizimin de etkisi altında kalmış. Şimdi ise lüks oteller dikkat çekiyor Maputo’da.
Komünizmin izleri ise, bugünkü Mozambik Cumhuriyeti sınırları içerisinde kurulan ve 1975-1990 yılları arasında varlık gösteren Mozambik Halk Cumhuriyeti’nden kalma. 1990 yılına kadar süren Mozambik Halk Cumhuriyeti, Marksist bir ideoloji ile yönetilen Angola Halk Cumhuriyeti, Doğu Almanya ve Sovyetler Birliği gibi o dönemin doğu blok komünist ülkeleri ile iyi ilişkiler içerisinde olmuş. Ülke daha sonra bugünkü Mozambik Cumhuriyeti adını alarak, komünist ve tek parti düzeninden çok partili ve demokratik bir anayasal yapıya geçmiş.
Yüzde 56 Hıristiyan

Kilimanjaro’ya sahip olan Tanzanya’ya Afrika’nın çatısı deniyor. Ülkeye iner inmez hissediyorsunuz Afrika’da olduğunuzu. 35 derecedeki Darüsselam’da sivrisinekler adeta ‘hoş geldiniz’ karşılaması yapıyor



Sahraaltı Afrika’nın incisi Tanzanya, yoksul Afrika’nın en çok turist çeken yerlerinden. Dünyaca ünlü Zanzibar adasının olduğu Tanzanya’da ayrıca Afrika’nın en yüksek dağı olan Kilimanjaro da var. Ülkeye iner inmez hissediyorsunuz Afrika’da olduğunuzu. Eksi 5 derece soğuktan güney yarımküreye gidince yüzünüze sıcak üflüyor. 35 derecedeki Darüsselam’da sivrisinekler adeta “hoşgeldiniz” karşılaması yapıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 ülkeyi kapsayan Afrika turu kapsamında hafta başı Tanzanya’daydım. Havalanından otele giderken küçük satıcıları görüyorsunuz yol kenarlarında. Binalar ve oteller diğer Afrika ülkelerine göre daha iyi. Küçük arabalar ve bisikletler Afrika klasiği olarak karşınıza çıkıyor.
Afrika’nın çatısı
Afrika’nın en yüksek dağı olan Kilimanjaro’ya sahip olan ülkeye bu nedenle Afrika’nın çatısı deniyor. Tanzanya tarih boyunca Portekiz, İngiltere ve Almanya’nın sömürgesi olmuş. Direksiyonlar İngiliz modeli, sağda.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yarın işadamlarının da olduğu geniş bir heyetle Afrika turuna çıkıyor. Erdoğan ve heyet dört gün sürecek turda Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar’ı ziyaret edecek. Ben de bu ziyaretleri izleyeceğim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha önce 10’un üstünde Afrika ülkesine gittim. Afrika denince akla sömürü, geri kalmışlık ve çocukların açlık fotoğrafları gelir. Aslında Afrika’daki bir çok ülkenin maden, enerji ve tarım potansiyeli olmasına rağmen özellikle Avrupa ülkelerinin sömürüsünden dolayı fakirdir. Bir anlamda varlık içinde yokluk yaşarlar.
Erdoğan her gittiği Afrika ülkesinde öncelikle “sömürü değil kardeşlik için geldik” mesajını verdi. Bu üç ülkede de bu mesaj öne çıkacak.
FETÖ ile mücadele
Bu ülkelerle ticaretin geliştirilmesine yönelik görüşmelerin olacağı Afrika çıkarmasında ana gündemlerden biri de FETÖ ile mücadele olacak. Üç ülkede de FETÖ’nün okulları bulunuyor. Bu okulların kapatılmasına veya devredilmesine yönelik görüşmeler yapılacak. Türkiye’den kaçan bazı FETÖ mensuplarının da Tanzanya’da olduğu belirtiliyor.

Ak Parti teşkilatları şimdiye kadarki en kapsamlı kampanyanın hazırlıklarını yapıyor. Kampanya kapsamında kök köy gezilecek, yeni sistemin yararları anlatılacak



Anayasa değişikliğinin, ikinci turunda da tüm maddelerin geçeceğine kesin gözüyle bakan Ak Parti yönetimi, referanduma yönelik seferberlik başlatıyor.
Sistem değişikliğini içeren Anayasa değişikliğinin “Türkiye’nin önünü açacağını” savunan Ak Parti yönetimi gece gündüz birebir temasla köy köy gezecek. “Türkiye’nin büyük bir saldırı altında” olduğu ana mesajlı referandum seferberliğinde meydanlarda en büyük yükü kadın kolları ve gençlik kolları üstlenecek.
Başbakan Binali Yıldırım’ın talimatı çerçevesinde Ak Parti teşkilatları çalınmadık kapı bırakmayacak, şimdiye kadarki en kapsamlı kampanyayı yürütecek.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Türkiye geneli yüzey alanının yüzde 80.3’ünün karla kaplı olduğunu söyledi. Eroğlu, “2017 yazında hem sulama hem de içme suyunda sıkıntı çekmeyeceğiz” diyor



Yoğun kar yağışı Türkiye’nin birçok yerinde yaşamı olumsuz etkiledi. Her yerden tatil haberleri geliyor, yaşam kar yağışına göre şekilleniyor. Normalden fazla yağan karı ve sonuçlarını Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile konuştum.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hesaplamalarına göre Türkiye geneli yüzey alanının yüzde 80.3’ünün karla kaplı olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, “Karla kaplı bu alanların su eşdeğeri yaklaşık 28.2 milyar m3’e karşılık geliyor. Bu karların erimesi ile barajlarımızda birikecek su miktarının önemli ölçüde artacağını tahmin ediyoruz. Böylece 2017 yazında hem sulamada hem de içmesuyu anlamında herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımızı düşünüyorum” dedi.